Yargıtay Kararı – Abonelik Sözleşmesi Alacak Davası
T.C
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/3818
K. 2012/9276
T. 13.12.2012
ALACAK DAVASI (Abonenin Resmi Sağlık Kurumu Olduğunu Bilmesine Rağmen Olması Gereken Abone Grubuna Dahil Edilmemiş Olmasının Davalının Kusurundan Kaynaklandığı – Davacının Tahakkuk Ettirilen Fatura Bedelinden Fazla Ödediği Miktarı İstemekte Haklı Olduğu/Davanın Reddine Karar Verilmiş Olmasının Yerinde Görülmediği)
ABONELİK SÖZLEŞMESİ (Alacak Davası/Abonenin Resmi Sağlık Kurumu Olduğunu Bilmesine Rağmen Olması Gereken Abone Grubuna Dahil Edilmemiş Olmasının Davalının Kusurundan Kaynaklandığı – Davacının Tahakkuk Ettirilen Fatura Bedelinden Fazla Ödediği Miktarı İstemekte Haklı Olduğu)
ABONE GRUBU (Abonenin Resmi Sağlık Kurumu Olduğunu Bilmesine Rağmen Olması Gereken Abone Grubuna Dahil Edilmemiş Olmasının Davalının Kusurundan Kaynaklandığı – Davacının Tahakkuk Ettirilen Fatura Bedelinden Fazla Ödediği Miktarı İstemekte Haklı Olduğu/Alacak Davası)
ÖZET: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Abonenin, resmi sağlık kuruluşu olduğunu bilen davalının faturasını sağlık kurumu olduğunu nazara alarak ilgili tarifeye göre düzenlemesi gerekir. Davacı idarenin abone grubu tespitine zamanında itiraz edip etmemesinin de bu bağlamda sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, abonenin resmi sağlık kurumu olduğunu bilmesine rağmen olması gereken abone grubuna dahil edilmemiş olması davalının kusurundan kaynaklanmakta olup, davacının abone grubuna itiraz etmemesi de davalıya bir hak bahşetmez. Davacının tahakkuk ettirilen fatura bedelinden fazla ödediği miktarı istemekte haklı olduğu kabul edilmelidir. Bu yön gözardı edilerek davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR: Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece istem reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
EPDK’nun 24.8.2006 tarihli kurul kararına göre onaylanan 20 Dağıtım Şirketi için Tarife Uygulamalarına dair Usul ve Esaslara dair düzenlemenin abone grubunun tespiti başlıklı bölümünde “Müşteri, dâhil olmak istediği abone grubu talebini gerekli belgeleriyle birlikte şirkete yazılı olarak beyan eder. Bu beyan şirket tarafından incelenip, 1. maddede tanımlanan abone gruplarına dair Şirketin internet sayfasında yayımlanan belgeler ve ilgili mevzuat gereği başka ibraz edilmesi gerekli diğer belgeler dikkate alınarak abone grubu tespiti yapılır. Bu usul ve esasların 1. maddesinin ( A ) bendinde sayılan arıtma tesisleri dışındaki arıtma tesisleri, tesisin ait olduğu müşterinin abone grubu kapsamındadır. Şirket tarafından yapılan abone grubu tespitine, 2. faturanın son ödeme tarihine kadar itiraz etmeyen müşteri, Şirketin kararım kabul etmiş sayılır ve geriye yönelik bir hak talep edemez” hükmü yer almaktadır. Anılan düzenlemeye göre abone grubunun tespitinde yükümlülük tek başına müşteride değildir. Dağıtım şirketinin de kendisine göre yükümlülükleri vardır.
Somut olayda, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki sözleşmenin E… Devlet Hastanesi adına yapıldığı görülmektedir. Yine M… K… İşletme Şefliğinin 2.6.2006 tarihli komisyon raporunda da aboneliğin zımnen hastane adına yapıldığı davalının kabulündedir. Abonenin, resmi sağlık kuruluşu olduğunu bilen davalının da faturasını sağlık kurumu olduğunu nazara alarak ilgili tarifeye göre düzenlemesi gerekir. Davacı idarenin abone grubu tespitine zamanında itiraz edip etmemesinin de bu bağlamda sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla, abonenin resmi sağlık kurumu olduğunu bilmesine rağmen olması gereken abone grubuna dahil edilmemiş olması davalının kusurundan kaynaklanmakta olup, davacının abone grubuna itiraz etmemesi de davalıya bir hak bahşetmez. Davacının tahakkuk ettirilen fatura bedelinden fazla ödediği miktarı istemekte haklı olduğu kabul edilmelidir. Bu yön gözardı edilerek davanın reddine karar verilmiş olması yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş dosyanın aynı bilirkişilere tevdi ile davacının şantiye abone grubuna dahil edilmesi nedeni ile fazla ödediği miktarın tespiti ile toplanan ve toplanacak delillere göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 13.12.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.