Asgari Geçim İndirimi Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/8530
K. 2012/7950
T. 12.3.2012
• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATININ HESAPLANMASI ( Giydirilmiş Ücretten Hesaplanacağı – Diğer İşçilik Alacaklarının İse Çıplak Ücretten Hesaplanacağı )
• İŞÇİLİK ALACAKLARININ HESAPLANMASI ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Giydirilmiş Ücretten Diğer İşçilik Alacaklarının İse Çıplak Ücretten Hesaplanması Gereği )
• ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ( Asgari Geçim İndiriminin Ücretin Eki Niteliğinde Olmadığı – Tazminat ve İşçilik Alacaklarının Hesaplanmasında Esas Ücrete Dahil Edilemeyeceği )
• ÜCRET EKİ OLARAK NİTELENDİRİLEMEYECEK HUSULAR ( Asgari Geçim İndiriminin Ücretin Eki Niteliğinde Olmadığı – Tazminat ve İşçilik Alacaklarının Hesaplanmasında Esas Ücrete Dahil Edilemeyeceği )
4857/m.17
1475/m.14
ÖZET : Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez. Bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir.
DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Hükme esas bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/49459
K. 2011/45606
T. 28.11.2011
• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI TALEBİ ( İşverenin Davacı İşçinin İmzasını Taşıyan İki Adet İbraname Sunduğu – Bu Belgelere Davacının Diyecekleri Sorulmadan ve Kıdem Tazminatından Mahsubu Gerekip Gerekmediği Tartışılmadan Karar Verilemeyeceği )
• İBRANAME ( Davacı İşçinin Haksız Fesihe Dayalı Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi – İşverenin Davacı İşçinin İmzasını Taşıyan İki Adet İbraname Sunduğu/Bu Belgelere Davacının Diyecekleri Sorulmadan ve Kıdem Tazminatından Mahsubu Gerekip Gerekmediği Tartışılmadan Karar Verilmemesi Gereği )
• MAHSUP ( Davacı İşçinin Haksız Fesihe Dayalı Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi – İşverenin Davacı İşçinin İmzasını Taşıyan İki Adet İbraname Sunduğu/Bu Belgelere Davacının Diyecekleri Sorulmadan ve Kıdem Tazminatından Mahsubu Gerekip Gerekmediği Tartışılmadan Karar Verilmemesi Gereği )
• ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ( Bireyin veya Ailenin Asgari Geçim Düzeyini Sağlayacak Bölümünün Toplam Gelirden Düşülerek Vergi Dışı Bırakılması Olduğu/Kıdem ve İhbar Tazminatı Talebi – Tazminat ve Alacaklarının Asgari Geçim İndirimi de Dahil Edilmiş Ücretten Hesaplanmayacağı )
• GİYDİRİLMİŞ ÜCRET ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Giydirilmiş Ücretten Diğer İşçilik Alacaklarının Çıplak Ücretten Hesaplanması Gereği )
1475/m.14
4857/m.17
ÖZET : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedidiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı işveren davacı imzasını taşıyan ve miktar içeren ve fesih tarihinde düzenlenmiş iki adet ibraname sunmuştur. Bu ibranamelerde davacıya kıdem tazminatıma ödendiği belirtilmektedir. Bu belgelere karşı davacı tarafın diyecekleri sorulmadan ve kıdem tazminatından mahsubu gerekip gerekmediği tartışılmadan kıdem tazminatının kabulü hatalıdır.
Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Hükme esas bilirkişi raporunda davacının tazminat ve alacakları asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanmıştır. Bu hesap tarzı hatalıdır. Davacının tazminat ve alacakları asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir.
DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedidiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette ustabaşı olarak çalışmaya başladığını, ücretsiz izne çıkmayı kabul etmeyince davalı tarafından işten çıkartıldığını, işten çıkartılırken hak kazandığı kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, son aya ait maaşı ve dini-resmi bayram tatil ücretleri kendisine ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı, ile ödenmeyen bu işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirketin büyük ve işleri çok iyi giden bir şirket konumunda iken, tüm dünyayı etkileyen global kriz sonrası işleri kötü gitmeye başladığını, her geçen gün global kriz eksenli olarak iş kaybına uğradığını, alacaklarına kavuşamadığını ve etkenler sebebiyle işlerin kötü gidişatı işçi çıkarma zorunluluğuna kadar dayandığını, davacının iş yerinde çalıştığı süre boyunca tüm haklarını aldığını, fazla mesai yaptığı zamanlarda bunun karşılığı olan ücretin kendisine ödendiğini, bu durumun maaş bordrolarında ve makbuzlarda sabit olduğunu, davacı fazla mesai ücretlerini almadığını iddia ettiği gibi ayrıca fazla mesai saatleri konusunda da gerçekle örtüşmeyen iddialarda bulunduğunu, müvekkil şirketin davacıya sunduğu ücretsiz izne ayrılma teklifinin kabul edilmemesi sonucu müvekkil şirket davacının tüm haklarını vermek şartıyla işine son verdiğini, taraflar sözleşmenin feshedilmesi esnasında karşılıklı ibralaştığını ve davacının şirketten hiçbir alacağı kalmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının ücretsiz izne çıkmayı kabul etmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiği, feshin haksız olduğu, ibranamenin matbuu olup, ödeme içermediği, bu nedenle itibar edilmediği, kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davacının fazla mesai ücreti yaptığında bordrolara göre ödendiği, kullanmadığı yıllık izinlerin bulunduğu, davacının ulusal bayram ve genel tatillerinde çalıştığı ücretinin ödenmediği gerekçesi ile ve tatil ücretinden indirim yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D)Temyiz:
Kararı davalı vekili tarafından temyiz, edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İbra sözleşmesi varlığı tartışmasız olan bir borcun sona erdirilmesine dair bir yol olmakla, varlığı şüpheli ya da tartışmalı olan borçların ibra yoluyla sona ermesi de mümkün olmaz. Bıı nedenle işveren tarafından işçinin hak kazanmadığı ileri sürülen bir borcun ibraya konu olması düşünülemez. Savunma ve işverenin diğer kayıtları ile çelişen ibra sözleşmelerinin geçersiz olduğu kabul edilmelidir. Miktar içeren ibra sözleşmelerinde ise alacağın tamamen ödenmiş olması durumunda borç ifa yoluyla sona ermiş olur Buna karşın kısmi ödeme hallerinde Dairemizin kökleşmiş içtihatlarında ibraya değer verilmemekte ve yapılan ödemenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilmektedir. Miktar içermeyen ibra sözleşmelerinde ise geçerlilik sorununu titizlikle ele alınmalıdır. İrade fesadı denetimi uygulanmalı vc somut olayın özelliklerine göre ibranamenin geçerliliği konusunda çözümler aranmalıdır.
Dosya içeriğine göre davalı işveren davacı imzasını tanıyan ve miktar içeren ve fesih tarihinde düzenlenmiş iki adet ibraname sunmuştur. Bu ibranamelerde davacıya kıdem tazminatıma ödendiği belirtilmektedir. Bu belgelere karşı davacı tarafın diyecekleri sorulmadan ve kıdem tazminatından mahsubu gerekip gerekmediği tartışılmadan kıdem tazminatının kabulü hatalıdır.
3- Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Hükme esas bilirkişi raporunda davacının tazminat ve alacakları asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanmıştır. Bu hesap tarzı yukarıda açıklandığı üzere hatalıdır. Davacının tazminat ve alacakları asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/12877
K. 2011/5283
T. 7.6.2011
• İŞ KAZASI SONUCU MALULİYETTEN DOĞAN MADDİ TAZMİNAT ( Altmış Yaşından Sonra Çalıştığı Kanıtlanamayan Davacının Pasif Devre Zararının Asgari Ücretten Hesaplanması Gereği – Asgari Geçim İndiriminin Pasif Devre Zararının Hesaplanmasında Dikkate Alınamayacağı)
• ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ( Fiilen Ücretli Olarak Çalışanlara Getirilen Bir Uygulama Olduğu – Ücretli Çalışmanın Sözkonusu Olmadığı Pasif Dönem Zararının Hesaplanmasında Dikkate Alınmayacağı)
• PASİF DEVRE ZARARI ( Asgari Ücret Üzerinden Hesaplanmasının Asgari Ücretin Bir Çalışmanın Karşılığı Olarak Değil Yaşamsal Faaliyetleri Sürdürmenin Karışlığı Olmasından Kaynaklandığı – Fiilen Ücretli Çalışanlara Uygulanan Asgari Geçim İndiriminin Pasif Devre Zararının Hesaplanmasında Dikkate Alınamayacağı)
818/m. 41, 43
193/m. 32
ÖZET : Davacının 60 yaşından sonra fiilen çalıştığı da iddia ve ispatlanmış da değildir. Pasif devre zararının asgari ücretle yapılması gerekir. Pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Bu duruma göre ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açık ve seçiktir.
DAVA : Davacı, iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, 16.601.00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükümün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmesi ve de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 07.06.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı vekili geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi B. Mustafa Şimşek tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükümün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 13.04.2006 tarihinde meslek hastalığı sonucu 63 yaşında % 78 oranında sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Yerel Mahkemece pasif devre zararının hatalı hesaplandığı bilirkişi raporunun hükme esas alınmak suretiyle maddi tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının meslek hastalığının tespit tarihinde 63 yaşında olduğu, diğer bir deyişle aktif çalışma döneminin sona erdiği, yaşamın pasif devre bölümünde bulunulduğu görülmektedir. Davacının 60 yaşından sonra fiilen çalıştığı da iddia ve ispatlanmış da değildir. Pasif devre zararının asgari ücretle yapılması gerektiği dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Mahkemece hükme esas alınan 02.08.2010 tarihli hesap bilirkişi raporunda meslek hastalığının tespit tarihinde sigortalının 63 yaşında olduğu dikkate alınarak zararın hesaplanmasında asgari ücretin esas alınması yerindedir. Ancak anılan raporda ücretin netleştirilmesi sırasında asgari geçim indiriminin dikkate alınması hatalı olmuştur.
Gerçekten 01.01.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5615 sayılı yasanın 2. maddesiyle değişik 193 sayılı gelir vergisi kanununun Asgari geçim indirimi başlıklı 32. maddesine göre “Ücretin gerçek usulde vergilendirilmesinde asgari geçim indirimi uygulanır. Asgari geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarının; mükellefin kendisi için % 50’si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10’u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5’idir. Gelirin kısmi döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgari geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103. maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır.
Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz.” Öte yandan, pasif devre de herhangi bir işte çalışılmasa bile, sigortalının salt yaşamsal faaliyetlerini sürdürmesinin ekonomik bir değer taşıması nedeniyle bundan yoksun kalan sigortalı bakımından bir zarar oluşacağı ve bu zararın karşılanması amacıyla pasif devre zararının hesaplanması gerektiği, bu zararın hesaplanması sırasında esas alınması gereken ücretin asgari ücret olduğu dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Diğer bir deyişle pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücret, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığıdır. Bu duruma göre ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanması sırasında dikkate alınamayacağı açık ve seçiktir. Hal böyle olunca da asgari geçim indiriminin dikkate alınmak suretiyle belirlenen ücretle sigortalının zararının hesaplanmasının isabetsiz olduğu açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 825.00 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/8530
K. 2012/7950
T. 12.3.2012
• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATININ HESAPLANMASI ( Giydirilmiş Ücretten Hesaplanacağı – Asgari Geçim İndirimi de Dahil Edilmiş Ücretten Hesapalanamayacağı )
• ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Asgari Geçim İndirimi de Dahil Edilmiş Ücretten Hesaplanamayacağı )
• İŞÇİLİK ALACAKLARININ HESAPLANMASI ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Giydirilmiş Ücretten Diğer İşçilik Alacaklarının İse Çıplak Ücretten Hesaplanması Gereği )
• İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKSIZ NEDENLE FESHİ NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Asgari Geçim İndirimi de Dahil Edilmiş Ücretten Hesaplanamayacağı – Kıdem ve İhbar Tazminatının Giydirilmiş Ücretten Diğer İşçilik Alacaklarının İse Çıplak Ücretten Hesaplanması Gereği )
1475/m.14
ÖZET : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. Bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır.
DAVA : Davacı vekili, davacı işçinin iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, ödenmeyen işçilik alacakları olduğunu belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ve tatil çalışmaları karşılığı ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B. Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem ve ihbar tazminatının giydirilmiş ücretten, diğer işçilik alacaklarının ise çıplak ücretten hesaplanması gerekir. İşçiye ücreti dışında ödenen asgari geçim indirimi yasa ile getirilmiş olup, bireyin veya ailenin asgari geçim düzeyini sağlayacak bölümünün toplam gelirden düşülerek vergi dışı bırakılmasıdır. Bu nedenle ücretin eki değildir. Ücret olarak nitelendirilemez ve tazminat ve işçilik alacaklarının hesaplanmasına esas ücrete dahil edilemez.
Hükme esas bilirkişi raporunda davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi de dahil edilmiş ücretten hesaplanması hatalıdır. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı asgari geçim indirimi dikkate alınmadan hesaplanıp belirlenmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.