Avukata Direnme Hakkında Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
Esas : 2010/20345
Karar : 2012/13221
Tarih : 4.6.2012
YARGI GÖREVLİSİNE DİRENME ( Avukat ve İcra Görevlisine Direnen Sanığın Eyleminin TCK’nın 265/2 ve 43/2. Md.sine Uyduğu )
LEHE KANUN UYGULAMASI ( Sanık Müdafiinin Lehe Hükümlerin Uygulanması İsteğine Rağmen Taksitlendirme Hususunda Bir Karar Verilmemiş İse de Bu Yöndeki Talebin İnfaz Sırasında da Değerlendirilebileceği – Yargı Görevlisine Direnme )
AVUKATA DİRENME ( Yargısal Görev Yapan Avukata Direnen Sanığın Eyleminin TCK’nın 265/2 ve 43/2. Md.sine Uyduğu )
5237/m.43/2,265/2
ÖZET : Yargısal görev yapan avukat ve icra görevlisine direnen sanığın eyleminin TCK’nın 265/2, 43/2. maddesine uyduğu gözetilmemiş ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılmayacağı ve sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması isteğine rağmen taksitlendirme hususunda bir karar verilmemiş ise de, bu yöndeki talebin infaz sırasında da değerlendirilebilecektir.
DAVA: Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede,
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Yasaya uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı; böylece olaylara ilişkin sorunlarda gerekçenin yeterli bulunduğu,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Yasada öngörülen suç tipine uyduğu,
Eleştiri dışında, cezanın yasal bağlamda uygulandığı,
Yargısal görev yapan avukat ve icra görevlisine direnen sanığın eyleminin TCK’nın 265/2, 43/2. maddesine uyduğu gözetilmemiş ise de karşı temyiz olmadığından bozma yapılmayacağı ve sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması isteğine rağmen taksitlendirme hususunda bir karar verilmemiş ise de, bu yöndeki talebin infaz sırasında da değerlendirilebileceği ve bozmayı gerektirmediği,
SONUÇ: Anlaşıldığından sanık E. K. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.