Ayıpların Giderilmesi Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/3016
K. 2010/4126
T. 15.7.2010
KİRA BEDELİNİN TAHSİLİ ( İş Bedelinin Tahsili – İş Sahibi Davacı Ayıbın Giderilmesi Masraflarını Yüklenici Şirketten İsteme Hakkına Sahip Bulunduğundan Ayrı Bir Dava Yoluyla Bu Masrafların Tahsilini İsteyebileceği )
AYIPLARIN GİDERİLMESİ ( İş Sahibi Davacı Ayıbın Giderilmesi Masraflarını Yüklenici Şirketten İsteme Hakkına Sahip Bulunduğundan Ayrı Bir Dava Yoluyla Bu Masrafların Tahsilini İsteyebileceği )
İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ ( İş Sahibi Davacı Ayıbın Giderilmesi Masraflarını Yüklenici Şirketten İsteme Hakkına Sahip Bulunduğu – Yüklenici Tarafından İş Bedelinin Tahsili Davasında Ayıpların Giderilme Bedelinin Mahsubunu Talep Edebileceği )
MAHSUP (İtiraz Niteliğinde Olduğundan Talep Olsun veya Olmasın Mahkemece Doğrudan Gözetilmesi Gerektiği-İş Bedelinin Tahsili )
818/m.360
ÖZET: Dava, işyerine ödenen kira bedeli ile işyeri için yapılan giderlerin ve uğranılan gelir kaybının tahsili, birleşen dava ise, bakiye iş bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Yüklenici şirket, birleşen davasında sözleşme konusu fırın ayıpsız yapılmışçasına bakiye iş bedelinin tahsilini istemiştir. Oysa, B.K.nın 360. maddesi gereğince, iş sahibi davacı İsmail B. ayıbın giderilmesi masraflarını yüklenici şirketten isteme hakkına sahip bulunduğundan, ayrı bir dava yoluyla bu masrafların tahsilini isteyebileceği gibi; yüklenici tarafından iş bedelinin tahsili davasında da ayıpların giderilmesi bedelinin mahsubunu talep edebilir. Mahkemece, yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi kurulu ek raporunda ayıpların giderilmesi bedelinin, … TL olduğu açıklanmıştır. Mahsup, itiraz niteliğinde olduğundan talep olsun veya olmasın mahkemece, doğrudan gözetilmesi gerekir.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozma ya uyularak verilen hükümün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Dava, işyerine ödenen kira bedeli ile işyeri için yapılan giderlerin ve uğranılan gelir kaybının tahsili, birleşen dava ise, bakiye iş bedelinin tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı-birleşen davanın davacısı Y… Havalandırma Klima San.Tic.Ltd.Şti. vekilinin tüm, davacı-birleşen davanın davalısı İsmail B. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Mahkemece verilen önceki hüküm Dairemizin 2007/7607 E. ve 2008/7452 K. sayılı ilamı ile davalı yüklenici yararına bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Ancak, yüklenici şirket tarafından bakiye iş bedelinin iş sahibi İsmail B.’dan tahsili istemiyle Bursa 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne açılan 2009/1326 Esas sayılı davanın 17.9.2009 tarih ve 2009/1725 Sayılı kararıyla İsmail B. tarafından açılan dava ile birleştirilmesine karar verilmiş, her iki davanın yargılaması sonucu İsmail B.’nın davasının kısmen kabulüyle 1.500,00 TL kar kaybından kaynaklanan tazminatın davalı yüklenici şirketten tahsiline; birleşen davanın da kabulüyle 4.000,00 TL bakiye iş bedelinin İsmail B.’dan alınarak davalı yüklenici şirkete ödenmesine karar verilmiştir.
Yanlar arasında imzalanan 23.7.2003 tarihli sözleşmenin konusu olan oto boyama ve kurutma fırınının, yüklenici şirket tarafından ayıplı olarak yapılmış olduğu çekişmesizdir. 14.000,00 TL tutarındaki götürü bedelin 10.000,00 TL’sinin de iş sahibi tarafından yüklenici şirkete ödenmiş olduğu da tarafların kabulündedir. Az yukarda açıklandığı üzere; yüklenici şirket, birleşen davasında sözleşme konusu fırın ayıpsız yapılmışçasına bakiye iş bedelinin tahsilini istemiştir. Oysa, B.K.nın 360. maddesi gereğince, iş sahibi davacı İsmail B. ayıbın giderilmesi masraflarını yüklenici şirketten isteme hakkına sahip bulunduğundan, ayrı bir dava yoluyla bu masrafların tahsilini isteyebileceği gibi; yüklenici tarafından iş bedelinin tahsili davasında da ayıpların giderilmesi bedelinin mahsubunu talep edebilir. Mahkemece, yaptırılan inceleme sonucu 16.6.2009 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda ayıpların giderilmesi bedelinin, 3.500,00 TL olduğu açıklanmıştır. Mahsup, itiraz niteliğinde olduğundan talep olsun veya olmasın mahkemece, doğrudan gözetilmesi gerekir. Birleşen davada istenen 4.000,00 TL bakiye iş bedelinden 3.500,00 TL ayıbın giderilmesi masraflarının mahsubu ile 500,00 TL iş bedelinin iş sahibi İsmail B.’dan tahsiliyle, yüklenici şirkete verilmesi gerekirken, birleşen davanın tamamen kabulü doğru olmamıştır.
Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte belirtilen sebeplerle davalı-birleşen davanın davacı sı şirket vekilinin tüm, davacı-birleşen davanın davalısı İsmail B. vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine. 2. bentte açıklanan sebeplerle, birleşen dava yönünden verilen kararın davacı İsmail B. yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacı-k, davalı İsmail B.’ya, fazla alınan temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davalı-k, davacı Y… Havalandırma Klima San.Tic.Ltd.Şti. ye geri verilmesine, 15.7.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/5587
K. 2007/11
T. 15.1.2007
AYIPLARIN GİDERİLME BEDELLERİNİN TAHSİLİ TALEBİ ( Davalının Mimari Proje Müellifi ve Teknik Uygulama Sorumlusu Olması Dikkate Alınarak Uzman Bilirkişilerden Gerekirse Keşif Yapılmak Suretiyle Belirlenmesi Gereği )
BİLİRKİŞİ RAPORU ( Ayıpların Giderilme Bedellerinin Tahsili Talebi – İtiraza Uğrayan Tespit Dosyasındaki Bilirkişi Raporunda Belirlenen Miktar Üzerinden Ayıplar Yönünden Davanın Kabulüne Karar Verilmesi Doğru Olmadığı )
KUSUR DURUMU ( Davalının Sorumluluk Oranı Konusunda Rapor Alınarak Adı Geçen Davalının Kusur Durumuna Göre Varsa Ayıpların Giderilme Bedellerinden Sorumlu Olduğu Miktarın Belirlenmesi Gereği )
818/m.357
ÖZET: Dava, ayıpların giderilme bedeli ile değer kaybının tahsili ve manevi tazminat istemleriyle açılmıştır. Belirtilen konularda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan, itiraza uğrayan tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden ayıplar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, davalının mimari proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olması dikkate alınarak, uzman bilirkişilerden gerekirse keşif yapılmak suretiyle inşaattaki ayıpların giderilme bedelleri ve davalının sorumluluk oranı konusunda rapor alınarak, adı geçen davalının kusur durumuna göre varsa ayıpların giderilme bedellerinden sorumlu olduğu miktarın belirlenmesinden, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm oluşturulması gerekir.
DAVA: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı A. Y. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Dava, ayıpların giderilme bedeli ile değer kaybının tahsili ve manevi tazminat istemleriyle açılmış, mahkemece davalı H. S. yönünden davanın reddine, davalı A. Y. yönünden kabulüne karar verilmiş, karar davalı A. Y. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Kararın gerekçe bölümünde davalı A. Y.’ın binanın teknik uygulama sorumlusu olduğu belirtilmiş, bu gerekçe aleyhine davacılar tarafından temyiz isteminde bulunulmamıştır. Davacılar inşaatında davalılar tarafından yapıldığını iddia etmişlerse de, bu iddialarını ispat edememişlerdir. Davacılar tarafından temyiz edilmeyerek benimsenen gerekçe ve dosyadaki bilgiler dikkate alındığında, davalı A. Y.’ın mimari proje müellifi ve inşaatın teknik uygulama sorumlusu olduğu sonucuna varılmaktadır. Bu durumda davalının sorumluluğunun bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Dava Lüleburgaz Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2002/133 D.İş tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna dayanılarak açılmıştır. Tespit dosyasındaki bilirkişi raporuna karşı davalı A. Y. tarafından itiraz ileri sürülmüştür. Mahkemece yargılama sırasında ayıpların giderilme bedelleri konusunda bilirkişilerden rapor alınmamış, itiraza uğrayan tespit dosyasındaki bilirkişi raporundaki miktarlar esas alınarak dava sonuçlandırıldığı gibi, mimari proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olan davalı A. Y.’ın kusur oranı ve sorumluluğu konusunda da bilirkişilerden rapor alınmamıştır. İnşaat davacılar tarafından yapıldığına ve davalının teknik uygulama sorumlusu olduğuna göre, A. Y.’ın sorumluluğu değerlendirilirken BK.nun 357. maddesinin de dikkate alınması, davalı A. Y.’ın uyarı görevini yerine getirip getirmediğinin de incelenmesi gerekir. Belirtilen konularda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan, itiraza uğrayan tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda belirlenen miktar üzerinden ayıplar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25. maddeleri ile Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayanların manevi tazminat isteminde bulunmaları mümkündür. Somut olayda davacıların kişilik haklarına bir saldırı olduğu iddia ve ıspat edilmiş değildir. Ayrıca inşaat davacılar tarafından yaptırıldığına göre, mimari proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olan davalı A. Y.’ın dairelerin değerlerinin azalmasından sorumlu tutulması mümkün değildir. Mahkemece davacıların manevi tazminat ile değer azalması nedeniyle olan maddi tazminat istemlerinin reddi yerine, kabulüne karar verilmesi de hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davalının mimari proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olması dikkate alınarak, uzman bilirkişilerden gerekirse keşif yapılmak suretiyle inşaattaki ayıpların giderilme bedelleri ve A.Y’ın sorumluluk oranı konusunda rapor alınarak, adı geçen davalının kusur durumuna göre varsa ayıpların giderilme bedellerinden sorumlu olduğu miktarın belirlenmesinden, sonucuna göre değerlendirme yapılıp hüküm oluşturulmasından, davacıların manevi tazminat istemleri ile değer kaybı nedeniyle olan maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmesinden ibarettir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci ve ikinci bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı A.Y yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı A.Y’a geri verilmesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/5652
K. 2011/606
T. 7.2.2011
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATIN TAHSİLİ ( Davacı Tarafından Yapılan Bu İş Sebebiyle Oluşan Ayıpların Giderilmesi Bedelleri İle Bu Ayıpların Sonucu Oluşan Maddi Zarardan Ötürü Davalı Yüklenicinin Sorumlu Tutulamayacağı )
AYIPLARIN GİDERİLMESİ ( Davacı Tarafından Yapılan Bu İş Sebebiyle Oluşan Ayıpların Giderilmesi Bedelleri İle Bu Ayıpların Sonucu Oluşan Maddi Zarardan Ötürü Davalı Yüklenicinin Sorumlu Tutulamayacağı – Maddi ve Manevi Tazminat )
MADDİ TAZMİNAT ( Ayıpların Giderim Bedelleri İle Bu Ayıpların Sonucu Olarak Gerçekleşen Maddi Zararların Neler Olduğunun ve Bilirkişi Kurulunca Belirlenen Tutardaki Maddi Tazminattan Mahsubu Gereken Miktarın Belirlenmesi İle Mahsubunun Yapılması Gerektiği )
818/m.357,359,360,362
ÖZET: Dava, maddi ve manevi tazminatların tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı tarafından yapılan bu iş sebebiyle oluşan ayıpların giderilmesi bedelleri ile bu ayıpların sonucu oluşan maddi zarardan ötürü davalı yüklenici sorumlu tutulamaz. Davacı tarafından yapılan bu iş sebebiyle oluşan ayıpların giderilmesi bedelleri ile bu ayıpların sonucu oluşan maddi zarardan ötürü davalı yüklenici sorumlu tutulamaz. Mahkemece yapılacak iş; yukarda açıklanan hususlar gözetilerek, bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ya da uzman bilirkişi kurulu oluşturularak yerinde keşif yapmak suretiyle az yukarda belirtilen ve davacı tarafından yapılan işin oluşturduğu ayıpların giderim bedelleri ile bu ayıpların sonucu olarak gerçekleşen maddi zararların neler olduğunun ve bilirkişi kurulunca belirlenen tutardaki maddi tazminattan mahsubu gereken miktarın belirlenmesi ile mahsubunun yapılması ve varılacak sonuca göre hüküm oluşturulmasından ibaret olmalıdır.
DAVA: Dava, maddi ve manevi tazminatların tahsili istemiyle açılmış; mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükümün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik sebebiyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: 1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- ) Davacı vekili, yanlar arasında Temmuz 2005 tarihli ve “G…-İzmir Villaları Çatı Yalıtımı işlerine Ait Sözleşme” başlıklı ve aynı tarihli “G…-İzmir Villaları Çatı Yalıtımı işlerine Ait işçilik Sözleşmesi” başlıklı adi yazılı şekilde iki sözleşme yapıldığını; sözleşmede kararlaştırılan tüm bedellerin ödendiğini; İzmir, G… Y… Köyünde bulunan 255 ada 1 parselde tapuya kayıtlı ( 9 ) adet villanın tanoz çatıları, teras çatıları, garaj ve balkon terasları, eğimli çatıların yapımı ile davacıya teslimini davalı şirketin yüklendiğini; ancak, villaların çatı, teras, balkonlarının yağmuru tutmaması sonucu villaların tavan ve duvar sıvalarının kabardığını, boyalarının döküldüğünü, küflenmelerin oluştuğunu, bu gizli ayıplar ortaya çıkar çıkmaz derhal davalıya bildirdiğini, ayıbın giderilmesi masrafı ile ayıp sonucu oluşan zararların giderilmesi masrafı olan 25.000,00.-TL maddi tazminat ile, 10.000,00.-TL kar kaybının, 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmeler ile yüklendiği edimlerini, sözleşme hükümlerine uygun şekilde ifa ettiğini, dolayısıyla işin ayıpsız ve eksiksiz yapıldığını, çatılarda meydana gelen akmaların müvekkil şirketin sözleşme gereği yapmış olduğu ayıplı ifa neticesinde değil, davalının görüşü sorulmaksızın çatılar üzerinde davacı tarafından yapılan ya da yaptırılan imalatlardan kaynaklandığını, bu sebeple de çatılarda meydana gelen sorun ve zararlardan davalının sorumlu olmadığını; izolasyon üzerine beton kalıplarla klima altlarına davacı tarafından dökülen koruyucu betonların izolasyona verdiği zarardan da davacı tarafın sorumlu olduğunu savunmuş, davanın reddini istemiştir.
Yanlar arasında adi yazılı şekilde yapılan ve yukarda belirtilen sözleşmeler, B.K.’nun 355. maddesinde tanımlandığı üzere; niteliğince eser sözleşmeleridir. Davacı şirket iş sahibi; davalı şirket ise yüklenicidir.
İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/40 D. İş dosyasına sunulan 10.3.2008 tarihli bilirkişi raporu ile mahkemece yaptırılan inceleme sonucu sunulan 10.3.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; villa çatılarının ayıplı yapıldığı ve dolayısıyla tekniğine uygun olmadığı, çatılardan yağmur sularının akıntı yaptığı, villaların tavan ve duvar sıvaları ile boyalarının kabararak dökülmüş olduğu sonucuna varılmaktadır. Mahkemece, yaptırılan inceleme sonucu sunulan bilirkişi kurulu raporunda; su gider delik kotlarının yalıtımı yapılacak yatay dere kotlarından yüksek olduğu, yatay derelerde meyil vermek için tesviye tabakasının yapılması gerektiği, bu yapılmadan villaların çatılarının kusurlu olacağı açıklanmıştır.
B.K.’nun 357/III. maddesi gereğince, işin yapılacağı yerin kusurlu olduğu anlaşılır veya eserin noktası noktasına düzenli olarak, gereği gibi veya zamanında meydana getirilmesini tehlikeye koyacak başka bir durum ortaya çıkarsa yüklenici, bu durumu hemen iş-eser sahibine bildirmek; eğer bildirmezse, bunun sonuçlarına kendisi katlanmak zorundadır. Somut olayda, villaların çatılarındaki su gider delikleriyle, yatay derelerde yağmur sularının cazibe ile akışını temin eden su gider delik kotlarının, yalıtımı yapılacak yatay dere kotlarından yüksek olması sebebiyle bu kot farkı giderilmeden, tesviye tabakası yapılmadan, imalatların yapılması halinde akıntıların meydana gelebileceğini davalı yüklenici, anılan yasa hükmü uyarınca ve “genel ihbar yükümlülüğü” gereğince iş-eser sahibi davacıya bildirmekle yükümlüdür. Davalı belirtilen bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Bu hukuksal sebeple, davalının “tesviye tabakası yapmak zorunda olmadığına” ilişkin bilirkişi kurulunun raporu ve mahkemenin kabulü dayanaktan yoksundur.
Ayıp, bir malda ya da eserde, sözleşme ve yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunmasıdır. Yüklenicinin, iş sahibine olan borçlara aykırı olarak imalini yüklendiği eserin ayıplı olması durumunda; açık ayıplarda B.K.’nun 359., gizli ayıplarda ise 362. maddeleri hükümlerine uygun olarak ihbarda bulunulduğu takdirde; iş-eser sahibi, aynı kanunun 360. maddesinde kendisine tanınan haklan kullanabilir. Yanlar arasındaki sözleşmelerde ( 5 ) ve ( 10 ) yıllık garanti süreleri öngörülmüş ve dava da garanti süresi içinde açılmıştır. Yüklenici, garanti vermekle iş sahibinin, açık ayıplar yönünden muayene ve süresinde ihbar yükümlülüğünü; gizli ayıplar yönünden de süresinde ihbar yükümlülüğünü kaldırmayı ve garanti süresi içerisindeki tüm ayıpları gidermeyi yüklenmiş olur. B.K.’nun 360. maddesi gereğince, iş-eser sahibi kendisine tanınan haklardan birisi olan ayıbın giderilmesi masraflarını talep edebileceği gibi; ayıp sonucu oluşan gerçek maddi zararın tazminini de yükleniciden isteyebilir. Tüm bu hukuksal sebeplerle, davaya konu edilmeyen “M…” ismiyle anılan villanın dışındaki diğer ( 8 ) adet villadaki “açık” ve “gizli” ayıpların giderilmesi bedelleriyle ayıplar sonucu oluşan maddi zararının tahsilini davacı, davalı yükleniciden talep edebilir. 10.3.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davacının ayıplar ve ayıpların sonucu oluşan zararlar sebebiyle 21.916,00.-TL tutarındaki maddi tazminatı davacının, davalıdan tahsilini isteyebileceği açıklanmış; ancak davacı yanca izolasyan üzerine beton kalıplarla klima altına koruyucu beton dökülmüş olduğu ve bu sebeple izolasyona verilen zararı ödemeyi kabul ettiği davacı tarafından bildirilmiş olduğu halde, bu husus bilirkişi kurulunca değerlendirilmemiştir.
Davacı tarafından yapılan bu iş sebebiyle oluşan ayıpların giderilmesi bedelleri ile bu ayıpların sonucu oluşan maddi zarardan ötürü davalı yüklenici sorumlu tutulamaz.
Mahkemece yapılacak iş; yukarda açıklanan hususlar gözetilerek, bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ya da uzman bilirkişi kurulu oluşturularak yerinde keşif yapmak suretiyle az yukarda belirtilen ve davacı tarafından yapılan işin oluşturduğu ayıpların giderim bedelleri ile bu ayıpların sonucu olarak gerçekleşen maddi zararların neler olduğunun ve bilirkişi kurulunca belirlenen 21.916,00.-TL tutarındaki maddi tazminattan mahsubu gereken miktarın belirlenmesi ile mahsubunun yapılması ve varılacak sonuca göre hüküm oluşturulmasından ibaret olmalıdır.
Eksik araştırma ve soruşturma ile ve hukuksal olmayan gerekçeyle karar verilemez. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle davacı vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle diğer temyiz itirazların kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunduğundan 825,00.-TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.