Baltacı Avukatlık Ofisi
  • Anasayfa
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Uluslararası
    • Sektörler
    • Diğer Hizmetlerimiz
    • Ofisimiz
    • İşbirliklerimiz
  • Ekibimiz
    • Arif Baltacı
    • Ebru Gülüm Gök
    • Mustafa Gürdal
    • Bahadır Halil Baltacı
    • Abdurrahman Enes Çakar
    • Serhad Ciğer
    • Doç. Dr. Nuri Baltacı
    • Mustapha Boumeshad
    • Aykut Özger
    • Rüstem Yektaş
    • Aytaç Yeni
    • Betül Doğan
    • Aynur Çaylı
    • Muhsin Niyazi Küçük
    • Recep Esen
    • Osman Aydın
  • Uzmanlıklar
  • Hukuki Bilgi
    • Makaleler
    • Dilekçe Örnekleri
    • Basında Biz
    • Haberler
    • Sıkça Sorulan Sorular
  • İletişim





Yargıtay Kararı – Kira Sözleşmesi Kiracılık Sıfatının Tespiti

15 May, 2016
Okunma: 51.345
Sosyal Ağlarda Paylaş:

Yargıtay Kararı – Kira Sözleşmesi Kiracılık Sıfatının Tespiti

 

                   

T.C         

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/9107

K. 2010/9681

T. 01.06.2010

KAVRAMLAR

Kira Sözleşmesi

Kiracılık Sıfatının Tespiti

Dernek Kiraları

Alt Kiracı

İşgalci

Zımnen Muvafakat

DAVA: Dava dilekçesinde kiracılık sıfatının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

KARAR: Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu büfenin davalı belediye tarafından dava dışı O. Ö. K. ve G. D. 28.7.1998 başlangıç tarihli sözleşme ile kiraya verildiğini, davacının da söz konusu dernekten 1.4.2000 tarihli kira sözleşmesi ile alt kiracı olarak taşınmazı kiraladığını, davalı belediyenin dernek ile yaptıkları kira akdinin feshedildiğini, davalı tarafından davacıya tahliye etmesi için ihtarname gönderildiğini, oysa kiraların davacı tarafından davalıya ödendiğini belirterek davacının kiracılık sıfatının tespiti hususunda talepte bulunmuştur.

Davalı belediye vekili cevabında, kira sözleşmesi yaptıkları kiracı derneğin kendiliğinden ortadan kalktığını, kira sözleşmesinin feshedildiğini, davacının 1.1.2008’den beri işgalci olduğunu beyan etmiştir.

Mahkemece; davanın kabulü ile davacının 10 yıldır kiracı sıfatı ile kullandığını, derneğin davacıya devrine zımnen muvafakat gösterdiklerini belirterek davacının büfede kiracılık sıfatının tespiti yönünde karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.

Davalı belediye ile dava dışı O. Ö. K. ve G. Derneği arasında düzenlenen 28.7.1998 tarihli kira sözleşmesinin 3. maddesine göre derneğin, “belediyenin yazılı izni olmadan devir edemez” koşuluna rağmen davacıya 1.4.2000 tarihli alt kira sözleşmesi gereğince devrettiği ve davacının en son aylık 94 TL kira ödediği anlaşılmaktadır. Dava dışı derneğin kendiliğinden ortadan kalkması sonucunda davalı belediye ile yaptıkları kira sözleşmesi de fesh edilmiş, belediyenin davacıya gönderdiği 27.2.2008 tarihli ihtarname ile davacının tahliyesi talep edilmiştir.

Davada uyuşmazlık, davalı ile dava dışı kiracı dernek arasında düzenlenen kira sözleşmesinin feshedilmesi durumunda alt kiracı olan davacının dernek ile yaptığı sözleşmenin de sona erip ermeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Davalı ile dava dışı dernek arasındaki kira sözleşmesinin 1.1.2008 tarihi itibariyle feshedildiği ihtilafsızdır. Alt kiracının kira ilişkisi kiracıya bağlı olarak devam eder. Kiralayan ile kiracı arasındaki kira ilişkisi herhangi bir şekilde sona erdiğinde alt kiracının da kiracılığı son bulur. Taşınmaz, kiracı tarafından 3. kişiye (alt kiracıya) kiralandığında kira ilişkisinin tarafı olarak kiracılık devam eder. Alt kiracı, kira sözleşmesinin tarafı durumuna geçmez. Bu nedenle davalı belediye ile kiracı arasındaki kira sözleşmesi feshedilmesi nedeniyle alt kiracı olan davacının da kiracılığı kiracı derneğe bağlı olarak son bulmuştur. Çünkü kiralayan (davalı) ile alt kiracı (davacı) arasında sözleşmesel bağlantı yoktur.

İkinci kiracı (alt kiracı), birinci kiracının kira sözleşmesinden doğan haklarını onun adına kullanan bir kimse durumundadır.

Alt kira sözleşmesinin ilk sözleşmenin ayakta kaldığı sürece geçerli olduğu ve ilk sözleşmenin feshi ile alt kira sözleşmesinin de kendiliğinden fesholunmuş sayılacağı düşünülmeden, mahkemece; davalı tarafından davacının kiracılığına zımnen muvafakat gösterildiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Etiketler:   Alt KiracıDernek KiraİşgalciKira KontratıKiracılık Sıfatı TespitiKiracılık Sıfatının TespitiZımnen Muvafakat

Önceki Yazı Sonraki Yazı 

Benzer Yazılar

  • Alt Kira Sözleşmesi Hakkında Yargıtay Kararları

  • Kira Sözleşmesinin Bitiminde Depozito Sorunu




Avukata Soru Sor

Kategoriler

  • Makaleler
  • Dilekçe Örnekleri
  • Yargıtay Kararı
  • Basında Biz
  • Mevzuat
  • Haberler

Takipte Kalın

Yasal Uyarı

“Web sitemizdeki bilgi ve açıklamalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği’nin ilgili mevzuatına uygun olarak hazırlanmıştır. Sitemizdeki hukuki bilgiler reklam teklif hukuki öneri veya hukuki danışmanlık teşkil etmez. Sitede yapılan bütün açıklamalar bilgilendirme amaçlıdır ve bu bilgiler iş geliştirmeye yönelik olarak kullanılamaz. Sitemizde kullanılan bütün içerikler Baltacı Avukatlık Ofisi’ne aittir ve Elektronik İmzalı Zaman Damgası ile tescil edilmiştir. Ofisimizin açıkça yazılı izni olmadan yazı, resim ve sair bilgileri kullananlar hakkında yasal işlem yapılır. Bu siteyi ziyaret ederek yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırsınız.”


© Copyright 2018 Önem & Baltacı Hukuk Bürosu