Yargıtay Kararı – Orman Kadastrosuna İtiraz
T.C
YARGITAY
21.HUKUK DAİRESİ
E. 2007/16709
K. 2007/16597
T. 17.12.2007
KAVRAMLAR
DAVA AÇMA SÜRESİ
KADASTRO TESPİTİ İTİRAZ
ORMAN KADASTROSUNA İTİRAZ
ÖNCEDEN KADASTROSU YAPILMIŞ YERLER
6831 Sayılı ORMAN KANUNU Madde 2
3402 Sayılı KADASTRO KANUNU Madde 1, 22
“İçtihat Metni”
Taraflar arasındaki orman sınırlamasına itiraz ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine ve OrmanYönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Kadastro sırasında F… Köyü 132 ada 50 parsel sayılı 2014 m2 yüz-ölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Esme, bu parselin bir bölümünün Haziran 1966 tarih 1 nolu tapuda kayıtlı olup, kendisine ait tarla olduğunu, aynı tapu kaydı kapsamında kalan 48 parselin adına tespit ve tescil edildiğini, dayandığı tapu kapsamında kalan 50 parsel içindeki bölümün tapusunun iptali ve adına tescili iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu parselin 05.12.2005 tarihli krokide (A) ile gösterilen 1843,03 m2’lik bölümün tapusunun iptali ile davacı Esme adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Yasa’nın 11/1. maddesine göre tapu kaydına dayanılarak açılan orman sınırlamasına itiraz ve tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 06.04.1982 tarihinde ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. 1982 yılında ilan edilen ilk orman kadastrosuna yapılan itirazlar nedeniyle kesinleşmemiş yerlerde orman kadastrosu ile 2/B madde uygulaması 1989 yılında yapılmıştır. Yörede yapılan arazi kadastrosu 24.11.1995 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacı, tapu kaydına dayalı olarak 1982 yılında kesinleşen orman sınırlandırılmasının iptalini ve orman nitelikli parsel sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemektedir. Çekişmeli taşınmazın 63-64-65-66 sayılı orman sınır taşlarının oluşturduğu sınıra göre, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı, hükme dayanak alınan orman ve fen bilirkişi raporlarından anlaşıldığı gibi, bu konu tarafların da kabulündedir. Davalı taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1744 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılmış ve dava konusu taşınmaz orman sınırları içine alınarak bu işlem 06.04.1982-06.04.1983 tarihleri arasında ilan edilmiş, süresi içinde davacı veya üçüncü kişilerce itiraz edilmediğinden işlem kesinleşmiştir. Tapu maliklerine tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık süre içinde dava açma hakkı, 28.05.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3373 sayılı Yasa ile getirildiğinden, bu hak, ancak 3373 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden sonra yapılan orman kadastro işlemlerine karşı kullanılabilir. Sözü edilen Yasa’nın geriye yürüyeceği ve bu Yasa ile tapu sahiplerine tanınan 10 yıllık sürenin önceki yasaların yürürlüğü sırasında kesinleşen orman kadastro işlemlerine uygulanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gibi, orman kadastrosunun kesinleşme tarihi gözönünde bulundurulduğunda 10 yıllık süre de çoktan geçmiştir. Orman kadastrosunun kesinleşmesinden yıllar sonra yapılan arazi kadastrosu sırasında kesinleşen ancak tapuya tescil edilmediği için hakkında 3402 sayılı Yasa’nın 22/4. maddesi gereğince işlem yapılmayan orman nitelikli taşınmaz hakkında kesinleşen orman kadastrosu esas alınarak 3402 sayılı Yasa’nın 1. maddesi gereğince kadastro paftası üzerinde sınırları gösterilerek kadastral çap oluşturulup, tapuya tescil edilmesi amacı ile tespit tutanağı düzenlenmiş olmasının davacıya yeni bir dava hakkı vermeyeceğinden dinlenme olanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve OrmanYönetimi’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 17.12.2007 günü oybirliği ile karar verildi.