Araç Sürücüsünün Sorumluluğu Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/12285
K. 2006/13088
T. 28.11.2006
• ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN SORUMLULUĞU ( Davacının Başlangıçta Her İki Sorumludan Aynı Miktarları İstemesine Karşın Sonradan Sadece İşleten Sıfatı Nedeniyle Sorumlu Olan Davalının Daha Fazla Tazminatla Sorumlu Tutulmasını İstemesi B.K.’nun 147. Maddesine Aykırı Olduğu )
• MÜTESELSİL BORÇLULARDAN BİRİNİN SORUMLULUĞUNUN ARTIRILMASI ( Sonradan Sadece İşleten Sıfatı Nedeniyle Sorumlu Olan Davalının Daha Fazla Tazminatla Sorumlu Tutulmasını İstemesi B.K.’nun 147. Maddesine Aykırı Olduğu )
• MÜTESELSİL SORUMLULUK ( Zararın Birden Fazla Kişi Tarafından Meydana Getirilmesi Durumunda Zarar Gören Dilediği Takdirde Eyleme Katılanların Birisinden ve Birkaçından veyahut Tamamından Zincirleme Olarak Sorumlu Tutulmalarını İsteme Hakkına Sahip Olduğu )
• ZİNCİRLEME SORUMLULUK (Zarar Gören Dilediği Takdirde Eyleme Katılanların Birisinden ve Birkaçından Veyahut Tamamından Zincirleme Olarak Sorumlu Tutulmalarını İsteme Hakkına Sahip Olduğu)
818/m.41,50,51,147
ÖZET : Ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, davalı, aracın kayıt maliki olması nedeniyle işleten sıfatı ile tek başına davalı olarak gösterilmiştir. Davacı daha önce açtığı dava ile araç sürücüsü hakkında da tazminata hükmedilmiştir. Sürücü aleyhine verilen tazminatlar bu davada, aynen araç işleteninden de istenmiş ve daha sonra dava ıslah edilerek işletenden istenilen tazminat miktarı artırılmıştır.
Borçlar Kanunun 50 ve 51. maddesine göre, haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar gören dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden ve birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahiptir.
Ancak, davacının başlangıçta her iki sorumludan aynı miktarları istemesine karşın, sonradan sadece işleten sıfatı nedeniyle sorumlu olan davalının daha fazla tazminatla sorumlu tutulmasını istemesi Borçlar Kanunun 147. maddesine aykırıdır.
Bu nedenle, işleten sıfatıyla müteselsil sorumlu olan davalının diğer müteselsil sorumlu sürücüden daha fazla tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş olması bozmayı gerektirir.
DAVA : Davacı Nazmiye vdl. vekili avukat Mustafa tarafından, davalı Erol aleyhine 11.09.2003 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.07.2005 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, dava konusu trafik kazasına karışan aracın kayıt maliki olması nedeniyle işleten sıfatı ile tek başına davalı olarak gösterilmiştir. Davacının aynı olay nedeniyle önceden açtığı başka bir dava ile araç sürücüsü hakkında da tazminata hükmedilmiştir. Bu dava açılırken sürücü aleyhine verilen tazminatlar aynen araç işleteninden de istenmiş ve daha sonra dava ıslah edilerek işletenden istenilen tazminat miktarı artırılmış, ancak sürücü aleyhine yeni bir dava açılmamıştır. BK’nın 50 ve 51. maddelerinde haksız eylemin ve bunun sonucunda doğan zararın birden fazla kişi tarafından meydana getirilmesi durumunda zarar görenin dilediği takdirde eyleme katılanların birisinden ve birkaçından veyahut tamamından zincirleme olarak sorumlu tutulmalarını isteme hakkına sahip bulunduğu düzenleme altına alınmıştır. Ancak aynı Yasanın 147. maddesinin ikinci fıkrasında alacaklının diğerlerinin zararına olarak müteselsil sorumlulardan birinin durumunu iyileştirmesini sağlayacak davranış veya beyanının sonuçlarına katlanması gerektiği düzenlenmiştir. Diğer bir anlatımla davacıların başlangıçta her iki sorumludan aynı miktarları istemesine karşın, sonradan sadece işleten sıfatı nedeniyle sorumlu olan davalının daha fazla tazminatla sorumlu tutulmasını istemesi anılan Yasa hükmüne uygun düşmediği gibi iyiniyet kuralları ile de bağdaşmamaktadır.
Açıklanan bu yönler ve yasal düzenleme gözetilmeden, işleten sıfatıyla müteselsil sorumlu olan davalının diğer müteselsil sorumlu sürücüden daha fazla tazminatla sorumluluğuna karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda ( 2 ) nolu bentte gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ), davalının diğer temyiz itirazlarının ise ( 1 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine, peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 28.11.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/20021
K. 2011/798
T. 24.1.2011
• TRAFİK KAZASINA DAYALI HASAR TAZMİNATI TALEBİ ( Kayıt Maliki Kişiye Husumetin Yöneltilmesinin Yerinde Olduğu )
• HARİCEN SATILAN ARACIN TRAFİK KAZASI YAPMASI ( Kazaya Dayalı Hasar Tazminatı Talebi/Davalının Babasının Aracı Haricen Satın Aldığını ve Sürücünün Kendisinin Olduğunu İddia Ettiği – Bu Beyana Dayanarak Husumetin Reddine Karar Verilemeyeceği )
• HUSUMET ( Trafik Kazasına Dayalı Hasar Tazminatı Talebi/Davalının Babasının Aracı Haricen Satın Aldığını ve Sürücünün Kendisinin Olduğunu İddia Ettiği – Bu Beyana Dayanarak Kayıt Malikine Yöneltilen Davanın Husumetten Reddedilemeyeceği )
• ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN TESPİTİ ( Trafik Kazasına Dayalı Hasar Tazminatı Talebi – Sürücünün Kim Olduğunun Tarafların Kanıtlarına Göre Belirleneceği )
818/m.41
ÖZET : Dava, trafik kazası nedeniyle hasar tazminatı istemine ilişkindir. Dava, kaza tarihindeki kayıt malikine ve sürücüye yöneltilmiştir. Davada taraf durumunda bulunmayan ve davalı sürücünün babası olan üçüncü kişi, aracı haricen satın aldığını ve olay sırasında kendisinin sürücü olduğunu belirtmişse de noterden devir yapılmaması nedeniyle kayıt maliki olan davalının işleten olduğu kabul edilmelidir. Sürücünün kim olduğu ise tarafların kanıtlarına göre belirlenmelidir. Davacı, sürücüyü belirterek kayıt maliki işletenle birlikte husumet yönelttiğine göre üçüncü kişinin beyanına istinaden husumetin yanlış yöneltildiği kabul edilemez. Mahkemece işleten yönünden işin esasının incelenmesi gerekir.
DAVA : Dava dilekçesinde 6310 lira tazminatın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın husumetten reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, trafik kazası nedeniyle hasar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davalıların işleten ve sürücü olmadıkları belirtilerek husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Dava, kaza tarihindeki kayıt malikine ve sürücüye yöneltilmiştir. Davada taraf durumunda bulunmayan ve davalı sürücünün babası olan üçüncü kişi, aracı haricen satın aldığını ve olay sırasında kendisinin sürücü olduğunu belirtmişse de noterden devir yapılmaması nedeniyle kayıt maliki olan davalının işleten olduğu kabul edilmelidir. Sürücünün kim olduğu ise tarafların kanıtlarına göre belirlenmelidir. Davacı, sürücüyü belirterek kayıt maliki işletenle birlikte husumet yönelttiğine göre üçüncü kişinin beyanına istinaden husumetin yanlış yöneltildiği kabul edilemez. Mahkemece işleten yönünden işin esasının incelenmesi ve sürücünün kim olduğunun irdelenmesi gerekirken davanın husumetten reddedilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/9285
K. 2002/1344
T. 18.2.2002
• RÜCUAN TAZMİNAT ( Nakliyat Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Tazminat Talebi )
• ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN SORUMLULUĞU ( Davalıların Taşımanın Yapıldığı Aracın Sürücüsü ve Maliki Olmaları-Davacıya Karşı Eksik Teselsül Hükümlerine Göre Müteselsilen Sorumlu Olmaları )
• MÜTESELSİL SORUMLULUK ( Davacının Zararını Tarafların Her İkisinden İsteyebileceği Gibi Taraflardan Birinden de İsteyebilmesi )
818/m.51,145,147
ÖZET : Davalılar, taşımanın yapıldığı, aracın sürücüsü ve malikidir. Davalılar, muhtelif sebeplerle davacıya karşı eksik teselsül hükümlerine göre müteselsilen sorumlu olup, tazminatın nihai sorumlusu araç sürücüsüdür. Davacı, tam teselsülde olduğu gibi, bütün zararının tazminini müteselsil borçlulardan her ikisinden isteyeceği gibi birisinden de isteyebilir. Sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması, yahutta böyle bir feragatın durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa Asliye 1. Hukuk Mahkemesi’nce verilen 17.7.2001 tarih ve 2000/39-2001/646 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı Yaver Öztürk tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Deniz Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkiline Nakliyat Sigortası ile sigortalı emtianın davalıların maliki ve sürücüsü olduğu araçla taşınırken, aracın kaza yapması sonucu hasarlandığını ileri sürerek, sigortalılarına ödedikleri 2.310.450.000TL.nin 14.7.1999 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı, davalı İsmet Abi hakkındaki davadan 27.6.2000 celsede feragat etmiştir.
Davalı Yaver Öztürk, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, iddia, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, davanın kısmen kabulü ile 1.227.450.000TL.nin 14.7.1999 ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle davalı Yaver Öztürk’den tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı Yaver Öztürk temyiz etmiştir.
Dava, Nakliyat Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davalılar, taşımanın yapıldığı, aracın sürücüsü ve malikidir. Davalılar, muhtelif sebeplerle davacıya karşı Borçlar Kanununun 51. madde hükümleri gereğince eksik teselsül hükümlerine göre müteselsilen sorumlu olup, tazminatın nihai sorumlusu araç sürücüsüdür. Davacı, tam teselsülde olduğu gibi, bütün zararının tazminini müteselsil borçlulardan her ikisinden isteyeceği gibi birisinden de isteyebilir. Borçlar Kanunu’nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak, müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması, yahutta böyle bir feragatın durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu’nun 147.madde hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her biri ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağına ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceğine dair hükmüne havidir. Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklamalar ışığında, davacı vekilinin 27.6.2000 tarihli celsede davalı sürücü İsmet Abi hakkındaki davadan imzalı beyanı ile feragat etmesinin diğer davalıya sirayet edip etmeyeceği üzerinde durulmadan, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davalı Yaver Öztürk’ün sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Yaver Öztürk ‘ün temyiz itirazlarının kabulü ile kararın bu davalı yararına BOZULMASINA, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Yaver Öztürk ‘ün sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.2.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/537
K. 2005/14244
T. 28.12.2005
• TRAFİK KAZASI SONUCU ÖLÜM ( Maddi Manevi Tazminat – Davacının Kusursuz Olduğu/Davalılar 4/8 Oranındaki Kusura Rağmen Zararın Tamamından Sorumlu Oldukları )
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Trafik Kazası Sonucu Davacıların Desteğinin Ölümü – Davacının Kusursuz Olduğu/Davalılar 4/8 Oranındaki Kusura Rağmen Zararın Tamamından Sorumlu Oldukları )
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI ( Trafik Kazası Sonucu Ölüm – Davacının Kusursuz Olduğu/Davalılar 4/8 Oranındaki Kusura Rağmen Zararın Tamamından Sorumlu Oldukları )
• KUSUR / ZARARDAN SORUMLULUK ( Trafik Kazası Sonucu Davacıların Desteğinin Ölümü – Davacının Kusursuz Olduğu/Davalılar 4/8 Oranındaki Kusura Rağmen Zararın Tamamından Sorumlu Oldukları )
• ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN SORUMLULUĞU ( Ceza Hukuku Bakımından Yol Üzerine Düşen Bir Çuvaldan Dolayı Tam Kusurlu Olmaması ve Dolayısıyla Ceza İndiriminden Yararlanması Hukuki Sorumluluk Bakımından Kusur İndiriminden Yararlanmasını Gerektirmediği )
• KUSUR İNDİRİMİ ( Ceza Hukuku Bakımından Araç Sürücüsünün Yol Üzerine Düşen Bir Çuvaldan Dolayı Tam Kusurlu Olmaması ve Dolayısıyla Ceza İndiriminden Yararlanması Hukuki Sorumluluk Bakımından Kusur İndiriminden Yararlanmasını Gerektirmediği )
• HUKUKİ / CEZAİ SORUMLULUK ( Araç Sürücüsünün Yol Üzerine Düşen Bir Çuvaldan Dolayı Tam Kusurlu Olmaması ve Dolayısıyla Ceza İndiriminden Yararlanması Hukuki Sorumluluk Bakımından Kusur İndiriminden Yararlanmasını Gerektirmediği )
818/m.45,50,51
ÖZET : Dava, trafik kazası sonucu davacıların desteğinin ölümü nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda davacının, kusursuz olduğu çekişmesizdir. Sorun, davalıların zarardan ne oranda sorumlu tutulacaklarına ilişkindir. Ceza hukuku bakımından araç sürücüsünün yol üzerine düşen bir çuvaldan dolayı tam kusurlu olmaması ve dolayısıyla ceza indiriminden yararlanması, hukuki sorumluluk bakımından ve zararın görünen konumu itibariyle kusur indiriminden yararlanmasını gerektirmez. Davalılar 4/8 oranındaki kusura rağmen BK.nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca zararın tamamından sorumludurlar. Şu durumda zarar miktarından yoldaki engelden dolayı indirim yapılması uygun değildir.
Temel tazminat miktarı üzerinden indirim yapılması gerekirken, trafik sigortası tarafından yapılan ödemenin iki kez tazminattan indirilmesi ayrı bir bozma nedenidir.
DAVA : Davacı Selda Gündüz ve Can Gündüz vekili AVukat M.Hakkı Hasgül tarafından, davalı Muzaffer Öztürk ve diğerleri aleyhine 8.1.2000 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı Tema Peyzaİ İnş. Ltd. Şti. yönünden davanın pasif husumet nedeni ile reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.10.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili Avukat M.Hakkı Hasgül tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları ret edilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu davacıların desteğinin ölümü nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan Tema Peyzaİ İnşaat Ltd.Şti. hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine, diğer davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacıların desteği araç içinde yolcu olup zararın meydana gelmesinde kusuru bulunmamaktadır. Kazanın meydana gelmesinde yola düşen soğan çuvalı 4/8 oranında olaya etkendir. Ceza yargılaması sonucunda da davalı sürücünün 4/8 oranında kusuru itibariyle cezalandırılmasına karar verilmiştir. Somut olayda davacının, kusursuz olduğu çekişmesizdir. Sorun, davalıların zarardan ne oranda sorumlu tutulacaklarına ilişkindir. Ceza hukuku bakımından araç sürücüsünün yol üzerine düşen bir çuvaldan dolayı tam kusurlu olmaması ve dolayısıyla ceza indiriminden yararlanması, hukuki sorumluluk bakımından ve zararın görünen konumu itibariyle kusur indiriminden yararlanmasını gerektirmez. Davalılar 4/8 oranındaki kusura rağmen BK’nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca zararın tamamından sorumludurlar. Şu durumda zarar miktarından yoldaki engelden dolayı indirim yapılması uygun değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.
3-Bilirkişi hesabına göre davacı eş Selda Gündüz’ün destekten yoksun kalma zararı trafik sigortası tarafından yapılan ödemeler indirilmeksizin 38.444.623.545 liradır. Yine bilirkişi tarafından bu miktar üzerinden trafik sigorta indirimi yapıldığında davacı eşin zararı 34.818.640.274 lira olmaktadır. Mahkemece davacının 34.818.640.274 lira zararı üzerinden 4/8 oranında kusur, 1/3 oranında hatır indirimi yapıldıktan sonra belirlenen miktardan trafik sigortası tarafından yapılan ödeme ikinci kez düşülerek hüküm kurulmuştur. Oysa temel tazminat miktarı 38.444.623.545 lira üzerinden indirim yapılması gerekirken, trafik sigortası tarafından yapılan ödemenin iki kez tazminattan indirilmesi ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ve 3 ) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 28.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/2345
K. 2004/11729
T. 30.11.2004
• RÜCUAN TAZMİNAT DAVASI ( Davalı İşletenin Sorumluluğunun Belirlenmesi Açısından Araç Sürücüsünün Olaydaki Kusurunun Belirlenmesi İçin İki Farklı Bilirkişi Raporu Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Gereği )
• KASKO SİGORTASI ( Rücuan Tazminat Davası – Araç Sürücüsünün Olaydaki Kusurunun Belirlenmesi İçin İki Farklı Bilirkişi Raporu Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Gereği )
• BİLİRKİŞİ RAPORLARI ARASINDAKİ ÇELİŞKİ ( Giderilmeden Karar Verilemeyeceği – Kasko Sigortası Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuan Tazminat İstemi )
• ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN KUSURU ( Davalı İşletenin Sorumluluğunun Belirlenmesi Açısından İki Farklı Bilirkişi Raporu Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Gereği – Kasko Sigortası Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücuan Tazminat İstemi )
6762/m.1301
1086/m. 275, 283, 284
ÖZET : Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davalı işletenin sorumluluğunun belirlenmesi açısından, araç sürücüsünün olaydaki kusurunun belirlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, bu rapora itiraz üzerine ikinci kez farklı bir bilirkişiden rapor alınmış, kusur oranına ilişkin iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulması hatalıdır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 13. Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.12.2003 tarih ve 2002/440-2003/1126 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ramazan Özcan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı sigortanın, TTK.nun 1301 nci maddesi hükmüne dayalı olarak, davalılar aleyhine açtığı rücu davası sonunda, davanın reddine ilişkin verilen kararı, davacı sigorta vekili temyiz etmiştir.
Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı işletenin sorumluluğunun belirlenmesi açısından, araç sürücüsünün olaydaki kusurunun belirlenmesi için bilirkişiden rapor alınmış, bu rapora itiraz üzerine ikinci kez farklı bir bilirkişiden rapor alınmış, kusur oranına ilişkin iki rapor arasındaki çelişki giderilmeksizin ikinci rapora dayalı olarak hüküm kurulmuştur.
HUMK.nun 275 nci ve devamı maddelerinde “bilirkişilik” müessesesi düzenlenmiş olup, anılan 275 nci maddede, mahkemenin, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286. maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre, verilen raporlar çelişkili ise, mahkeme HUMK.nun 283 nci maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama yada ek rapor isteyebileceği gibi 284 ncü maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alınabilir.
Bu durumda, mahkemece iki rapor arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde bilirkişi kurulundan rapor alınarak, sonucuna göre karar vermek gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/11938
K. 2012/7681
T. 12.6.2012
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (Aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı Davalı Sigorta Şirketinin İşletenin 3. Kişilere Verdiği Zararları Teminat Altına Aldığı – İşleten veya Sürücü Tam Kusurlu Olsalar Bile Davacılar Zarar Gören 3. Kişi Konumunda Bulunduklarından Sigorta Şirketinin Sorumlu Olduğu)
• ARAÇ SÜRÜCÜSÜNÜN KUSURLU HAREKETİ İLE MEYDANA GELEN KAZA ( Ölenin Salt Mirasçısı Sıfatıyla Değil Destekten Yoksun Kalan 3. Kişi Sıfatıyla Dava Açtıkları – Davacılar Zarar Gören 3. Kişi Konumunda Bulunduklarından Sigorta Şirketinin Sorumlu Olduğu )
• SİGORTA ŞİRKETİNİN İŞLETENİN 3. KİŞİLERE VERDİĞİ ZARARLARI TEMİNAT ALTINA ALMASI ( İşleten veya Sürücü Tam Kusurlu Olsalar Bile Destekten Yoksun Kalan Davacıların da Üçüncü Kişi Konumunda Oldukları )
818/m.45
ÖZET : Aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığından ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketi sorumludur.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalı tarafa zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü açıklayıp, fazlaya dair haklarını saklı tutarak 10.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının 2.11.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekili ıslah ile maddi tazminat talebi miktarı toplamını bilirkişi raporu doğrultusunda davacı eş Nefika için 35.643 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, davacı eş Nefika için 30.544,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18.2.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, diğer davacıların istemlerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen aktüerya bilirkişisi raporunda belirtilen destek tazminatına ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu olacağına ( HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca ) göre,
SONUÇ : Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1.399,35 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 12.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.