Aile Yardımı Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/9240
K. 2001/15578
T. 9.10.2001
• AİLE YARDIMI ( Basın İş Kanununa Göre Çalışanlara Yardımın Zamanında Ödenmemesi Durumunda Günlük %5 Fazlasıyla Ödenmesinin Mümkün Olmaması )
• YOL PARASI ( Basın İş Kanununa Göre Çalışanlara Paranın Zamanında Ödenmemesi Durumunda Günlük %5 Fazlasıyla Ödenmesinin Mümkün Olmaması)
• YAKACAK YARDIMI ( Basın İş Kanununa Göre Çalışanlara Yardımın Zamanında Ödenmemesi Durumunda Günlük %5 Fazlasıyla Ödenmesinin Mümkün Olmaması )
• KIDEM ZAMMI ( Basın İş Kanununa Göre Çalışanlara Yardımın Zamanında Ödenmemesi Durumunda Günlük %5 Fazlasıyla Ödenmesinin Mümkün Olmaması )
• BASIN İŞ KANUNUNA GÖRE ÇALIŞANLARDA ÜCRET ( Aile Yardımı Yol Parası Yakacak Yardımı ve Kıdem Zammının Zamanında Ödenmemesi Durumunda Günlük %5 Fazlasıyla Ödenmesinin Mümkün Olmaması )
5953/m.14
ÖZET : 5953 sayılı basın iş kanununda hangi alacakların zamanında ödenmemesi halinde günlük %5 fazlasıyla ödeneceği açıkça düzenlenmiştir. Bunların arasında aile yardımı, yol parası, yakacak yardımı ve kıdem zammı olmadığı gibi, bu alacaklarla ilgili ödemelerin her ay yapılmasının öngörülmüş olması bunların ücret gibi değerlendirilmesini gerektirmez.
DAVA : Taraflar arasındaki ihbar, kıdem, kötüniyet tazminatları, ikramiye, fazla çalışma, izin ile bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 9.10.2001 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat İbrahim Avşar ile karşı taraf adına Avukat Asker Çatak geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Mahkemece hüküm altına alınan aile yardımı, yol parası, yakacak yardımı ve kıdem zammı gibi alacaklar Bakanlar Kurulunun 21.12.1995 gün ve 22500 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Teşmil Kararından kaynaklanmaktadır. Bu konuda mütealasına başvurulan bilirkişi tarafından anılan alacakların teşmiline karar verilen Toplu İş Sözleşmesinde her ay ödeneceğinin belirtildiği ve buna göre ücret gibi değerlendirilmesi gerektiği düşüncesinden hareketle alacakların ödenmemesinden kaynaklanan %5 günlük fazlaya dair hesaplamalar yapılmıştır. Mahkemece bu alacaklarla ilgili günlük %5 fazlaya dair isteklerin de kabulüne karar verilmiştir. Belirtmek gerekir ki 5953 sayılı Basın İş Kanununda hangi alacakların zamanında ödenmemesi halinde günlük %5 fazlasıyla ödeneceği açıkça düzenlenmiştir. Bunların arasında aile yardımı, yol parası, yakacak yardımı ve kıdem zammı olmadığı gibi, bu alacaklarla ilgili ödemelerin her ay yapılmasının öngörülmüş olması bunların ücret gibi değerlendirilmesini gerektirmez. Mahkemece bu alacaklarla ilgili olarak günlük %5 fazla ödemeye dair isteklerin kabulü hatalıdır.
3. Davacı işçi, hizmet sözleşmesinin işverence feshinden önce 31.8.1999 tarihli ihtarnameyi keşide etmiş ve davaya konu alacaklardan gerek 5953 sayılı Basın İş Kanununda, gerek Bakanlar Kurulu Teşmil Kararından kaynaklanan ikramiye alacaklarını talep etmiştir. Anılan ihtarnamede muhatap olarak davalılardan İhlas Gazetecilik Matbaacılık Yay.Tic.AŞ.gösterilmiştir.Bu isteklerle ilgili olarak daha sonra aynı işverene karşı açılan davada temerrüd tarihinden itibaren faize karar verilmesi istenmiştir. Sözkonusu ihtarnamenin tebliğ tarihi dosya içeriğinden anlaşılamamakla birlikte mahkemece bu konu üzerinde durulması ve şayet davadan önce bir temerrüd sözkonusu ise, bu işveren aleyhine olarak hüküm altına alınan 246.999.999 TL. ikramiye alacağına bu temerrüd tarihinden itibaren faize karar verilmesi gerekir. Bu konuda eksik incelemeyle karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 97.500.000 TL. duruşma avukatlık parasının davacıya, davacı yararına takdir edilen 97.500.000 TL.duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 9.10.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1995/34084
K. 1996/6613
T. 28.3.1996
• TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ ( Davacı Sendikanın Aile Yardımının Üye İşçilere Ödenmesini İstemesi )
• AİLE YARDIMI (Alacaklar Üzerinden İşletme Kredilerine Uygulanan En Yüksek Faizin Uygulanmasının İstenmesi)
• EDA DAVASI ( Sendikanın Hüküm Altına Alınmasını İstediği Somut Olarak Bildirmemesi )
2822/m.61
1086/m.179
ÖZET : Davacı sendika, aile yardımının üye işçilere ödenmesini, bu alacaklar üzerinden işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin yürütülmesini istemiştir.
Davanın, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 61. maddesinde öngörülen eda davası şeklinde açıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, davacı sendika hüküm altına alınmasını istediği alacak miktarını somut rakam olarak bildirmediği, işçiler adına davanın açıldığı belli olmadığı gibi yetki belgeleri de alınmamıştır. Bu nedenle davanın dinlenme olanağı olmadığından reddine karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, aile yardımı ve çocuk yardımı parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde duruşmalı olarak davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de, HUMK.nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı sendika dava dilekçesinde, tarafı bulunduğu işyerinde uygulanmakta bulunan Toplu İş Sözleşmesinin 35. maddesi uyarınca üye işçilere 657 sayılı Yasada öngörülen aile yardımının aynen ödenmesi gerektiğine yer verildiğini, buna rağmen eşi çalışan kadın üye işçilere aile yardımı yapılmadığını iddia ederek, aile yardımının kadın-erkek ayrımı yapılmadan üyesi olan işçilere uygulanması gerektiğinin hüküm altına alınmasına, alacakları üzerinden işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizin 2822 sayılı Yasanın 61. maddesi gereği yürütülmesine karar verilmesini istemiştir.
Dava dilekçesinin bu içeriğine ve mahkemenin de kabulüne göre davanın, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun 61. maddesinde öngörülen eda davası şeklinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, davacı sendika hüküm altına alınmasını istediği alacak miktarını somut rakamlar halinde bildirmemiştir. Hangi işçiler adına davanın açıldığı belli olmadığı gibi, adlarına dava açtığı üyesi işçilerden de yetki belgeleri de almış değildir. Bu şekilde açılmış olan davanın dinlenme olanağı yoktur. Bu durumda davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.3.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.