Yargıtay Kararı – Hükmün Açıklamasının Geri Bırakılması
T.C
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
E. 2011/23535
K. 2013/8083
T. 2.5.2013
DOLANDIRICILIK (Sübut Bulduğuna İlişkin Mahkemenin Kabulünün Doğru Olduğu – Temel Hapis Cezaları Alt Sınırdan Takdir ve Tayin Olunduğu Halde Aynı Gerekçelere Dayanılarak Adli Para Cezasının Belirlenmesine Esas Alınan Birim Gün Sayısının Asgari Hadden Uzaklaşılarak Tayini Suretiyle Çelişkiye Neden Olunmasının Hatalı Olduğu)
ADLİ PARA CEZASININ TAYİNİ (Dolandırıcılık – Temel Hapis Cezasının Tayini Alt Sınırdan Takdir ve Tayin Olunduğu Halde Aynı Gerekçelere Dayanılarak Adli Para Cezasının Belirlenmesine Esas Alınan Birim Gün Sayısının Asgari Hadden Uzaklaşılarak Tayini Suretiyle Çelişkiye Neden Olunmasının Bozmayı Gerektirdiği)
HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI (Sanıkların Suçlarının Sübut Bulduğuna İlişkin Mahkemenin Kabulünde Bir İsabetsizlik Görülmediği/Hükümden Sonra Yürürlüğe Giren 5271 S. CMK’nun 231/5. Md. Hükmünün Uygulanıp Uygulanmayacağının Değerlendirilmesinde Zorunluluk Bulunmasının Bozmayı Gerektirdiği – Dolandırıcılık)
5271/m.231/5
ÖZET: Mülkiyeti mağdur Bekir’e ait olan nitelikli motosiklet satış ilanını internette gören sanık Ali’nin alıcı sıfatıyla adına kayıtlı cep telefonu ile arayıp bilahare mağdurla buluştuğunda adını “Murat” olarak bildirdiği ve anlaşmaya varıp notere gitmeye karar verdikleri, bu arada sanığın notere kadar motoru kullanmak istediğini söylediği, mağdurun ona kontak anahtarını verdiği ve fakat çalışanı-bacanağı tanık Mehmet’i de sanığın arkasına bindirdiği, onlara arkanızdan aracımla notere geleceğim dediği, motoru kullanmaya başlayan sanığın belli bir noktaya geldiklerinde mağdurla burada buluşacağız deyip bekleme bahanesiyle, arkasındaki tanık Mehmet’i motordan indirdiğinde hızla oradan uzaklaştığı ve motoru piyasa değerinin altında, arkadaş olan diğer sanıklara bir miktar peşin para alıp kalanını da noterden devir yapılacağında almak üzere haricen satıp teslim ettiği, böylece sanık Ali’nin “dolandırıcılık”, diğer iki sanığın ise “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların suçlarının sübut bulduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak temel hapis cezaları alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde aynı gerekçelere dayanılarak adli para cezasının belirlenmesine esas alınan birim gün sayısının asgari hadden uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması, hükümden sonra yürürlüğe giren CMK.nun 231. maddesinin 5. fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR: Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Mülkiyeti mağdur Bekir’e ait olan nitelikli motosiklet satış ilanını internette gören sanık Ali’nin alıcı sıfatıyla adına kayıtlı cep telefonu ile arayıp bilahare mağdurla buluştuğunda adını “Murat” olarak bildirdiği ve anlaşmaya varıp notere gitmeye karar verdikleri, bu arada sanığın notere kadar motoru kullanmak istediğini söylediği, mağdurun ona kontak anahtarını verdiği ve fakat çalışanı-bacanağı tanık Mehmet’i de sanığın arkasına bindirdiği, onlara arkanızdan aracımla notere geleceğim dediği, motoru kullanmaya başlayan sanığın belli bir noktaya geldiklerinde mağdurla burada buluşacağız deyip bekleme bahanesiyle, arkasındaki tanık Mehmet’i motordan indirdiğinde hızla oradan uzaklaştığı ve motoru piyasa değerinin altında, arkadaş olan diğer sanıklara bir miktar peşin para alıp kalanını da noterden devir yapılacağında almak üzere haricen satıp teslim ettiği, böylece sanık Ali’nin “dolandırıcılık”, diğer iki sanığın ise “suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi” suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda; sanıkların suçlarının sübut bulduğuna ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Temel hapis cezaları alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde aynı gerekçelere dayanılarak adli para cezasının belirlenmesine esas alınan birim gün sayısının asgari hadden uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,
2-Hükümden sonra 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren CMK.nun 231. maddesinin 5. fıkrası hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
SONUÇ: Bozmayı gerektirmiş, sanıkların, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.