TORBA YASA İŞ KANUNU DEĞİŞİKLİKLERİ MADDE İNCELEMESİ
Meclis gündemini uzun zamandır işgal eden ve kamuoyunda “Torba Yasa” olarak bilinen “İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun” Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak yayınlanması için geri gönderildi. Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girecek Torba yasa içerisinde bulunan iş kanunu değişikliklerini sizler için derledik.
MADDE 1 – 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “altı iş günü” ibareleri “otuz iş günü” şeklinde, aynı fıkranın beşinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İtiraz üzerine görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur.”
İş Kanunu 3. Maddesine 2008 senesinde eklenen fıkra da muvazaalı işlemlerin iş müfettişlerince tespiti ve bunun tebliği halinde 6 iş günü olan itiraz süresi artırılarak 30 iş gününe çıkarılmıştır. Fıkranın beşinci cümlesi de değiştirilerek tıpkı işe iade davalarında olduğu gibi yargılamanın basit usule tabi olduğu ve dört ay içerisinde sonuçlanması gerektiği hükmü getirilmiştir.
MADDE 2 – 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.”
Bu madde de yapılan değişiklik ile işverenin iş akdini haksız nedenle feshetmesi durumunda işçinin 6 ay çalışmış olması halinde işe iade davası açma hakkı varken yer altında çalışan maden işçileri gibi tüm yeraltı işçileri artık herhangi bir süre şartına bağlı kalmaksızın haksız şekilde işten çıkarılırsa işe iade edilmesini talep edebilecek.
MADDE 3 – 4857 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“İşverenler, alt işverene iş vermeleri hâlinde, bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür.”
Bu madde de yapılan değişiklik oldukça radikal ve işçi lehine olmuştur. Bu madde değişikliğine göre alt işverenlerin maaş ödemelerini asıl işveren takip edecek ve maaşların ödenmemesi durumunda alt işverenin hak edişlerinden keserek işçiye yatırmak zorunda kalacaktır. Asıl işveren bu sorumluluğunu yerine getirmez ise kendisi maaşları ödemek zorunda kalacaktır.
MADDE 4 – 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin sekizinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“Bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâller dışında yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, bu Kanunun 42 nci ve 43 üncü maddelerinde sayılan hâllerde haftalık otuz altı saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.”
Yine yer altında çalışan işçiler için değiştirilmiş bir maddedir. Bu madde de zorunlu ve olağanüstü nedenler olmazsa yer altı işçilerine fazla mesai yaptırılamayacağı düzenlenmiştir. Zorunlu ve olağanüstü durumlarda ise haftalık 30 saati aşan her saat için en az 2 katı ücret ödenmesi şartı getirilmiştir.
MADDE 5 – 4857 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yer altı işlerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izin süreleri dörder gün arttırılarak uygulanır.”
Yine yer altında çalışan işçiler için değiştirilmiş bir maddedir. 4857 Sayılı İş Kanununun bu maddesi yıllık ücretli izin ve sürelerini düzenlemektedir. Yer altında çalışan işçiler için bir ayrıcalık tanınarak yıllık izin süreleri normal izin sürelerinden 4 gün fazla olarak uygulanacağı şartı getirilmiştir.
MADDE 6 – 4857 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Alt işveren işçilerinden, alt işvereni değiştiği hâlde aynı işyerinde çalışmaya devam edenlerin yıllık ücretli izin süresi, aynı işyerinde çalıştıkları süreler dikkate alınarak hesaplanır. Asıl işveren, alt işveren tarafından çalıştırılan işçilerin hak kazandıkları yıllık ücretli izin sürelerinin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmek ve ilgili yıl içinde kullanılmasını sağlamakla, alt işveren ise altıncı fıkraya göre tutmak zorunda olduğu izin kayıt belgesinin bir örneğini asıl işverene vermekle yükümlüdür.”
İş Kanunu Yıllık İzin Başlıklı 56. Maddesine eklenen bu fıkra ile asıl işverene bağlı alt işveren de çalışan personelin asıl işvereni değişmediği sürece yıllık izin hesaplamasının aynı işyerinde çalıştığı tüm süre baz alınarak hesaplanacağı hükme bağlanmıştır. Asıl işverene ise işçilerin yıllık izin sürelerinin kontrolünü yapma ve yıllık izinleri işçilere kullandırma zorunluluğu getirmiştir. Bu madde değişikliğinde ayrıca alt işverene de yıllık izin belgelerini asıl işverene verme zorunluluğu getirilmiştir.
MADDE 7 – 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için yer altındaki çalışma süresi; haftada en çok otuz altı saat olup günlük altı saatten fazla olamaz.”
İş Kanunu çalışma süresi başlıklı 63 fıkrasına yer altı maden işçileri için bir istisna eklenmiştir. Bu değişiklikle birlikte maden işçileri haftalık 36 saatten, günlük 6 saatten fazla hiçbir şekilde çalıştırılamayacaktır.
MADDE 8 – 4857 sayılı Kanunun 112 nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatları;
a) Alt işverenlerinin değişip değişmediğine bakılmaksızın aralıksız olarak aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde çalışmış olanların bu şekilde çalışmış oldukları sürelere ilişkin kıdem tazminatına esas hizmet süreleri, aynı kamu kurum veya kuruluşuna ait işyerlerinde geçen toplam çalışma süreleri esas alınarak tespit olunur. Bunlardan son alt işverenleri ile yapılmış olan iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanların kıdem tazminatları ilgili kamu kurum veya kuruluşları tarafından,
b) Aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalıştırılmış olan işçilerden iş sözleşmeleri 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesine göre kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermiş olanlara, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınarak çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından, işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir.
Alt işveren ile yapmış olduğu iş sözleşmesi sona ermediği gibi, alt işveren tarafından 4734 sayılı Kanun kapsamında bulunan idarelere ait işyerleri dışında bir işyerinde çalıştırılmaya devam olunan ve bu şekilde çalıştırıldığı sırada iş sözleşmesi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona eren işçinin kıdem tazminatı, işçinin yazılı talebi hâlinde, kıdem tazminatının söz konusu kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen süreye ilişkin kısmı, kamu kurum veya kuruluşuna ait çalıştığı son işyerindeki ücretinin yılları itibarıyla asgari ücret artış oranları dikkate alınarak güncellenmiş miktarı üzerinden hesaplanmak suretiyle son kamu kurum veya kuruluşu tarafından işçinin banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenir. Bu şekilde hesaplanarak ödenen kıdem tazminatı tutarının, iş sözleşmesinin sona erdiği tarihteki ücreti üzerinden aynı süreler dikkate alınarak hesaplanacak kıdem tazminatı tutarından daha düşük olması hâlinde, işçinin aradaki farkı alt işverenden talep hakkı saklıdır.
İkinci fıkranın (b) bendi veya üçüncü fıkra uyarınca farklı kamu kurum veya kuruluşlarına ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi hâlinde, kıdem tazminatı ödemesini gerçekleştiren son kamu kurum veya kuruluşu, ödenen kıdem tazminatı tutarının diğer kamu kurum veya kuruluşlarında geçen hizmet süresine ilişkin kısmını ilgili kamu kurum veya kuruluşundan tahsil eder. Ancak, merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri arasında bu fıkra hükümlerine göre bir tahsil işlemi yapılmaz.
Kıdem tazminatı tutarı, 4734 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde kıdem tazminatı ile ilgili açılacak bütçe tertibinden, (b) bendi kapsamında belirtilen işyerlerinde ise hizmet alımı gider kaleminden, ödeneğin yetip yetmediğine bakılmaksızın ödenir.
Bu madde kapsamında alt işverenler yanında çalışan işçilerin bu işyerlerinde geçen hizmet süresinin hesabı, alt işverenden ve alt işveren işçisinden istenecek belgeler ve ödeme süreci ile ilgili diğer usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşleri alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
İş Kanunu Bazı Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışanlara Kıdem Tazminatı başlığını taşıyan 112. Maddeye yapılan bu ekleme ile Kamu İhale Kanunu dolayısıyla asıl işverence çalıştırılan işçilere ödenecek kıdem tazminatlarının esasları düzenlenmiştir. Torba yasa ile gelen bu değişiklik ile alt işverene bakılmaksızın aynı kamu kurum ve kuruluşu için çalışmış kişilerin kıdem tazminatı toplam çalıştığı süre baz alınarak ilgili kamu kurum veya kuruluşu tarafından ödeneceği hükme bağlanmıştır. Aynı işveren tarafından farklı kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılmış işçilerin kıdem tazminatının toplam süre göz önüne alınarak değerlendirileceği ve kıdem tazminatına hak etmesi durumunda bunu ayrılmadan önce son olarak çalıştığı kamu kurum ve kuruluşu tarafından ödeneceği belirtilmiştir. Aynı işveren tarafından kamu kurum ve kuruluşunda çalıştırılıp sonradan başka bir işyerinde çalıştırılmaya devam eden işçilerin kıdem tazminatlarını kamu kurum ve kuruluşunda çalıştığı süreler için ilgili kamu kurum ve kuruluşu işçinin kurum veya kuruluşta çalışırken son aldığı maaş üzerinden işçinin banka hesabına ödeyeceği, eğer işçinin son maaşı daha fazla ise aradaki farkı kendi işvereninden isteyebileceği hükme bağlanmıştır.
Farklı bir kamu kurum ve kuruluşunda işçinin çalışması sebebiyle diğer kamu kurum ve kuruluşu kıdem tazminatı ödemesi yapmış ise önceki kamu kurum ve kuruluşunun sorumlu olduğu bedeli kıdem tazminatını ödeyen kamu kurum ve kuruluşu önceki kamu kurum veya kuruluşundan talep edeceği hükme bağlanmıştır. Eğer iki kamu kurum ve kuruluşu da merkez idaresine bağlı ise rücu işlemi olmayacağı maddeye eklenen bir sonraki fıkra ile hükme bağlanmıştır.
Maddeye eklenen diğer bir fıkrada kıdem tazminatının kamu kurum ve kuruluşlarına açılacak kıdem tazminatı ile ilgili bütçeden veya hizmet alım gider kaleminden karşılanacağı belirtilmiştir. Bu hesaplarda ödenek olup olmadığına bakılmaksızın ödeme yapılacağı değiştirilen fıkra ile kanuna eklenmiştir.
Alt işveren yanında çalışan işçiler ile ilgili hizmet sürelerinin tespiti, belgeler, ödeme süreci hususunda ayrıca yönetmelik çıkarılacağı kanuna eklenen son fıkra ile hükme bağlanmıştır.