Baltacı Avukatlık Ofisi
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Uluslararası
    • Sektörler
    • Diğer Hizmetlerimiz
    • Ofisimiz
    • İşbirliklerimiz
  • Ekibimiz
    • Arif Baltacı
    • Ebru Gülüm Gök
    • Mustafa Gürdal
    • Bahadır Halil Baltacı
    • Abdurrahman Enes Çakar
    • Serhad Ciğer
    • Doç. Dr. Nuri Baltacı
    • Mustapha Boumeshad
    • Aykut Özger
    • Rüstem Yektaş
    • Aytaç Yeni
    • Betül Doğan
    • Aynur Çaylı
    • Muhsin Niyazi Küçük
    • Recep Esen
    • Osman Aydın
  • Uzmanlıklar
  • Hukuki Bilgi
    • Makaleler
    • Dilekçe Örnekleri
    • Basında Biz
    • Haberler
    • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim





Yargıtay Kararı – Dul Aylığının Kesilmesi

15 May, 2016
Okunma: 5.196
Sosyal Ağlarda Paylaş:

Yargıtay Kararı – Dul Aylığının Kesilmesi

                 

T.C           

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/292

K. 2011/6842

T. 9.5.2011

KAVRAMLAR

Dul Aylığının Kesilmesi

Aylık Kesilmesi

İş Mahkemesinde Görüleceği

Ölüm Sebebiyle Aylık Bağlanması

Haksız Ödenen Aylığın Geri İadesi

DAVA: Davacı Kurum talebinde; davalının, 5434 Sayılı Kanun kapsamında T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi iken ölen eşi S. G.’den 15.9.1999 tarihinden itibaren dul aylığı aldığı, 28.10.1999 tarihinde evlenmesi sebebiyle, evlendiği tarihi takip eden aybaşı itibariyle dul aylığının kesildiği, 1.11.1999-31.5.2006 tarihleri arasında davalıya ödenen yersiz aylıkların tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Yıldız Angı Saraçoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR: Davacı Kurum temyizinde; faiz başlangıç tarihlerinin infazda hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde her bir ödeme için ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği isteminde bulunmuştur.

Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup ivedilikle incelenen ve mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur. İş Mahkemeleri. 5521 Sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 1479 Sayılı Kanunun 70. maddesi Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceğini kurala bağlamıştır. Somut olayda mahkemenin görevini belirlerken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın hangi hukuki sebebe dayandığına bakmak gerekir.

İş Mahkemeleri. 5521 Sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106’ncı maddesiyle bu Kanun uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 Sayılı Kanunun 101’inci maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde. 5510 Sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir. 5510 Sayılı Kanunun geçici 4’üncü maddesinde ise: “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 8.6.1949 tarihli ve 5434 Sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp malullüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8.2.2006 tarihli ve 5454 Sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 Sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ila 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir… Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 Sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında mülga 2829 Sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır.” hükmü öngörülmüştür.

Yukarıdaki açıklamalar ışığında yapılan değerlendirmeye göre: 5434 Sayılı Kanun hükümlerince bağlanan davaya konu aylığın kesilmesi de 5434 Sayılı Kanun hükümlerine tabi olduğundan, uyuşmazlığın çözümünde 5510 Sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmamaktadır. Dava konusu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu nazara alınmaksızın, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükümün yukarda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 9.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Etiketler:   2014 Kasım Yargıtay KararıDul AylığıDul ve Yetim AylığıGüncel Yargı KararıKesilmesiyeni Yargıtay Kararı

Önceki Yazı Sonraki Yazı 

Benzer Yazılar

  • Avukatlık Sözleşmesi Hakkında Yargıtay Kararları

  • Yargıtay Kararı – Katılma Alacağı




Avukata Soru Sor

Kategoriler

  • Makaleler
  • Dilekçe Örnekleri
  • Yargıtay Kararı
  • Basında Biz
  • Mevzuat
  • Haberler

Takipte Kalın

Yasal Uyarı

“Web sitemizdeki bilgi ve açıklamalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği’nin ilgili mevzuatına uygun olarak hazırlanmıştır. Sitemizdeki hukuki bilgiler reklam teklif hukuki öneri veya hukuki danışmanlık teşkil etmez. Sitede yapılan bütün açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır ve bu bilgiler iş geliştirmeye yönelik olarak kullanılamaz. Sitemizde kullanılan bütün içerikler Baltacı Avukatlık Ofisi’ne aittir ve Elektronik İmzalı Zaman Damgası ile tescil edilmiştir. Ofisimizin açıkça yazılı izni olmadan yazı, resim ve sair bilgileri kullananlar hakkında yasal işlem yapılır. Bu siteyi ziyaret ederek yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırsınız.”


© Copyright 2018 Önem & Baltacı Hukuk Bürosu