Adi Borç Senedi İle İlgili Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/9339
K. 2005/14706
T. 10.10.2005
• KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS YOLLA YAPILAN TAKİP ( Senedin Bono Niteliğinde Olmaması – Bu Senede Dayalı Olarak Alacaklı Alacağın Temliki Yoluyla Alacak Hakkını Devredebileceği )
• SENEDİN BONO NİTELİĞİNDE OLMAMASI ( Adi Borç Senedi Hükmünde Olduğundan Bu Senede Dayalı Olarak Alacaklı Talepte Bulunabileceği Gibi Alacaklı Alacağın Temliki Yoluyla Alacak Hakkını Devredebileceği )
• ALACAĞIN TEMLİKİ ( Senet Bono Olarak Kabul Edilemezse de Adi Borç Senedi Hükmünde Olduğundan Bu Senede Dayalı Olarak Alacaklı Talepte Bulunabileceği Gibi Alacaklı Alacağın Temliki Yoluyla Alacak Hakkını Devredebileceği )
• ADİ BORÇ SENEDİ ( Senet Bono Olarak Kabul Edilememesi Halinde Bu Senede Dayalı Olarak Alacaklı Talepte Bulunabileceği Gibi Alacaklı Alacağın Temliki Yoluyla Alacak Hakkını Devredebileceği )
818/m.662
ÖZET : Davacının kambiyo senetlerin mahsus yolla davalılar aleyhine yaptığı icra takibi senedin bono niteliğinde olmaması nedeniyle İcra Tetkik Merciince iptal edilmiştir.Ne varki senetteki imzalar davalılarca inkar edilmemiştir. Senet bono olarak kabul edilemezse de adi borç senedi hükmündedir. Bu senede dayalı olarak alacaklı talepte bulunabileceği gibi B.K.nun 662 ve devamı maddeleri gereğince alacağın temliki yoluyla alacak hakkını devredebilir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalılara 35.000.000.000 TL borç verdiğini, karşılığında senet aldığını, ancak borcun ödenmediğini belirterek 35.000.000.000 TL.nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, Fatma Ermiş ve İbrahim Ermiş davanın reddini savunmuş, Hayri Ekinci davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, borçlusu Fatma Ermiş, müteselsil kefili İbrahim Ermiş alacaklısı Hayri Ekinci olan 15.1.2002 vadeli 35.000.000.000 TL bedelli senede dayanarak talepte bulunmaktadır. Bu senetle tanzim yeri olmadığı için bono olarak kabul edilemez. Bunun sonucu olarak senede dayalı hakkın ciro yoluyla devri mümkün değildir. Nitekim davacının kambiyo senetlerin mahsus yolla davalılar aleyhine yaptığı icra takibi senedin bono niteliğinde olmaması nedeniyle İcra Tetkik Merciince iptal edilmiştir.Ne varki senetteki imzalar davalılarca inkar edilmemiştir. Senet bono olarak kabul edilemezse de adi borç senedi hükmündedir. Bu senede dayalı olarak alacaklı talepte bulunabileceği gibi B.K.nun 662 ve devamı maddeleri gereğince alacağın temliki yoluyla alacak hakkını devredebilir. Davacı, dosyaya ibraz edilen 5.10.2001 tarihli temlikname ile senet lehtarı alacaklarını Hayri Ekinci’den alacağını, temliken devir almıştır. Temlik yasada öngörülen koşullara uygun olarak yapıldığından davacı, bu temlike dayalı olarak davalılardan talepte bulunabilir. Mahkemece davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/228
K. 2001/4107
T. 28.5.2001
• İTİRAZIN İPTALİ ( Tanzim Tarihi Olmayan Bonoların Kambiyo Senedi Niteliğinde Olmasa Bile İmzanın Davalı Tarafından İnkar Edilmemesi Nedeniyle Adi Borç Senedi Niteliğinde Olduğunun Kabulü )
• TANZİM TARİHİ OLMAYAN BONOLAR ( İmzanın Davalı Tarafından İnkar Edilmemesi Nedeniyle Bonoların Adi Borç Senedi Niteliğinde Olması )
• ADİ BORÇ SENEDİ ( Tanzim Tarihi Olmayan Bonoların Kambiyo Senedi Niteliğinde Olmasa Bile İmzanın Davalı Tarafından İnkar Edilmemesi Nedeniyle Adi Borç Senedi Niteliğinde Olduğunun Kabulü )
1086/m.290,299
ÖZET : Davacının takipte dayandığı belgeler, tanzim tarihi yazılı olmadığı için kambiyo senedi niteliğinde değil ise de, imzası davalı tarafından inkar edilmediği için adi borç senedi niteliğindedir.
Davacının iddiasına göre, davalının savunmasını, HUMKnun 290. maddesi uyarınca yazılı delil ile kanıtlaması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı vekili, davalıya verilen borç para karşılığı tanzim tarihi olmayan iki adet bono aldıklarını, borçlunun borcunu vadesinde ödemediğini, bunun üzerine bonoların kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle ilamsız icra takibi yapıldığını ve takibe itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının alacağını usulüne uygun deliller ile kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. .
Davacının takipte dayandığı belgeler, tanzim tarihi yazılı olmadığı için kambiyo senedi niteliğinde değilse de, imzası davalı tarafından inkar edilmediği için adi borç senedi mahiyetindedir. Davacı bu senetlerin, davalıya verilen borç para karşılığında düzenlendiğini ve alacaklı olduğunu iddia ettiğine göre davalının, HUMK.nun 290. maddesi uyarınca savunmasını yazılı delil ile kanıtlaması gerekir.
Bu yönler gözetilmeden ve kanıt yükünün tayininde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 28.5.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.