Baltacı Avukatlık Ofisi
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Uluslararası
    • Sektörler
    • Diğer Hizmetlerimiz
    • Ofisimiz
    • İşbirliklerimiz
  • Ekibimiz
    • Arif Baltacı
    • Ebru Gülüm Gök
    • Mustafa Gürdal
    • Bahadır Halil Baltacı
    • Abdurrahman Enes Çakar
    • Serhad Ciğer
    • Doç. Dr. Nuri Baltacı
    • Mustapha Boumeshad
    • Aykut Özger
    • Rüstem Yektaş
    • Aytaç Yeni
    • Betül Doğan
    • Aynur Çaylı
    • Muhsin Niyazi Küçük
    • Recep Esen
    • Osman Aydın
  • Uzmanlıklar
  • Hukuki Bilgi
    • Makaleler
    • Dilekçe Örnekleri
    • Basında Biz
    • Haberler
    • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim





Sahte Sigortalılık Tespitinde Büyük Açık

23 Nis, 2016
Okunma: 262.244
Sosyal Ağlarda Paylaş:

Sahte Sigortalılık Tespitinde Büyük Açık

Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, Sosyal Güvenlik Denetmenlerince yürütülen incelemelerde son bir yılda 50,000’i aşkın kişinin SGK’ya usulsüz bir şekilde bildirimlerinin yapıldığı tespit edilmiştir. Evet, yanlış duymadınız… 50,000’den fazla insan usulsüz bir şekilde sigortalı olmuş bunun sonucunda da, sigortalı olanların birçoğu dolandırıcılara paralarını kaptırmış, SGK milyarlarca liralık sağlık harcamalarına ilişkin masraf yapmış, binlerce insan bu şekilde emekli olmuş ve bu kişilere emekli aylıkları ödenmiş.

Bitti mi? Tabii ki bitmedi…

Bu kişilerin SGK Denetmenlerince tespiti yapılmadığı takdirde, sadece sahte bildirim yapılan sigortalılar değil, onların hak sahipleri de (eş, çocuk, ana, baba) yukarıda anlatılan hususlar çerçevesinde Devlete ayrıca bir yük oluşturmaktadırlar.

Sahte sigortalılık tespitleri nasıl yapılır?

İsterseniz detaylarına inmeden kısaca sahte sigortalılık tespitlerinin nasıl yapıldığına değinelim. Şüpheli durumdaki işyerlerine ilişkin Sosyal Güvenlik Denetmenlerine intikal eden inceleme emirlerine ilişkin olarak; şüpheli işyeri, sigortalılar ve tanıklar çerçevesinde inceleme yürütülür. Buna göre yapılan tespitler çerçevesinde işyeri ile ilgili eldeki bilgi ve belgeler çerçevesinde yeterli kanaat oluştuğunda da rapor tanzim edilerek inceleme/araştırma sonuçlandırılır.

Bu eksende incelenen işyeri baştan beri sahte nitelikte ise (işyeri hiç var olmamış, sadece SGK’yı zarara uğratmak amacıyla tescil edilme durumu) yapılan bütün sigortalı bildirimleri iptal edilir. Ancak işyeri mevcut olmakla birlikte, söz konusu işyerinden çalışmadığı halde sigortalı bildirimi yapılmış ise işler biraz karışmaktadır.

Örneğin 5 yıllık geçmişi olan ve aylık ortalama 1500 kişi SGK’ya sigortalı bildiren bir işyerinde 500 kişi fiilen çalışmadan sigortalı bildirilmiş ise bunların tespiti hususunda sıkıntılar doğmaktadır. Bu hususu tespit etmek için incelemeyi yapan SGK Denetmeni 5 yıllık süre içinde bildirimi yapılan 1500 kişinin ifadesini alacak, söz konusu kişilerle ilgili başka somut veriler bulacak, kayıt ve belgeler inceleyecek ve sonuca ulaşacaktır. Bu da ayda 20-21 gün çalışan bir Denetmen için sadece bu incelemeyi yaptığı düşünülürse ortalama 1 yılda bitirilecek bir incelemedir.

Ancak inceleme sürecinde birçok sigortalı bildirilen kişinin ifadeye gelmediği, şüpheli kişilerle ilgili tanık ifadelerinde yeterli bilgi olmadığı durumda ilgili denetim görevlileri diğer somut veriler ışığında değerlendirme yaparak söz konusu şüphelilere ait sigortalı bildirimlerini iptal etmektedirler.

Bu durumla ilgili olarak SGK tarafından 2014/5 sayılı genelge yayımlandı. Söz konusu Genelgeye göre “sadece bordro tanıkları ve civar araştırması yapmak suretiyle hizmet akdinin olmadığı kanaatine varılmayacağı” belirtilmiştir.

Tabii ki genelge hükmü dar anlamda yorumlandığında doğru bir karar verildiği değerlendirilebilir. Çünkü hak kaybına uğrayan kişilerin yargı yoluna gitmesi sonucunda SGK gereksiz iş yükü ile karşı karşıya gelmektedir. Ancak fiili durum ile birlikte söz konusu hususu geniş anlamda ele aldığımızda, SGK’ya sigortalılıkları iptal edilen 50,000 kişiden kaç kişinin “hak kaybına uğradığı” gerekçesi ile dava açtığına bakmak gerekiyor. Bildirimleri sahte olan kişiler söz konusu iptal sonrasında zaten SGK’ya dava açma yoluna gitmiyor. Dolayısıyla yapılan düzenleme uyanık olan dolandırıcıları hemen harekete getirecek cinstedir. Yani sahte işyeri incelemesi yapan Denetmenler tarafından ifadeye çağrılan kişi, konu ile ilgili görüşmek üzere SGK’ya gitmediği takdirde, eğer o kişiyle ilgili elde başka bir bilgi ve belge yok ise sigortalılık iptal edilemeyecektir.

Son olarak SGK Genelgesindeki hüküm “kurunun yanında yaşta yanmasın” düşüncesi çerçevesinde iyi niyetli yapılan bir düzenleme olmakla birlikte, ilgili hükmün sonuçlarının nasıl olacağı kapsamında sonuç odaklı düşünüldüğünde Kurumun başını uzun vadeli çokça ağrıtacağı ve Kurumun bu konudaki zararını artıracak niteliktedir.

Osman ÖZBOLAT
Sosyal Güvenlik Denetmeni

Kaynak: http://www.osmanozbolat.com/16/03/2014/sahte-sigortalilik-tespitinde-buyuk-acik/



Etiketler:   2014/5 Sayılı GenelgeOsman ÖzbolatSahte SigortalılıkSigortalılığın TespitiSosyal Güvenlik

Önceki Yazı Sonraki Yazı 

Benzer Yazılar

  • Anayasal Haklar Hakkında Yargıtay Kararları

  • 4505 Sayılı Sosyal Güvenlik ve İlgili Kanun Değişikliği




Avukata Soru Sor

Kategoriler

  • Makaleler
  • Dilekçe Örnekleri
  • Yargıtay Kararı
  • Basında Biz
  • Mevzuat
  • Haberler

Takipte Kalın

Yasal Uyarı

“Web sitemizdeki bilgi ve açıklamalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği’nin ilgili mevzuatına uygun olarak hazırlanmıştır. Sitemizdeki hukuki bilgiler reklam teklif hukuki öneri veya hukuki danışmanlık teşkil etmez. Sitede yapılan bütün açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır ve bu bilgiler iş geliştirmeye yönelik olarak kullanılamaz. Sitemizde kullanılan bütün içerikler Baltacı Avukatlık Ofisi’ne aittir ve Elektronik İmzalı Zaman Damgası ile tescil edilmiştir. Ofisimizin açıkça yazılı izni olmadan yazı, resim ve sair bilgileri kullananlar hakkında yasal işlem yapılır. Bu siteyi ziyaret ederek yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırsınız.”


© Copyright 2018 Önem & Baltacı Hukuk Bürosu