Aile İçi Şiddet Hakkında Soru ve Cevaplar
AİLE İÇİ ŞİDDET NEDİR?
Cevap : Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunda yapılan tanımlara göre Kadın Karşı Şiddet; “kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan… tutum ve davranışlardır.”
Aynı kanunda şiddet ise “Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı” olarak tanımlanmıştır.
Aile içi şiddet ise kişinin eşine, çocuklarına, annesine, babasına, kardeşlerine veya yakın akrabalarına yönelik olarak uyguladığı fiziki, cinsel, ekonomik veya psikolojik şiddettir. Aile içi şiddet konusunda kavram oldukça geniş tutulmuştur. Bu kanundan yararlanmak için illaki fiziki şiddete maruz kalmak gerekmemektedir. Aile içerisindeki bireylere yönelik olarak baskı mahiyetinde yapılan birçok eylem bu kanun çerçevesinde şiddet olarak görülmüş ve yasaklanmıştır. Aile içerisinde devamlı aşağılanma, ekonomik olarak kazandığı bütün paralara el konulması, bir davranışı yapmak yada yapmamak için tehdit edilme, zorla evlendirilme, zorla bir işin yaptırılması yada yaptırılmaması, özgürlüğün kısıtlanması gibi birçok davranışta bu kanun çerçevesinde şiddet sayılabilecektir.
HANGİ DAVRANIŞLAR AİLE İÇİ ŞİDDET SAYILIR?
Cevap : Aile içi şiddet kavramı kanunda oldukça geniş tutulmuştur. Bu kavramları dört ana başlık halinde anlatmak anlaşılması için daha mantıklı olacaktır.
Fiziksel Şiddet: Aslında aile içi şiddetin en az görüleni olmasına rağmen zarar boyutları sebebiyle toplumda en çok dikkat çeken aile içi şiddet türüdür. Fiziksel şiddet kanunda açık bir şekilde tanımlanmamıştır ama kişinin bedeni üzerinde uygulanan korkutma, sindirme v.b amaçları bulunan her türlü şiddet eylemleri olarak adlandırılabilir. Fiziksel şiddetin birçok şekli vardır. Tokat atmak, boğazını sıkmak, tekme atmak, yumruk atmak, tartaklamak, bir uzvunu sıkmak, kolunu sıkmak, kolunu bükmek, saçını kesmek, saçını çekmek, herhangi bir cisim vasıtasıyla vücuda zarar vermek (Buna örnek olarak bıçaklamak, silahla ateş etmek, kezzap dökmek, kaynar su dökmek, vücutta sigara söndürmek gibi durumlar gösterilebilir.) işkence yapmak, sağlıksız ortamlarda yaşamaya mecbur bırakmak, sağlık kuruluşlarından yararlanması engellemek nedeniyle bedensel bir zarara maruz bırakmak örnek olarak gösterilebilir.
Psikolojik Şiddet: Aile içi şiddetin en çok rastlanılan türüdür. Psikolojik şiddet fiziki bir şiddet uygulamadan kişiyi korkutma veya yıldırma yoluyla bir şeyi yapmaya yada yapmamaya zorlamak olarak tanımlanabilir. Aile içinde sıkça yaşanan ve psikolojik şiddet sayılabilecek örnekler ise, bağırmak, küfür etmek, korkutmak, tehdit etmek, hakaret etmek, birileriyle görüştürmemek, eve kapatmak, insanların yanında küçük düşürmek, çocuklarını göstermemek, çocuklarından uzaklaştırmak, çeşitli sebepler baskı ve kontrol altında tutmak, bir yerlere gitmesini engellemek, başkalarıyla kıyaslamak, giyimine karışmak, gidilecek yerlere karışmak, görüşeceği insanları baskıyla belirlemek, kişisel gelişimine engel olmak gösterilebilir.
Ekonomik Şiddet: Türk toplumunda aile içi şiddetin en büyük sebebi olan ekonomi de bazen şiddet aracı olarak kullanılabilir. Aile içerisinde kişinin ekonomik özgürlüğünün her tür kısıtlanması, paranın baskı ve yaptırım aracı olarak kullanılması ekonomik şiddet olarak tanımlanabilir. Aile içinde sıkça yaşanan ve ekonomik şiddet sayılabilecek örnekler ise, maaşını vermemek, para vermemek, çok kısıtlı para vermek, ailenin ekonomik harcamaları veya tasarrufları konusunda bilgi vermemek, mallarını elinden almak, parasını elinden almak, takılarını almak, çalışmasına müsaade etmemek, zorla istemediği işlerde çalıştırmak, çalışan kadınların iş hayatını olumsuz etkileyecek kısıtlamalara mecburi tutmak (başörtüsü yasağı olan yere başörtüyle girmeyi zorunlu tutmak, pantolon giyilmesi gereken işte pantolon giymesine müsaade etmemek gibi), aileyi ilgilendiren her tür ekonomik konuda tek başına hareket etmek gösterilebilir.
Cinsel Şiddet: Aile içerisinde kişinin cinsel özgürlüğünün her tür kısıtlanması veya her tür cinsel zorlama ve cinselliğin baskı ve yaptırım unsuru olarak kullanılması cinsel şiddet olarak tanımlanabilir. Aile içinde sıkça yaşanan ve cinsel şiddet sayılabilecek örnekler ise, kadının istemediği yerde ilişkiye girmeye zorlamak, kadının istemediği anda ilişkiye zorla girmek, kadının istemediği biçimde ilişkiye zorlamak (anal seks ve oral seks buna örnek olarak gösterilebilir), başkalarıyla cinsel ilişkiye zorlamak, kadının cinsel organlarına bilerek zarar vermek, çocuk doğurmaya zorlamak, çocuk doğurmamaya zorlamak, kürtaja zorlamak, ensest ilişkiye zorlamak, fuhuşa zorlamak, istemediği biriyle evlendirmeye zorlamak, sözlü olarak cinsel içerikli tacizde bulunmak, cinsel içerikli rahatsızlık verici eylemlerde bulunarak cinsel organını göstermek, cinsel içerikli rahatsız edici yazılı, sözlü veya görsel baskıda bulunmak gösterilebilir.
AİLE İÇİ ŞİDDETE KARŞI NE YAPABİLİRİM?
Cevap : Aile içi şiddete maruz kalan kişiler birçok imkândan faydalanabilirler. Toplumumuzda henüz tam anlamıyla bu kavram gelişmese de yakın zamanda daha yararlı ve aktif şekilde kullanılacağını ümit ettiğimiz yasal hakları ve imkânlarınızı bu başlık altına ayrıntılı anlatacağız.
Polis Merkezleri: Aile içi herhangi bir tür şiddete uğrayan kişiler öncelikle polis merkezlerine giderek konu hakkında şikâyette bulunmalı ve koruma talep etmelidir. Polis merkezine gitme imkânı olmayan kişiler telefon ile de başvurabilir. Yapılacak şikâyette şiddetin ayrıntıları açıklanmalı ve korkulan veya başına gelmesi muhtemel riskler açıkça ifade de belirtilmelidir. Devlet koruması istendiği ve şiddet uygulayan eş hakkında şikâyetçi olunduğu ifade de beyan edilirse kişiler için daha sağlıklı çözümler üretilebilmektedir. Polis merkezlerinde aile içi şiddete dair özel uygulamalar yapılmakta ve eğitici birçok broşür verilmektedir. Kullanabileceğiniz bütün yasal haklarınızı ayrıntılı olarak polis merkezlerinden öğrenebilirsiniz.
Cumhuriyet Savcılığı: Cumhuriyet Savcılığına verilecek bir dilekçe ile şiddete maruz kaldığınız için suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Dilekçenizde ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanunda bulunan haklarınız için de talepte bulunabilirsiniz. Cumhuriyet savcılıkları konuya ilişkin tedbirleri alacak ve ivedi bir biçimde şiddeti uygulayan kişiye dair dava açacaktır. Tabiki Cumhuriyet Savcılıklarının dava açması için ana ölçüt şiddetin varlığıdır. Gerçek dışı iddialar dolayısıyla cumhuriyet savcılığına başvuru yapılırsa Cumhuriyet Savcılığı araştırma sonrasında takipsizlik kararı verecektir.
Barolar: Aile içi herhangi bir tür şiddete uğrayan kişiler için barolarda kadın hakları komisyonları kurulmuştur. Hukuki olarak ekonomik durumu olmayanlar için devlet harçları hariç ücretsiz işlemleri takip edecek ve yasal haklarınız konusunda size bilgi verecek birçok avukata ulaşabileceğiniz bir mercidir.
Sağlık Kuruluşları: Uğranılan şiddeti belgelendirmek açısından en yakınınızdaki sağlık kuruluşuna gidebilirsiniz. Alacak olduğunuz şiddete uğradığınıza dair rapor hukuki koruma için esas teşkil edecektir.
Sivil Toplum Kuruluşları: STK’lar kadın hakları konusunda oldukça faydalı çalışmalar yapmaktadır. Özellikle şiddete uğrayan kadınların haklarının korunması amacı ile birçok STK kurulmuştur. STK’larda şiddete maruz kalan kadınlar için çeşitli imkânlar sunulmaktadır. Hukuki hakların anlatımı, sığınma, danışmanlık ve yaşanılan şiddetle ilgili her türlü destek STK’lar tarafından verilmektedir.
Yardım alabileceğiniz başlıca STK’lar
-
8 Mart Kadın Platformu 0212 232 10 00
-
Anne-Çocuk Eğitim Vakfı 0212 225 00 63
-
Anne ve Bebek Sağlığı Vakfı 0216 345 52 54
-
Çağdaş Eğitim Vakfı 0212 256 02 68
-
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği 0212 273 16 32
-
Çocuğu İstismardan Kor. ve Rehabilitasyon 0216 348 05 24
-
Çocuk Vakfı 0212 240 23 83
-
Cumhuriyet Vakfı 0212 512 05 05
-
Dayanışma Vakfı 0212 631 14 50
-
Emekçi Kadınlar Birliği Kültür Sanat Merkezi 0212 245 31 69
-
İstanbul Çocuk Sağlığı Derneği 0212 230 59 13
-
İstanbul Eğitim Kültür Vakfı 0216 326 34 15
-
İstanbul Eğitim Vakfı 0212 251 06 04
-
İstanbul Hasta Çocukları Koruma Derneği 0212 588 49 18
-
İstanbul Hayır İsleri Derneği 0216 323 16 12
-
Ka-Der (Kadın Adayları Destekleme Derneği) 0212 274 09 54 – 55
-
Kadıköy Sağlık Eğitim Merkezi Vakfı 0216 348 68 28
-
Kadın Araştırmalar Derneği 0212 511 98 26
-
Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı 0212 249 07 00
-
Kadın Eserleri Kütüphanesi Bilgi Mrk Vakfı 0212 534 95 50
-
Kadın Haklarını Araştırma Geliştirme 0216 359 82 87
-
Kadın Haklarını Koruma Derneği 0212 245 77 99
-
Kadının İnsan Hakları Projesi 0216 357 21 42
-
Kadınlarımız Fikir ve Kültür Derneği 0216 349 03 79
-
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı 0212 248 16 80
-
Ruh Hastalarını Readaptasyon Derneği 0212 247 69 41
-
Sokak Çocukları Derneği 0212 231 95 73
-
Türk Eğitim Vakfı 0212 275 52 60
-
Türk Kültür Vakfı 0212 246 23 28
-
Tuvana Okuma İstekli Çocuk Eğitim Vakfı 0212 282 89 16
-
Umut Çocukları Derneği 0212 297 61 06
-
Yakınları Kaybolmuş Aileler Derneği 0212 635 28 64
-
Yasamı Paylaşalım Kadıköy Kadın Grubu 0216 346 45 60
Belediye Kadın Danışma Merkezleri: Birçok belediyede Kadın Haklarının korunması için Kadın Danışma Merkezleri kurulmuştur. Bu merkezlere kadınlara ekonomik, hukuksal, tıbbi ve danışmanlık destekleri verebilmektedir. Bazı belediyelerde sığınma evleri de bulunmaktadır. Belediyelerin bu imkanlarından faydalanmak için belediyeye gitmeniz ve telefonla belediye ile irtibata geçmeniz gerekmektedir.
İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü: İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü kadın haklarına yönelik olarak Kadın Konukevleri, Kadın Sığınma Evleri, Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri sunmaktadır. Konukevleri ve Sığınma evlerinde kalmak için yapılacak başvurular il sosyal hizmetleri müdürlüklerine yapılması gerekmektedir. Konukevlerinde gizlilik ve güvenlik oldukça üst düzeydedir. Kuruluşun adresi ve telefonları gizlidir. Konukevlerinde kalan kadınlarla ilgili olarak hiçbir bilgi ve belge hiç kimseye açıklanmaz. Kadınlara yönelik herhangi bir zorlama veya yaptırım yoktur. Kişilere hukuksal danışmanlık ve rehberlik hizmeti verilir ama kararı kişiye bırakılır. Sığınma evlerindeki kadınlar 0-12 yaş arasındaki çocuklarını yanında getirilebilirler. Gizlilik ve güvenlik çocuklar için de aynen geçerlidir. Eğer kalacak kişinin 12 yaşın üzerinde bir çocuğu bulunuyorsa çocuklar uzmanların görüşleri doğrultusunda kalacak uygun bir kuruluşa sevk edilir. Konukevlerinde kalma süresi 3 aydır. Fakat bu süreler uzatılabilmektedir. Konukevlerinde kalan kadınlar istediği anda kuruluşa bir dilekçe vererek konukevinden ayrılabilirler. Konukevlerinde birçok imkân mevcuttur. Psikolojik ve hukuksal destek, güvenlik, korunma, barınma, meslek edindirme, çocuk bakımı, küçük boyutlu ekonomik destek, sosyal yardım fonlarını kullanılması rehberliği, ev tutmak isteyenler için ev bulma konusunda yardım, sağlık hizmetleri ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumunun kreş, ayni ya da maddi yardım gibi hizmetleri sunulur.
Alo 183: Şiddete uğrayanların başvurabileceği ücretsiz danışma hattıdır. Danışma hattında şiddete uğrayanlara her konuda rehberlik ve danışmanlık hizmetleri sunulmaktadır.
AİLE İÇİ ŞİDDETE UĞRUYORUM AİLE MAHKEMESİNE BAŞVURSAM NELER YAPABİLİRİM?
Cevap : Şiddete uğrayan aile bireyleri için en etkili yöntem Aile Mahkemesi ve Cumhuriyet Savcılıklarına başvurudur. Aile Mahkemesine aile içi şiddet sebebiyle yapılacak bir başvuru neticesinde mahkeme hakimi Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereğince şiddeti uygulayan kişiye çeşitli cezalar verebilmektedir. Bu cezaların en başında müşterek evden uzaklaştırma ve eve belirli bir mesafeye kadar yaklaşmama cezası gelmektedir. Aile içi şiddeti uygulayan kişi bu cezaya uymadığı takdirde hapis cezası verilmektedir. Ayrıca aile içi şiddeti uygulayan kişiye Nafaka ödeme yükümlülüğü de verilebilmektedir. Şiddeti uygulayan kişi koruma süresi içerisinde ev eşyalarına zarar vermesi halinde hapis cezasına maruz kalacaktır. Ayrıca telefon yoluyla rahatsız etme, takip etme v.b durumlarda da ceza hapis cezasına çevrilecektir. Şiddet uygulayan kişinin adına kayıtlı silah olması halinde ceza süresi içerisinde silahını kolluk kuvvetlerine teslim etmesi zorunludur. Mahkeme hâkimi uygun göreceği tedbirleri dosyanın esasına girmeden ivedi bir şekilde verecektir. Bu dava harçsız açılmaktadır.
AİLE İÇİ ŞİDDETE UĞRUYORUM HANGİ KANUNLARDAN YARARLANABİLİRİM?
Cevap : Özel Kanunlarda da hükümler olmasına karşın Aile İçi Şiddet dolayısıyla başvurulabilecek kanunlar aşağıdakilerdir.
6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu