Yargıtay Kararı – Cezai Şart
T.C
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/13636
K. 2012/16281
T. 21.6.2012
KOMİSYON SÖZLEŞMESİNE DAYALI İCRA TAKİBİNE İTİRAZIN İPTALİ (Eldeki Davada Tellalın Üzerine Düşen Görevi İfa Etmiş Olduğu – Sözleşme Maddelerindeki Şartların Ceza-i Şart Olup Olmadığının Mahkemece Değerlendirilmesi Gereği/Tellallık Sözleşmesi)
CEZA-İ ŞART (Davalının Davacı İle Yapmış Olduğu Sözleşmede Gösterilen Taşınmazı Satın Aldığı – Tellalın Sözleşme Gereği Üzerine Düşen Görevi İfa Etmiş Olduğu/Ücret İsteyebileceği/Mahkemece Ceza-i Şart Koşullarının Değerlendirilmesi Gereği)
KOMİSYON SÖZLEŞMESİ (Davacının Sözleşmenin Gereğini İfa Ettiği – Ücret Almaya Hak Kazanacağı/Eldeki Davada Mahkemece Ceza-i Şart Koşullarının Oluşup Olupmadığının Mahkemece Araştırılması Gerektiği/İtirazın İptali Davası/İcra İnkar Tazminatı)
2004/m. 67
818/m. 161,404,405,
ÖZET: Dava, komisyon sözleşmesine dayalı icra takibine vaki itirazin iptali istemine ilişkindir. İcra İnkar tazminatı talebi de bulunmaktadır. Davacı tellal, davalıya taşınmazı göstermiş ve sözleşme gereği davalı, davacı ile arasındaki sözleşmeyi fesih etmeden onun gösterdiği taşınmazı resmen satın aldığına göre, tellal üzerine düşen görevi ifa etmiş ve sözleşmede belirtilen oran üzerinden ücret istemeye hak kazanmıştır. Sözleşmedeki şartların cezai şart olup olmadığının mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönler gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
DAVA: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı, davalı ile aralarındaki yer gösterme ve komisyon başlıklı sözleşmeyle taşınmazın satımı konusunda anlaştıklarını, bu sözleşmeye göre kendisinin devre dışı bırakılması halinde komisyon bedelinin iki katı oranında ücret ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, buna rağmen davalının kendisini devre dışı bırakarak taşınmazı satın aldığını, bundan dolayı davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalının itirazda bulunduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı internetten yapılan ilan üzerine sahibinden satın aldığını savunmuştur.
Mahkemece, davalının ilandaki daireyi sahibinden satın almasının sözleşmedeki cezai şartın karşılığı olamayacağı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ile davalı arasında 05.06.2010 tarihli yer gösterme ve komisyon sözleşmesi imzalandığı va aynı zamanda satın alınacak dava konusu taşınmazın gösterildiği, imzaladığı sözleşme ile davalı gördüğü taşınmazı kendisi ya da sözleşmede belirtilen yakınları adına satın aldığı takdirde muayyen bedelin %3’lük kısmını komisyon bedeli olarak, komisyoncunun aradan çıkartılarak taşınmazın satın alınması halinde ise, komisyon bedelinin 3 katı ödeme yapmayı taahhüt etmiş, bilahare taşınmaz 15.06.2010 tarihinde sahibinden satın almıştır. BK 404. maddesinde belirtildiği üzere, tellallık bir akittir ki, onunla tellal ücret mukabilinde bir akdin yapılması imkanını hazırlamayı veya akdin icrasına tavassut etmeyi üstlenir. BK.nun 405. maddesi gereğince de yaptığı hazırlık veya icra eylediği tavassut akdin icrasına müncer olunca da tellal ücrete müstehak olur. Olayımızda da davacı tellal, davalıya taşınmazı göstermiş ve sözleşme gereği davalı, davacı ile arasındaki sözleşmeyi fesih etmeden onun gösterdiği taşınmazı resmen satın aldığına göre, tellal üzerine düşen görevi ifa etmiş ve sözleşmede belirtilen oran üzerinden ücret istemeye hak kazanmıştır. Sözleşmenin (2), ve (3). maddesindeki, şartların BK 161. maddesi gereği cezai şart olup olmadığının mahkemece değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu yönler gözetilmeden mahkemece, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 21.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.