Alacaklının İkametgahı Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/10001
K. 2005/13542
T. 21.9.2005
• PARA ALACAĞININ ÖDETİLMESİ TALEBİ ( Bu Nevi Davalara Alacaklının İkametgahı Mahkemesinde de Bakılabileceği )
• PARA BORCU ( Alacaklı Kendi İkametgahının Bulunduğu ve Yetkili Olan Yerde İcra Takibi Yaptığı Gibi Aynı Yer Mahkemesinde de Dava Açması – Mahkemece Yetki İtirazının Reddi İle İşin Esası İncelenmesi Gereği )
• YETKİ İTİRAZI (Para Borcu – Alacaklı Kendi İkametgahının Bulunduğu ve Yetkili Olan Yerde İcra Takibi Yaptığı Gibi Aynı Yer Mahkemesinde de Dava Açması – Mahkemece Yetki İtirazının Reddi İle İşin Esası İncelenmesi Gereği)
• ALACAKLININ İKAMETGAHI ( Para Borcu – Alacaklı Kendi İkametgahının Bulunduğu ve Yetkili Olan Yerde İcra Takibi Yaptığı Gibi Aynı Yer Mahkemesinde de Dava Açması – Mahkemece Yetki İtirazının Reddi İle İşin Esası İncelenmesi Gereği )
818/m.73
1086/m.10
ÖZET : Dava, para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkindir. BK. 73 ve HUMK.nun 10. maddesi uyarınca bu nevi davalara alacaklının ikametgahı mahkemesinde de bakılabilir. Dava konusu olayda da alacaklı, para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahının bulunduğu ve yetkili olan Kadıköy’de icra takibi yaptığı gibi aynı yer mahkemesinde de dava açmış olup, mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki kısmi itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının bankadan almış olduğu kredi kartına kefil olduğunu, asıl borçlu olan davalının borcunu ödememesi nedeniyle icra tehdidi altında borcu bankaya kefil olarak ödemek zorunda kaldığını belirterek, ödediği miktarın davalıdan rücuen tahsili için başlattığı icra takibine itirazın iptalini, %40 inkar tazminatının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, ikametgahı mahkemesi olan Denizli İli Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu beyanla yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden de davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, mahkemenin yetkisizliğine istek halinde dosyanın yetkili Denizli İli Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, para alacağının ödetilmesi isteğine ilişkindir. BK. 73 ve HUMK.nun 10. maddesi uyarınca bu nevi davalara alacaklının ikametgahı mahkemesinde de bakılabilir. Dava konusu olayda da alacaklı, para borcunun ödenmesi için kendi ikametgahının bulunduğu ve yetkili olan Kadıköy’de icra takibi yaptığı gibi aynı yer mahkemesinde de dava açmış olup, mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esası incelenmeli ve ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.9.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/1158
K. 2009/2582
T. 27.2.2009
• YETKİLİ MAHKEME ( Sözleşmeden Doğan Davalarda Akdin İfa Edileceği Yer Mahkemesinin Yetkili Olduğu – Vekalet Sözleşmesinin Varlığı Kanıtlanırsa Alacaklının İkametgahındaki İcra Dairesinde Takip Yapılabileceği )
• ALACAKLININ İKAMETGAHI ( Sözleşmeden Doğan Davalarda Akdin İfa Edileceği Yer Mahkemesinin Yetkili Olduğu – Vekalet Sözleşmesinin Varlığı Kanıtlanırsa Alacaklının İkametgahındaki İcra Dairesinde Takip Yapılabileceği )
• AKDİN İFA EDİLECEĞİ YER ( Sözleşmeden Doğan Davalarda Akdin İfa Edileceği Yer Mahkemesinin Yetkili Olduğu )
• PARA BORÇLARI ( Aksi Kararlaştırılmamışsa Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin Yetkili Olduğu )
1086/m. 9,10
818/m.73
ÖZET : Her dava açıldığı tarihteki davalının ikametgahı mahkemesinde açılmalıdır. Ancak sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemesi de yetkilidir. Aksi kararlaştırılmamış ise para borçlarında alacaklının ikametgahı mahkemesi yetkilidir. Taraflar arasında vekalet sözleşmesinin varlığı kanıtlandığı takdirde alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde takip yapılabilir ve dava açılabilir. İşin esasına girilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamla yazılı nedenlerden dolayı mahkemesinin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıların avukat olarak davasını takip ettiklerini, icrada tahsil ettikleri parayı uhdelerinde tutarak kendisine vermediklerini ileri sürerek 6.075,00.-TL.’nin faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, yetki itirazında bulunmuşlardır.
Mahkemece, genel yetki kuralı uyarınca Fatih Mahkemesi’ne yetkisizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Kural olarak HUMK’un 9. maddesi gereği her dava açıldığı tarihteki davalının ikametgahı mahkemesinde açılmalıdır. Ancak HUMK’un 10. maddesince sözleşmeden doğan davalarda akdin ifa edileceği yer mahkemesinde açılacak davada yetkilidir. Bu bağlamda BK. 73. maddesine göre para alacağı aksi kararlaştırılmamış ise alacaklının ikametgahında ödenmesi gerekir. Bu yetki kuralının ancak niza konusu olmayan sözleşmeden doğan alacak davalarında uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Taraflar arasında vekalet sözleşmesinin varlığı kanıtlandığı takdirde HUMK. 10. ve BK. 73/1 maddesine göre alacaklının ikametgahındaki icra dairesinde takip yapılabilir ve dava açılabilir. Dairemizin istikrarlı uygulamısı da bu yöndedir. Mahkemece, işin esasına girilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 27.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/11392
K. 2010/1562
T. 16.2.2010
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Davalı Borçlunun Önce Yetkiye ve Borca İtiraz Ettiği/Daha Sonra Davacının Mallarının Ayıplı Olduğunu Öne Sürerek Akdi İlişkiyi Kabul Ettiği – Bu Durumda Davacı Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin Yetkili Olacağı )
• EDİMLERİN İFA EDİLDİĞİ YER ( İtirazın İptali Davasında Davalı Borçlunun Yetkiye ve Borca İtiraz Ettiği/Yetkili Mahkemenin Edimlerin İfa Yeri Mahkemesi Olduğunu Öne Sürdüğü – Sonra Davacının Mallarının Ayıplı Olduğunu Öne Sürerek Akdi İlişkiyi Kabul Ettiği/Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin Yetkili Olacağı )
• YETKİLİ MAHKEME ( İtirazın İptali Davasında Davalı Borçlunun Yetkiye ve Borca İtiraz Ettiği/Yetkili Mahkemenin Edimlerin İfa Yeri Mahkemesi Olduğunu Öne Sürdüğü – Sonra Davacının Mallarının Ayıplı Olduğunu Öne Sürerek Akdi İlişkiyi Kabul Ettiği/Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin Yetkili Kabul Edileceği )
• ALACAKLININ İKAMETGAHI MAHKEMESİ ( İtirazın İptali Davasında Davalı Borçlunun Yetkiye ve Borca İtiraz Ettiği – Sonra Davacının Mallarının Ayıplı Olduğunu Öne Sürerek Akdi İlişkiyi Kabul Ettiği/Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin Yetkili Kabul Edileceği )
818/m.73
2004/m.67
ÖZET : Davacı vekili, icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, tarafların tüm edimlerinin ifa edildiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu beyan etmiş ve borca itiraz etmiştir. Daha sonra davalı vekili İcra Dairesinin ve Mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ayrıca davanın esasına yönelik olarak da davacı tarafından müvekkiline gönderilen mallarının ayıplı olduğunu öne sürmüş böylece taraflar arasında akdi ilişkiyi kabul etmiştir. Bu durumda yetkili mahkemenin davacı alacaklının ikametgahı mahkemesi olduğu dikkate alınmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi ve gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle müvekkilinin davalı şirkete boya malzemeleri sattığını davalının borcunu ödememesi üzerine girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin Antalya’da yapıldığını, aynı yerde icra edildiğini ve tarafların tüm edimlerinin Antalya’da yerine getirilmesi nedeniyle yetkili İcra Dairesi ve Mahkemenin Antalya olduğunu, ayrıca müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu, davacının teslim ettiği malların bir kısmının ayıplı olması nedeniyle iade edildiğini öne sürerek davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasındaki sözleşmenin Antalya’da kurulduğu ve edimlerin ifasının da burada yapıldığı, ayrıca davalının ikametgahının da Antalya’da olması nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde İcra Dairesinin ve Mahkemenin yetkisine itiraz etmiş ayrıca davanın esasına yönelik olarak da davacı tarafından müvekkiline gönderilen mallarının ayıplı olduğunu öne sürmüş böylece taraflar arasında akdi ilişkiyi kabul etmiştir. Bu durumda mahkemece BK’nın 73/1. maddesi hükmü uyarınca davaya bakma yetkisinin davacı alacaklının ikametgah mahkemesi olduğu düşünülmeden yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde dava dilekçesinin yetki yönünden reddine isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/666
K. 2005/1156
T. 14.2.2005
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA YETKİLİ MAHKEMELER ( Satış Bedelinin Tahsili İçin Yapılan Takibe İtiraz – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği ve Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin de Yetkili Olması )
• SATIŞ BEDELİNİN TAHSİLİ İÇİN YAPILAN TAKİBE VAKİ İTİRAZIN İPTALİ TALEBİ ( Yetkili Mahkemeler – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği Nedeniyle Alacaklının İkametgahı Mahkemesinin de Yetkili Olması )
• YETKİLİ MAHKEMELER ( Satış Bedelinin Tahsili İçin Yapılan İcra Takibine Vaki İtirazın İptali Davasında – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği )
• ALACAKLININ İKAMETGAHI MAHKEMESİNİN YETKİLİ OLMASI ( Fatura Bedelinin Tahsiline Yönelik Takibe Vaki İtirazın İptali Davasında – Para Borcunun Götürülecek Borç Niteliği )
1086/m.9,10
818/m.73
ÖZET : Dava, fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Uyuşmazlık, satış bedelinin ödenmesine özgülenmiştir. Bedel götürülecek borçlardan olduğundan HUMK.’nun 10 ve BK 73. maddesi uyarınca ( Sarıyerde ödenmesi gerekeceğinden ) Sarıyer Mahkemeleri yetkilidir. Bu bakımından yetkisizlik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, istek doğrultusunda dava dilekçesinin reddedilmiş olması yanlıştır.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, 6 adet fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı, ikametgahı mahkemesi Keşan Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkili olduğunu belirterek yetkisizlik ilk itirazında bulunmuştur.
Mahkemece HUMK.’nun 9. maddesi gereği yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Keşan Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, satış bedelinin ödenmesine özgülenmiştir. Bedel götürülecek borçlardan olduğundan HUMK.’nun 10 ve BK 73. maddesi uyarınca ( Sarıyerde ödenmesi gerekeceğinden ) Sarıyer Mahkemeleri yetkilidir. Bu bakımından yetkisizlik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, istek doğrultusunda dava dilekçesinin reddedilmiş olması yanlıştır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 14.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/11125
K. 2012/2790
T. 23.2.2012
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Davacı Alacaklı Tarafından Talep Edilen Paranın Davalı Tarafa Ödenen Ancak Sözleşme Gereğinin Yerine Getirilmemesi İddiasıyla İadesi İstenilen Meblağ Olduğu – Alacaklının İkametgahında Ödenmesi Gereken Bir Borç Vasfında Olmadığı/Davanın Reddedileceği )
• YETKİ ( İtirazın İptali Davası/Davalının Yetki İtirazında Bulunduğu – Satım Sözleşmesinin Yerine Getirilmemesine Dayalı Alacak Talebinin Davalının İkametgahı Olan Yetkili İcra Dairesinde ya da Sözleşmenin İfa Yerinde Yapılmadığı/Davanın Reddedilmesinin Hukuka Uygun Olduğu )
• ALACAKLININ İKAMETGAHINDA ÖDENECEK BORÇ ( İtirazın İptali Davası – Alacaklı Tarafından Talep Edilen Paranın Ödenen Ancak Sözleşme Gereğinin Yerine Getirilmemesi İddiasıyla İadesi İstenilen Meblağ Olduğu/Alacaklının İkametgahında Ödenecek Bir Borç Vasfında Olmadığı )
• DAVA ŞARTI YOKLUĞU ( İtirazın İptali Davası/Davalının Yeti İtirazında Bulunduğu – Satım Sözleşmesinin Yerine Getirilmemesine Dayalı Alacak Talebinin Davalının İkametgahı Olan Yetkili İcra Dairesinde ya da Sözleşmenin İfa Yerinde Yapılmadığı/Davanın Reddi Gereği )
818/m.73
ÖZET : İtirazın iptali davasında; satım sözleşmenin mevcudiyeti hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı icra takibinin yetkisiz mahkemede açıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece sözleşmeye göre malzemelerin tesliminin davacı şantiyesinin bulunduğu yerde gerçekleşeceği davacı alacaklı tarafından talep edilen paranın davalı tarafa ödenen ancak sözleşme gereğinin yerine getirilmemesi iddiasıyla iadesi istenilen meblağ olup alacaklının ikametgahında ödenmesi gereken bir borç vasfında olmadığı, icra takibinin davalının ikametgahı olan yetkili İcra Dairesinde ya da sözleşmenin ifa yerinde yapılmadığı gerekçeleriyle yetkili icra dairesinde takibin yapılmaması sebebi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar hukuka uygundur.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 31.05.2006 tarihli elektrik malzemeleri alım satım sözleşmesi gereğince davalı şirket tarafından 304.000,00-TL değerindeki elektrik malzemelerinin müvekkili şirket şantiyesine tesliminin taahhüt edildiğini, müvekkili şirket tarafından mal bedelinin ödenmesine rağmen davalının edimini yerine getirmediğini, malzemeler teslim edilmediğinden davalıya ödenen paranın iadesi için ihtarname keşide edilmesine karşın ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetki ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin ikametgahı Konya olup davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin sözleşme gereği edimlerini yerine getirdiğini belirterek, davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin mevcudiyeti hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmeye göre malzemelerin tesliminin davacı şantiyesinin bulunduğu Antalya’da gerçekleşeceği, dolayısıyla sözleşmenin ifa yerinin Antalya olarak kararlaştırıldığı, davacı alacaklı tarafından talep edilen paranın davalı tarafa ödenen ancak sözleşme gereğinin yerine getirilmemesi iddiasıyla iadesi istenilen meblağ olup BK’nun 73. maddesinde düzenlendiği şekliyle alacaklının ikametgahında ödenmesi gereken bir borç vasfında olmadığı, icra takibinin davalının ikametgahı olan yetkili Konya İcra Dairesinde ya da sözleşmenin ifa yerinde yapılmadığı gerekçeleriyle yetkili icra dairesinde takibin yapılmaması sebebi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23.02.2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.