Baltacı Avukatlık Ofisi
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Uluslararası
    • Sektörler
    • Diğer Hizmetlerimiz
    • Ofisimiz
    • İşbirliklerimiz
  • Ekibimiz
    • Arif Baltacı
    • Ebru Gülüm Gök
    • Mustafa Gürdal
    • Bahadır Halil Baltacı
    • Abdurrahman Enes Çakar
    • Serhad Ciğer
    • Doç. Dr. Nuri Baltacı
    • Mustapha Boumeshad
    • Aykut Özger
    • Rüstem Yektaş
    • Aytaç Yeni
    • Betül Doğan
    • Aynur Çaylı
    • Muhsin Niyazi Küçük
    • Recep Esen
    • Osman Aydın
  • Uzmanlıklar
  • Hukuki Bilgi
    • Makaleler
    • Dilekçe Örnekleri
    • Basında Biz
    • Haberler
    • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim





Hırsızlık Suçunun Nitelikli Hali

20 Nis, 2016
Okunma: 364.394
Sosyal Ağlarda Paylaş:

NİTELİKLİ HIRSIZLIK SUÇU

 

5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun Malvarlığına Karşı Suçlar bölümünde düzenlenmiş bir suç türüdür. “Nitelikli Hırsızlık Suçu” kavramına ayrıntıları ile aşağıda değineceğiz.

Normal hırsızlık eylemi sayılamayan bazı türlerde hırsızlıklar vardır. Özellikle internet teknolojilerinin yaygınlaştığı günümüzde maddesel olarak tanımlanamayan ama parasal bir değer ifade eden çeşitli konular vardır. Bu tür sahip olunan değerlerin bilişim sistemleri kullanılarak çalınması da hırsızlık suçunun nitelikli bir hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu konuda en çok rastlanan hırsızlık türü internet sitelerinin sistemlerine çeşitli yollardan girerek sistemdeki verilerin sahibinden izin alınmaksızın ele geçirilmesidir. Son zamanlarda bir çok site bu şekilde hacklenmekte ve bilgileri ele geçirilmektedir. Bu tür durumlarda normal bir hırsızlık değil suçun nitelikli hali oluşmuş olacaktır. Gençler arasında çok yaygın olan “online oyun” içerisinde oluşturulan “oyun karakterlerinin çalınması” eylemi de bu kapsamda nitelikli hırsızlık olarak değerlendirilecektir.

Bu suç 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda 142/2-e maddesin de düzenlenmiştir. Bu maddenin metni aşağıdaki şekliyle kanunda yer almaktadır. 

  

“ONUNCU BÖLÜM

Malvarlığına Karşı Suçlar

Nitelikli Hırsızlık

            Madde 142-

(1) Hırsızlık suçunun;

            a) Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,

            b) Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,

            c) Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,

            d) Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,

            e) Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,

            f) (Mülga: 2/7/2012-6352/82 md.) 

            İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

            (2) Suçun;

            a) Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,

            b) Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,

            c) Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,

            d) Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle,

            e) Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,

            f) Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,

            g) Barınak yerlerinde, sürüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçük baş hayvan hakkında,

            İşlenmesi hâlinde, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, bu fıkranın (b) bendinde belirtilen surette, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.”

Bu maddenin tamamı bilişim suçları kapsamına girmediği için bilişim suçları kapsamında değerlendirilen 2 fıkranın b bendini açıklayacağız.

142/2 fıkrası e bendinde; sadece bilişim suçları kullanılması suretiyle hırsızlık suçunun işlenmesi halinde verilecek cezanın 3 ila 7 yıl arasında olacağı belirtilmiştir. Bu suç türü normal hırsızlıktan farklı olarak bilişim sistemleri kullanıldığı için nitelikli hırsızlık olarak kanun metninde yer almıştır. Özellikle banka hesaplarındaki paranın internet bankacılığı veya çeşitli yollarla başka hesaplara havale edilmesi eylemi bu suç kapsamına girmektedir. Genelde bu tür suçlar zararlı yazılımlar veya internet sistemindeki eksiklikler sebebiyle sistemlere hileli giriş şeklinde işlenmektedir. Kanun metni dolayısıyla bu suçun oluşması için sahibinin rızası olmaması gerekmektedir.  Son zamanlarda çok sık yaşanan “Online Oyun Karakterinin Çalınması” eylemi de bu suç kapsamında cezalandırılacaktır.

 

KANUN GEREKÇESİ

MADDE 142.– Maddede, hırsızlık suçunun nitelikli şekilleri tanım­lanmıştır. Bu nitelikli unsurlar, üç fıkra hâlinde tasnif edilmiştir.

Birinci fıkranın (a) bendine göre; hırsızlık suçunun, kime ait olursa ol­sun, kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektir­mektedir.

Eşyanın kurum ve kuruluş veya ibadet yerine ait bulunması veya bu­ralarda özel muhafaza altına alınmış olması koşulu aranmamış, görevlilerin veya ibadet edenlerin özel eşyası hakkında suçun işlenmesi hâlinde de bu nitelikli unsurun oluşacağı kabul edilmiştir.

Fıkranın (b) bendinde, hırsızlık suçunun herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında işlenmesi, suçun diğer bir nitelikli şekli olarak tanımlanmıştır.

Bina veya etrafı çevrili eklentilerinde yapılan hırsızlığın cezası artırı­lırken bu gibi yerlere giriş şekline önem verilmemiştir. Tarlada tarım araçla­rının korunması için yapılan kulübelerde işlenen hırsızlığın da madde hük­müne girmesi sağlanmıştır. Ancak bina tanımına girmeyen bir yerde, örne­ğin otomobilde bulunan eşya hakkında muhafaza altına alınma koşulu aran­mış; böylece kapıları kilitli olmayan veya camları kapatılmamış bir otomo­bildeki eşyanın çalınması hâlinde nitelikli hırsızlık kabul edilmemiştir.

Fıkranın (c) bendi ile halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım araçla­rında ve bunların belli kalkış ve varış yerlerinde yani istasyonlarda bulunan eşya korunmaktadır. Bu gibi eşyanın yolcu veya araç personeline ait bulun­ması, keza yolcu veya personelin beraberinde bulunması gerekli değildir. Kargo ile nakledilen veya araçtan indirilen yahut yüklenmek üzere hazırla­nan eşya da bu kapsama alınmıştır. Eşyanın muhafaza altına alınmış olması koşulu aranmamıştır. Aracın türü önemli değilse de, umuma tahsis edilmiş olması zorunludur. Bir vasıtanın umuma tahsis edildiği, bir bedel karşılı­ğında herkes tarafından kullanılabilir olması ile değil, belirli bir yöne giden yolcuları ve eşyayı nakletmesiyle anlaşılır.

Fıkranın (d) bendinde, hırsızlık suçunun bir afet veya genel bir felâ­ketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak belirlenmiştir. Deprem, sel, su baskını, yangın ve savaş gibi afet veya genel felâketin sebe­biyet verebileceği zararları önlemek, bu afet veya felaketlere maruz kalan insanların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla hazırlanmış olan eşya, bu bent kapsamına giren hırsızlık suçunun konusunu oluşturmaktadır. Eşyanın bu­lunduğu yer önemli değildir; bunların bina içerisinde veya açıkta depolanmış olması mümkündür. Bunun gibi, eşyanın afet ve felâket bölgesine gittikten sonra ve henüz afetten zarar görenlere dağıtılmadan önce çalınması hâlinde de bent uygulanacaktır.

Fıkranın (e) bendinde, âdet veya tahsis ve kullanım gereği açığa bıra­kılmış olan eşya hakkında hırsızlık suçunun işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak kabul edilmiştir. Tarlalarda bırakılan tarım araçları, inşaat yerine yı­ğılan malzeme, bu kapsama giren eşyaya örnek olarak gösterilebilir. Bunla­rın çalınmalarında kolaylık bulunması, bu nitelikli hâlin kabulünde etken olmuştur.

Fıkranın (f) bendine göre, hırsızlık suçunun elektrik enerjisi hakkında işlenmesi, bir nitelikli hâli oluşturmaktadır. Suçun temadi hâlinde işlenmesi, bu nitelikli hâlin kabulünde etkili olmuştur.

Maddenin ikinci fıkrasında, hırsızlık suçunun birinci fıkraya nazaran daha ağır cezayı gerektiren nitelikli şekilleri düzenlenmiştir.

İkinci fıkranın (a) bendine göre, hırsızlık suçunun kişinin malını koru­yamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanılarak işlenmesi, suçun temel şekline nazaran daha ağır ceza ile cezalandırılmasını gerektir­mektedir. Mağdurun trafik kazası geçirmiş olması, aklî veya bedensel bir hastalık veya sakatlıkla malul olması, malını koruyamayacak durumda ol­masının örneklerini oluşturmaktadır. Hatta, bir yakınının ölüm haberini al­mış olmaktan doğan büyük bir üzüntünün neden olduğu bir panik hâlinin de aynı durumu doğurmuş bulunması olanaklıdır.

Kişinin örneğin geçirmiş bulunduğu kaza sonucunda ölmüş olmasın­dan yararlanılarak üzerindeki veya yanındaki eşya hakkında hırsızlık suçu­nun işlenmiş olması da bu bent kapsamında mütalâa edilmiştir.

Bu bent hükmünün uygulanabilmesi için, kişinin malını koruyamaya­cak duruma fail tarafından getirilmemiş olması gerekir. Aksi takdirde, du­ruma göre, yağma suçunun veya bir başka suçu işlemek amacıyla kasten öldürme suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir.

Fıkranın (b) bendinde, hırsızlığın elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel bir beceriyle işlenmesi hâli öngörülmüştür. Yan­kesicilik veya kişisel çeviklik ile işlenen hırsızlık hâlleri bendin kapsamına girdiği gibi, bir hayvanı alıştırmak suretiyle ve ondan yararlanılarak işlenen fiiller hakkında da bendin uygulanması sağlanmıştır. Bunun gibi, yoldan giden bir kimsenin çantasını kapıp kaçmak suretiyle işlenen hırsızlık da bu bent kapsamında mütalâa edilmiştir. Ancak, bu son hâlde, direncini kırma amacıyla kişiye karşı cebir kullanılmamalıdır. Aksi takdirde, yağma suçu oluşur.

Fıkranın (c) bendinde hırsızlık suçunun doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak işlenmesi, bir nitelikli unsur olarak belirlenmiştir. Kişinin içinde bulunduğu bazı du­rumlar, eşyası üzerindeki koruma ve gözetimini zayıflatabilir ve hatta orta­dan kaldırabilir. Bu durumdan yararlanarak hırsızlık suçu kolaylıkla işlene­bilir.

Fıkranın (d) bendinde, hırsızlık suçunun haksız yere elde bulunduru­lan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle işlenmesi, bir nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Bu nitelikli hâl için önemli olan, hırsızlık suçunun kilit açmak suretiyle işlenmesidir. Kilit, haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle açılmış olabilir. Anahtar, hırsızlık veya yağma suretiyle de elde edilmiş olabilir. Bu durumda iki suçun oluştuğunu kabul etmek gerekir. Kilidin, hırsızlığı işlemek veya çalınmış malı başka yere nakletmek amacı ile açılmış olması gerekir. Kilidin muhkem olması şart değildir. Anahtar veya diğer aletlerin, vasıtasız olarak açılması mümkün olmayan bir kilidi açmak için kullanılması lazımdır. Kilidi kırmadan açmaya yarayan her türlü araç, alet sayılır. Sahibinin kilidin üze­rinde unuttuğu anahtar çevrilerek kilidin açılması suretiyle hırsızlığın işlen­mesi ve çalınacak şeyin herhangi bir aletle yerinden sökülmesi hâllerinde bu bent uygulanmayacaktır.

Fıkranın (e) bendine göre; hırsızlık suçunun bilişim sistemlerinin kul­lanılması suretiyle işlenmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir nitelikli unsur oluşturmaktadır.

Fıkranın (f) bendinde bir nitelikli hâl olarak hırsızlık suçunun tanın­mamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı hâlde resmî sıfat takınarak işlenmesi öngörülmüştür. Kişi, kendisini tanınmayacak hâle getirmekle, ya­kalanmasını önlemek ve böylece cezasız kalmasını sağlamak amacı güt­mektedir. Keza, kişinin kamu görevlisi sıfatını takınması suretiyle hırsızlık suçu işlemesi hâlinde, bu sıfatın verdiği kolaylıktan yararlanması söz ko­nusudur.

Fıkranın (g) bendine göre; hırsızlık suçunun barınak yerlerinde, sü­rüde veya açık yerlerde bulunan büyük veya küçükbaş hayvan hakkında işlenmesi, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektiren bir nitelikli unsur oluşturmaktadır.

Maddenin üçüncü fıkrasında, hırsızlık suçunun sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi, suçun temel şekline göre daha ağır cezayı gerektiren hâl olarak tanımlanmıştır. Ancak, hırsızlık suçunun bu nitelikli şeklinin bir ör­gütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde, hapis cezasının yanı sıra adlî para cezası öngörülmüştür. Çünkü, bu durumda hırsızlık suçunun işlenmesi suretiyle uğranılan zararın veya elde edilen yararın miktarını tam olarak belirlemek her zaman mümkün olamamaktadır.

Avukat Arif BALTACI



Etiketler:   HırsızlıkHırsızlık Suçuİnternet HırsızlıkNitelikli HırsızlıkNitelikli Hırsızlık Nedir?TCK 142

Önceki Yazı Sonraki Yazı 

Benzer Yazılar

  • Kredi Kartı Bilgilerinin Çalınması Yoluyla Dolandırıcılık

  • Esas Hakkında Son Beyan Dilekçesi Ceza Dosyası

  • Beyan Dilekçesi – Katılma Talebi

  • Araç Hırsızlığı Hakkında Yargıtay Kararları




Avukata Soru Sor

Kategoriler

  • Makaleler
  • Dilekçe Örnekleri
  • Yargıtay Kararı
  • Basında Biz
  • Mevzuat
  • Haberler

Takipte Kalın

Yasal Uyarı

“Web sitemizdeki bilgi ve açıklamalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği’nin ilgili mevzuatına uygun olarak hazırlanmıştır. Sitemizdeki hukuki bilgiler reklam teklif hukuki öneri veya hukuki danışmanlık teşkil etmez. Sitede yapılan bütün açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır ve bu bilgiler iş geliştirmeye yönelik olarak kullanılamaz. Sitemizde kullanılan bütün içerikler Baltacı Avukatlık Ofisi’ne aittir ve Elektronik İmzalı Zaman Damgası ile tescil edilmiştir. Ofisimizin açıkça yazılı izni olmadan yazı, resim ve sair bilgileri kullananlar hakkında yasal işlem yapılır. Bu siteyi ziyaret ederek yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırsınız.”


© Copyright 2018 Önem & Baltacı Hukuk Bürosu