İSTANBUL ….. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DOSYA NO: 2013/…….. Esas
MÜŞTEKİ ŞÜPHELİ:
VEKİLİ: Av.Arif Baltacı
MÜŞTEKİ ŞÜPHELİLER:
VEKİLİ:
KONU: Adli Tıp raporuna karşı ve dosyanın esası hakkındaki beyanlarımız ve son savunmamızdır.
AÇIKLAMALAR
Adli Tıp tarafından düzenlenen rapordan da açıkça görüleceği üzere müşteki şüpheli ……………. hakkında yüzde herhangi bir sabit iz olmadığı ve aldığı darbenin müşteki şüpheli müvekkil ……………………………’den çok daha az olduğu açık olmakla rapor şikayetimizi doğrular niteliktedir.
1- Adli Tıp raporunda açıkça belirtildiği üzere müşteki şüpheli ………… olaydan dolayı yüzünde sabit iz niteliğinde herhangi bir yara veya iz kalmamıştır. müşteki şüpheli …………………… iddiaları söz konusu adli tıp raporu açık bir şekilde bertaraf etmiştir. Zira olayın oluş şekli dikkate alındığında müvekkil müşteki şüphelinin aracını ışıklara kadar takip edip aracına saldırı yapan müşteki şüpheli ………………’dir. Müvekkil ışıklarda durduğunda tanık beyanlarından anlaşılacağı üzere önce karşı taraf aracından inmiş müvekkilin aracına doğru koşmaya başlamıştır. Müvekkil kendini fiili saldırılardan korumak için aracından inmiş ve bu esnada yaşanan itişmeler sırasında diğer müşteki şüphelinin fiili saldırılara başlamış ve sağ kolu yaklaşık 7 cm ve boynu yaklaşık 3 cm boyunda kesici bir aletle kesilmiştir. Müvekkil şüpheli olay anında nasıl bir kesici alet kullanıldığını görememiştir.
2- Müşteki şüpheli müvekkil kendini koruma amacıyla meşru müdafaa sınırları içerisindeki savunması da adli tıp raporu sonucunda teyit edilmiş olmaktadır. Müvekkil trafikte yapılan hatayı uyarma adına sellektör yapmış trafikte normal olabilecek sözlerden olan “O araçtaki ayna etrafı kontrol etmene yarıyor. Arada bir bak…” diyerek yoluna devam etmiştir. Müvekkilin herhangi bir kavga etme kastı veya bir şiddet eğilimi olsa bu esnada aracını durdurur ve fiili saldırıda bulunurdu. Fakat müvekkil yoluna devam etmiş ve trafikte yapılan bu hatayı uzatmamıştır.
3- Müvekkil bu olaydan sonra yoluna devam etmiştir. Yaklaşık 5 dakika sonra müvekkil Zincirlikuyu Maya Plaza önündeki ışıklara geldiğinde kırmızı ışıkta durmuştur. Bu esnada müvekkilimin fiili hiçbir saldırısı veya sözlü bir tepkisi olmamasına rağmen daha önceden sellektör yapıp hatayı uyarması sebebiyle müşteki şüpheli kırmızı ışıklarda duran müvekkil aracına doğru koşarak gelmiş ve müvekkile sözlü saldırıda bulunmuştur. Müvekkil Profesyonel Boksördür. Ulusal ve uluslararası arenada yüzün üzerinde maça çıkmış milli boksör olmayı hak etmiş işinde başarılı biridir. Müvekkil Müşteki ……………… kendisine yapılan sözlü saldırılar sonrasında aracından inmiş ve milli boksör olduğunu kendileriyle kavga edemeyeceğini kavga etmek istemediğini belirtmiştir. Bu esnada şüphelilerden ……………. aracından inmiş olan müvekkilimizin arkasında demir sopa ile müvekkilimize vurmuştur. (Kamera kayıtlarında durum net bir şekilde görünmektedir.) Müvekkil darbenin etkisiyle refleks olarak kendisine demir çubukla vuran şahsı dirsekleriyle itmiş ve şahıs arkaya doğru yere düşerken kırmızı ışıkta bekleyen diğer araca kafasını çarpmıştır. Müşteki şüpheli ….. kafasındaki 4 cm’lik açılma müvekkilimiz sebebiyle değil, düşerken kafasını çarpması sebebiyle oluşmuştur. Bu durum adli tıp raporu ile de sabittir. Müvekkilim hiç kimseye saldırmamış kendisine yapılan saldırılara karşı kendini savunmuştur. Müşteki şüpheliler 2 erkek 1 kadın toplamda 3 kişi müvekkilimize saldırmışlardır. Civardaki mobese ve iş yeri kamera kayıtları incelendiğinde müvekkilimize yapılan saldırı açıkça görülmektedir. Müvekkil kendisini korumak için orantılı güç kullanmıştır. Müvekkil profesyonel boksör olmasına karşın sadece kendisine yapılan saldırılar karşısında sadece savunma yapmış ama saldırılarda müvekkile karşı kesici cisim kullanılmaya başladığında müvekkilim kendi savunma amacı ile yumruk atmıştır. Müşteki şüpheli ……… elmacık kemiği bu esnada kırılmıştır. Müvekkilimizin tamamen kendini bıçaklı saldırıdan koruma amaçlı olarak attığı bu yumruk tamamen meşru müdafaa sınırlarındadır. müvekkilim meşru müdafaa sınırları içerisinde orantılı güç kullanarak karşı koymuştur.
4- Olayı anlatan karşı yan tanıklarının ifadeleri birbirinin aynı olduğu ve sanki bir ağızdan söylenmişçesine aynı olayların aynı tarzda anlatılmış açıktır. Hayatın doğal akışına uygun olmayacak derecede tüm olaylara tanık olduğunu beyan eden tanığın, tanık beyanları okunduğunda bütün olayları saniye saniye aralıksız anlattığı görülmektedir. Hata olduğu iddia edilen hareketi, sellektör yapılmasını, camdan söylenen sözleri, ışıklarda kavganın başlamasını, hepsini birebir gördüklerini iddia etmektedir. Fakat ifadeler olay anında veya akabinde değil olayın üzerinde 1,5 yıl gibi bir süre geçtikten sonra mahkeme huzurunda verilmesi ve tanıkların olayları bu derecede benzer hatırlamaları oldukça düşündürücüdür. İstanbul trafiğinde hızlı hareket edebilen ve araçlar baz alındığında kapalı trafikte çok daha hızlı yol alabilen bir araca sahip olmasına karşı bütün bu süreçte sanki olaya tanıklık etmek için olan bütün her şeyi izlemişlerdir. Fakat her konuda açık net cevaplar veren tanıklara duruşma da aracın rengi, aracın modeli, olay saati, olayın kaç dakika kadar sürdüğü, polisin ne zaman geldiği, ambulansın ne zaman geldiği gibi sorular sorulduğunda bu soruların hiçbirini bilememiştir. Aracın camının açıldığı anları, söylenen bütün sözleri karşı taraf lehine anlatabilecek derecede olayın içinde olduğunu iddia eden bir şahsın aracın rengi v.b sorular sorulduğunda yanlış cevap vermesi bizce bütün bu tanıklığın bir senaryo ürünü olduğunu ortaya koymaktadır. Tanığın bu çelişki bile denemeyecek derecedeki tanıklığı kamu tanıklığı olarak kabul edilemez. Tamamen hayatın doğal akışına aykırıdır. Hatta tanıklar hakkında tanıklık yaparken yalan beyanda bulundukları için müvekkilce suç duyurusunda bulunulmuştur.
SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan ve resen mahkemeniz tarafından göz önüne alınacak nedenlerle Adli Tıptan gelen rapor değerlendirilerek müşteki şüphelilerin cezalandırılmalarına, Müvekkilim hakkında beraat kararı verilmesine karar verilmesini talep ediyoruz. Mahkemenizde aksi kanaat hasıl olmuş ise CMK 231’sinin, 647 sayılı kanunun 4 ve 6 sinin, TCK’daki takdiri indirim sebeplerinin ve müvekkilimiz hakkında TCK’daki lehe olan hükümlerin tatbikini talep eder, takdir ve tensiplerinize arz ederiz.
Saygılarımızla.
Müşteki Şüpheli Vekili
Av. Arif BALTACI