Yargıtay Kararı – Kira Alacağı Davası
T.C
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/1334
K. 2014/1957
T. 24.2.2014
KAVRAMLAR
Alacak
Kira Sebebiyle Ödeme Emrine İtiraz
İtirazın Kaldırılması
Takibin Devamı
İcra Tazminatı
Sözlü Kira Sözleşmesi
DAVA: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
KARAR: Davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağı sebebiyle başlatılan icra takibi sebebiyle düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine davacı alacaklı vekili icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı, icra tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı vekili, sözlü kira ilişkisine dayanarak 24.9.2012 tarihinde başlattığı icra takibiyle 7.000,00 TL kira alacağının tahsilini istemiştir. Davalı borçlu, takip alacaklısı ile aralarındaki kira ilişkisinin sözlü değil yazılı kira akdine dayandığını, aylık 500,00 TL kiraya ait ödemelerinin ise apartman görevlisine elden yapıldığını belirterek ödeme emrine itiraz etmiştir. Davacı alacaklı ise dava dilekçesinde taraflar arasında yazılı kira sözleşmesinin bulunduğunu kabul etmiştir. Her ne kadar davacı takip talepnamesinde sözlü kira ilişkisine dayanmış olup davalı borçlu, ödeme emrine itirazında taraflar arasındaki kira ilişkisine karşı çıkmamış, yazılı kira sözleşmesi ibraz ederek, kira ilişkisini kabul etmiş ve aylık kiranın 500,00 TL olduğunu ikrar ederek ödeme savunmasında bulunmuştur.
Elden ödeme iddiasında bulunan davalı ödeme savunmasını İ.İ.K. 269/c maddesinde nitelikleri belirtilen belgelerden biriyle kanıtlamak zorundadır. Davalı borçlu bu nitelikte belge ibraz edemediğine göre itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken davalı borçlu tarafından sözlü kira ilişkisine karşı çıkıldığından bahisle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu sebeple bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 Sayılı H.M.K.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek H.U.M.K.nın 428 ve İ.İ.K.nın 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istenmesi halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.2.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.