Yargıtay Kararı – Kira Sözleşmesi Nedeniyle İtirazın İptali
T.C.
YARGITAY
23. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/4201
K. 2012/6416
T. 5.11.2012
KAVRAMLAR
İtirazın İptali
Depozitonun Ödenmemesi
İflas Sebebiyle Kira Sözleşmesinin Sonra Ermesi
Depozitoya Haksız El Konulması
Kira Depozitosu
İflas
DAVA: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, davalının kira sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan depozitoyu ödemediğini, tahsil için İstanbul 4. İcra Müdürlüğü’nün 2008/27711 Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin iflasına karar verildiğini, davanın kendiliğinden kayıt ve kabul davasına dönüştüğünü, Kadıköy mahkemelerinin yetkili olduğunu, bu sebeple mahkemece öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, alacak isteminin kira sözleşmesinde kararlaştırılan depozitoya dayandığını, iflas kararı ile birlikte kira sözleşmesi de sona erdiğinden davacının depozito talep hakkının kalmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan kanıtlar, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 18.8.2011 tarihinde 2. alacaklılar toplantısının yapıldığı, davacının, kira sözleşmesinin feshi ile birlikte davalının kiralanandan tahliyesini istediği, iflas idaresine fesih konusunda yetki verildiği, davacının iflas masasına kaydını istediği 187.664,11 TL’nin iflas tarihi itibariyle masaya kaydının gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Dava, taraflar arasında imzalanan 23.5.2008 tarihli kira sözleşmesi ile kararlaştırılan depozito alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargılama sırasında, Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 5.8.2009 tarih ve 2009/362-481 esas ve karar sayılı ilamı ile davalının iflasına karar verilmiş ve 18.8.2011 tarihinde 2. alacaklılar toplantısı yapılmıştır. İİK’nun 194. maddesine göre dava kayıt kabul istemine dönüşmüştür.
Davacının takibe konu isteği, kira sözleşmesi uyarınca davacıya verilmesi gereken 35.308,06 TL depozitonun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair olup, sözleşme hükümleri uyarınca sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle asgari üç aylık kira bedelinin kiralayana depo edilmesi ya da bu miktar banka teminat mektubunun verilmesi gerektiği iddia edilmiştir. Bu dava ile ayrıca kira alacağı istenmiş değildir. Davacı, 21.12.2009 tarihinde de 187.664,11 TL alacağın masaya kaydı için talepte bulunmuş, bu talebi yargılamayı gerektirdiği belirtilerek iflas idaresince reddolunmuştur.
Bu red kararına karşı, Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/471 esasında derdest kayıt kabul davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iflas tarihi itibariyle davacının, kira, ortak masraf ve reklam bedeli olarak 200.547,29 TL alacaklı olduğu, ancak iflas masasına yönelttiği 187.664,11 TL’sini talep edebileceği, bu tutarlara icra takibine konu edilmiş 35.308,06 depozito bedelinin dahil olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu benimsenerek, 187.664,11 TL’nin masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Zira, eldeki davanın konusu, yukarıda açıklandığı gibi kira sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken depozito bedeline ilişkindir. Dava, itirazın iptali davası olarak açılmış ve davalının iflası üzerine yasa gereğince kayıt kabul davasına dönüşmüş ise de, davanın konusunda bir değişiklik olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, takibe konu alacakla sınırlı olarak yargılama yapılıp varsa takip konusu alacak miktarı tespit edilerek karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, başka bir mahkemede davaya konu olduğu anlaşılan 187.664,11 TL ile ilgili olarak talep olmamasına rağmen, eldeki davada talep aşılmak suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-) İkinci alacaklılar toplantısına katılan davacı vekili, kira sözleşmesi uyarınca kira bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek, kira sözleşmesinin feshine ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Toplantıda iflas idaresine, kira sözleşmesinin feshi konusunda alacaklılar tarafından yetki verilmiştir. İflas idaresi vekili de yargılama aşamasında, iflasla birlikte kira sözleşmesinin sona erdiğini, kiralayanın depozito talebinin yasal dayanağının kalmadığını savunmuştur. Bu durumda sözleşmenin feshini isteyen davacının, feshi istenilen sözleşme gereği depozito talep edip edemeyeceğinin tartışılmaması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 5.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.