Anne Adının Düzeltilmesi Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/12142
K. 2011/684
T. 27.1.2011
• ANNE ADININ DEĞİŞTİRİLMESİ ( Anne İle Çocukları Arasında Kayden İrtibat Kurulması Gerektiği )
• İSİM TASHİHİ DAVASI ( Anne Adının Değiştirilmesi Talebi – Anne İle Çocukları Arasında Kayden İrtibat Kurulması Gerektiği )
4721/m.27
ÖZET : Davacıların açtığı davada, nüfus kütüğünde yazılı olan anne adlandırılan düzeltilmesine karar verilmesini istedikleri anlaşılmaktadır. Anne ile çocukları arasında kayden irtibat kurulması gerekirken, sadece ismin değiştirilmesi hukuka aykırıdır.
DAVA : Davacı A. S. vd. ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada Ondokuzmayıs Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 18.03.2010 günlü ve 2008/133-2010/35 sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.10.2010 gün ve Hukuk-2010/248450 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacıların açtığı davada, nüfus kütüğünde Güllü olan ana adlarının Fatma olarak düzeltilmesine karar verilmesini istedikleri, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacıların gerçek anneleri olduğu iddia edilen Fatma U.’un nüfus kayıt bilgileri yazılarak anne ile çocukları arasında kayden irtibat kurulması gerekirken, sadece Güllü olan anne isimlerinin Fatma olarak değiştirilmesi ile yetinilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 27.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/2037
K. 2010/6373
T. 27.4.2010
• NÜFUS KAYDINDAKİ ANNE ADININ DEĞİŞTİRİLMESİ İSTEMİ ( Davacı “Oğlu” Tarafından Açılan Davanın Aktif Husumet Ehliyeti Yokluğundan Reddi Gerektiği )
• ANNE ADININ DEĞİŞTİRİLMESİ ( Kişiye Sıkı Sıkıya Bağlı Olan Ad Üzerindeki Bu Hakkı Kişinin Kendisinden Başkasının Kullanamayacağı – Davacı “Oğlu” Tarafından Açılan Davanın Aktif Husumet Ehliyeti Yokluğundan Reddi Gerektiği )
• HUSUMET ( Nüfus Kaydındaki Anne Adının Değiştirilmesi İstemi – Davacı “Oğlu” Tarafından Açılan Davanın Aktif Husumet Ehliyeti Yokluğundan Reddi Gerektiği )
4721/m.27
ÖZET : Somut olayda, kayden sağ olan kişinin ( annenin ) adının değiştirilmesi istemiyle davacı ( oğlu ) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
DAVA : Davacı dava dilekçesinde, nüfus kütüğünde Abdulkadır olan adının Abdulkadir, yine nüfus kütüğünde Bessi olan anne adının Besse olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacı dava dilekçesinde nüfus kütüğünde Abdulkadır olan adının Abdulkadir, Bessi olan anne adının da Besse olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden davacının annesinin sağ ve kayden adının Bessi oluğu görülmüştür. Türk Medeni Kanunu’nun 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz.
O halde somut olayda, kayden sağ olan kişinin ( annenin ) adının değiştirilmesi istemiyle davacı ( oğlu ) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 27.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/14407
K. 2011/3066
T. 8.3.2011
• NÜFUS KAYDINDA DÜZELTME İSTEMİ ( Davacının Gerçek Anne ve Babasının Tespiti Bakımından DNA Araştırması Yaptırılarak Oluşacak Sonuca Göre Bir Karar Verilmesi Gerekirken Sadece Davacı ve Davalı Beyanları Yeterli Bulunarak Davanın Kabulünün Doğru Bulunmadığı )
• ANNE ADININ DÜZELTİLMESİ İSTEMİ ( Dava Hatalı Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Olmakla Beraber Sonucu İtibariyle Soybağını da Yakından İlgilendirdiğinden Davacının Gerçek Anne ve Babasının Tespiti Bakımından DNA Araştırması Yaptırılarak Karar Verilmesi Gerektiği )
• DNA ARAŞTIRMASI ( Nüfus Kaydında Anne Adının Düzeltilmesi İstemi – Davacının Gerçek Anne ve Babasının Tespiti Bakımından DNA Araştırması Yaptırılarak Oluşacak Sonuca Göre Bir Karar Verilmesi Gerekirken Sadece Davacı ve Davalı Beyanları Yeterli Bulunarak Davanın Kabulünün Doğru Bulunmadığı )
• SOYBAĞINA İLİŞKİN DAVA ( Anne Adının Düzeltilmesi İstemi – Dava Hatalı Nüfus Kaydının Düzeltilmesine İlişkin Olmakla Beraber Sonucu İtibariyle Soybağını da Yakından İlgilendirdiğinden Davacının Gerçek Anne ve Babasının Tespiti Bakımından DNA Araştırması Yaptırılacağı )
4721/m. 27
ÖZET : Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında “Hürü” olan anne adının “Hayriye” olarak düzeltilmesini istemiştir. Dava hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını da yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece davacı Hürü’nün gerçek anne ve babasının tespiti bakımından DNA araştırması yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı ve davalı beyanları yeterli bulunarak eksik inceleme ile davanın kabulü doğru bulunmamıştır.
DAVA : Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydında “Hürü” olan anne adının “Hayriye” olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, dava dilekçesinde annesinin 660… … … TC. nolu Hayriye olduğu halde, nüfusa tescili sırasında yapılan yanlışlık ile annesinin Veli ve Ayşe kızı Hürü olarak yazıldığını, gerçekte Hürü’nün amcasının eşi olduğunu bildirerek anne adının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını da yakından ilgilendirdiğinden, mahkemece davacı Hürü’nün gerçek anne ve babasının tespiti bakımından DNA araştırması yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı ve davalı beyanları yeterli bulunarak eksik inceleme ile davanın kabulü doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/7031
K. 2012/8382
T. 2.7.2012
• NÜFUS KAYITLARINDAKİ DÜZELTME DAVALARI (Kamu Düzeni İle Yakından İlgili Olduğundan Kuşku ve Duraksamaya Neden Olmaksızın Doğru Sicil Oluşturulacağı – Taraf ve Tanık Beyanları İle Yetinilmeyip DNA Testi Yaptırılıp Karar Verileceği)
• ANNE ADININ DÜZELTİLMESİ İSTEMİ (Nüfus Kayıtlarındaki Düzeltme Davaları Kamu Düzeni İle Yakından İlgili Olduğundan Kuşku ve Duraksamaya Neden Olmaksızın Doğru Sicil Oluşturulacağı – Taraf ve Tanık Beyanları İle Yetinilmeyip DNA Testi Yaptırılacağı)
• DNA TESTİ YAPTIRILMASI (Nüfus Kayıtlarındaki Düzeltme Davaları Kamu Düzeni İle Yakından İlgili Olduğundan Kuşku ve Duraksamaya Neden Olmaksızın Doğru Sicil Oluşturulacağı – İddialarla İlgili Olarak Taraf ve Tanık Beyanları İle Yetinilemeyeceği)
5490/m.35
ÖZET : Dava, nüfus kaydında yazılı anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Salt taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan davanın kabulü hukuka aykırıdır.
DAVA : Dava dilekçesinde, B.B.’nin gerçek annesinin K.K. olduğunun tespiti ile nüfus kaydında Hatice olarak yazılı anne adının Keziban olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, babası H.B.’nin annesi Hatice ile evlenmeden önce K.K. ile nikahsız yaşamalarından Bekir adında bir çocukları olduğunun, Bekir’in doğumundan bir süre sonra Keziban’ın öldüğünü, davacının babasının Bekir’i nikahlı eşi Hatice’den doğmuş gibi nüfusa kaydettirdiğini ileri sürerek, B.B’nin gerçek annesinin K.K. olduğunun tespiti ile nüfus kaydında Hatice olarak yazılı anne adının Keziban olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda, salt taraf ve tanık beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/3826
K. 2011/6463
T. 10.5.2011
• ANNE ADININ DÜZELTİLMESİ TALEBİ ( Davacıların Annelerinin Babaları İle Dava Sırasında Evli Olan Kişi Olduğunu İddia Ettiği – Türk Vatandaşlığından İzinle Çıkan Davacıların Türk Vatandaşlarına Tanınan Haklardan Aynen Yararlanmaya Devam Edeceği )
• TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN İZİNLE ÇIKMA ( Türk Vatandaşlarına Tanınan Haklardan Aynen Yararlanmaya Devam Edeceklerinin Gözetileceği )
• DAVACININ BABA HANESİNİN KAPALI KOCA HANESİNİN AÇIK OLMASI ( Davacıların Annelerinin Babaları İle Dava Sırasında Evli Olan Kişi Olduğunu İddia Ettiği/Anne Adının Düzeltilmesi Talebi – Davacının Koca Hanesinin Açık Olduğunun Gözetileceği )
• TARAF TEŞKİLİ ( Davacıların Annelerinin Babaları İle Dava Sırasında Evli Olan Kişi Olduğunu İddia Ettiği/Anne Adının Düzeltilmesi Talebi – Kayden Anne Gözüken Kişinin Öldüğü/Mirasçılarının Davaya Dahil Edileceği )
• DNA TESTİ ( Davacıların Annelerinin Babaları İle Dava Sırasında Evli Olan Kişi Olduğunu İddia Ettiği/Anne Adının Düzeltilmesi Talebi – DNA Testi Yaptırılacağı )
5901/m. 28
5490/m.36
ÖZET : Davacılar, gerçek annelerinin, babalarının şimdiki eşi olduğunu ileri sürerek nüfus kütüğünde anne adının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece, Türk Vatandaşlığından izinle çıkanların Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri dikkate alınmalıdır. Davacılardan birinin baba hanesindeki kaydı evlenmekle kapatılmışsa da koca hanesindeki kaydının açık olduğu gözetilmelidir. Davacıların kayden anneleri olan kişinin öldüğü ve dava sonucunda verilecek kararla tüm mirasçılarının mirasçılık haklarının etkilenebileceği gözetilip davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmalı, DNA testi yaptırılmalıdır.
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların nüfus kütüğünde “R.” olan anne adlarının “A.” olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın F. Ç. yönünden kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar dava dilekçesinde, gerçek annelerinin, babalarının şimdiki eşi A. olduğunu ileri sürerek nüfus kütüğünde R. olan anne adının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, S., S., A. ve M.’nun nüfus kayıtlarının kapalı olması ve kapalı kayıt üzerinden işlem yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine F. Ç. yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, S., M. ve A.’ın Türk vatandaşlığından izin ile çıktıkları, S.’in ise 10.07.2009 tarihinde D. S.’yla evlenmesi nedeniyle kayıtlarının kapatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. maddesi hükmüne göre Türk Vatandaşlığından izinle çıkanların Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri dikkate alınmaksızın ve ayrıca davacılardan S. S.’nın baba hanesindeki kaydı evlenmekle kapatılmışsa da koca hanesindeki kaydının açık olduğu gözardı edilerek ve yine davacıların kayden anneleri R. Ç.’nin 1994 yılında öldüğü ve dava sonucunda verilecek kararla tüm mirasçılarının mirasçılık haklarının etkilenebileceği gözetilip davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan tüm deliller toplanıp iddia ile ilgili DNA testi de yaptırılıp kanıtlar birlikte değerlendirilmeden eksik araştırma, yetersiz incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/6035
K. 2006/6877
T. 14.6.2006
• TAPU KAYDINDA İSİM TASHİHİ İSTEMİ ( Davacı Düzeltme Talep Ederken Pay Sahibine Ait Anne Adının Kütüğe İşlenmesini İstediğinden Reddi Gereği )
• TAPU KÜTÜĞÜ ( Mülkiyet Sahibine Ait Yazılacak Kimlik Bilgilerinin Adı Soyadı ve Baba Adından İbaret Olduğu – Tapu Kaydında İsim Tashihi İstemi )
• KİMLİK BİLGİSİ ( Tapu Kütüğüne Mülkiyet Sahibine Ait Yazılacak Kimlik Bilgilerinin Adı Soyadı ve Baba Adından İbaret Olduğu )
• ANNE ADININ KÜTÜĞE İŞLENMESİ İSTEMİ ( Reddi Gereği – Tapu Kütüğüne Mülkiyet Sahibine Ait Yazılacak Kimlik Bilgilerinin Adı Soyadı ve Baba Adından İbaret Olduğu )
4721/m.1027
ÖZET : Dava, tapu kaydında isim tashihi istemidir. Tapu kütüğüne mülkiyet sahibine ait yazılacak kimlik bilgilerinin adı, soyadı ve baba adından ibaret olduğu belirtilmiş olup malike ait başka bir kimlik bilgisinin yazılmasına işaret edilmemiştir. Davacı düzeltme talep ederken 4/108 pay sahibine ait anne adının kütüğe işlenmesini istemiş olmaktadır. Böyle bir talep tüzüğün emredici kuralına aykırıdır. Davanın özetlenen bu biçimine göre reddine karar vermek gerekir.
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 6.2.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı aldığı yetki belgesine dayanarak tapuda İpsala Yenikarpuzlu Köyü 3223 parselde kayıtlı taşınmazda 4/108 paya sahip `Hüseyin kızı Seher`in aslında Hüseyin kızı olmayıp Hüseyin karısı olduğunu, kayıtta geçen `kızı` sözcüğünün silinerek yerine `eşi` sözcüğünün yazılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm, davalı idare temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Tapu Sicil Tüzüğünün `Mülkiyet Hakkının Tescili` üst başlığını taşıyan 25. maddesine göre tapu kütüğüne mülkiyet sahibine ait yazılacak kimlik bilgilerinin adı, soyadı ve baba adından ibaret olduğu belirtilmiş olup malike ait başka bir kimlik bilgisinin yazılmasına işaret edilmemiştir. Davacı düzeltme talep ederken 4/108 pay sahibi Seher’e ait anne adının kütüğe işlenmesini istemiş olmaktadır. Böyle bir talep az yukarıda işaret edilen tüzüğün emredici kuralına aykırı düşer. Davacının düzeltme talep edilen `Hüseyin`e ilişkin baba adının tapu sicilinde yanlış yazıldığından ötürü bir talebi de bulunmadığından davanın özetlenen bu biçimine göre reddine karar vermek gerekir iken istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/7339
K. 2012/9059
T. 10.7.2012
• ANNE BABA ADININ DÜZELTİLMESİ ( Davalının Kaydının Düzeltilmesi Halinde Mirasçıların Hukukları da Etkileneceğinden Tüm Mirasçıların Davaya Katılmasının Sağlanması Gerektiği )
• EVLİLİK DIŞI BERABERLİKTEN DOĞMA ( Anne Baba Adının Düzeltilmesi – Davanın Aile Mahkemelerinin Görevi Kapsamında Kalan ve Babalık Tesbiti Sonucu Doğurur Şekilde Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )
• TARAF TEŞKİLİ ( Davalının Kaydının Düzeltilmesi Halinde Mirasçıların Hukukları da Etkileneceğinden Tüm Mirasçıların Davaya Katılmasının Sağlanması Gerektiği – Anne Baba Adının Düzeltilmesi )
• GÖREV ( Aile Mahkemelerinin Kapsamında Kalan ve Babalık Tesbiti Sonucunu Doğurur Şekilde Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı – Anne Baba Adının Düzeltilmesi )
4721/m.301
ÖZET : Dava, anne ve baba adının düzeltilmesi istemidir. Davalının kaydının düzeltilmesi halinde mirasçıların hukukları da etkileneceğinden tüm mirasçıların yöntemince davaya katılmasının sağlanması gerekir. Davalının, evlilik dışı beraberlikten doğduğu iddia edildiğine göre Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23.maddesi hükmü de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın aile mahkemelerinin görevi kapsamında kalan ve babalık tesbiti sonucu doğurur şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
DAVA : Dava dilekçesinde, anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus İdaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Mardin Cumhuriyet Başsavcılığının davanamesi ile davalılardan İ. D.’ın anne ve baba adının düzeltilmesi istenilmiştir.
Dosya kapsamından, davalı İ.’in büyükbabası Hüseyin ve babaannesi Cemile’nin çocuğu olarak nüfusa kayıtlı olduğu, bu şahıslar ile yine babası olduğu iddia edilen ve kayden kardeşi olan Osman ile nüfusta annesi görünen Sultani’nin de ölü olup mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalının kaydının düzeltilmesi halinde mirasçıların hukukları da etkileneceğinden tüm mirasçıların yöntemince davaya katılmasının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru olmadığı gibi, davalı İ.’in Osman ile Sultani’nin evlilik dışı beraberliklerinden doğduğu iddia edildiğine göre Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 23.maddesi hükmü de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, Osman ile İ. arasındaki davanın Türk Medeni Kanununun 301 ve devamı maddeleri uyarınca aile mahkemelerinin görevi kapsamında kalan ve babalık tesbiti sonucu doğurur şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.