Menfi Tespit Davası Hakkında Güncel Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/4217
K. 2013/174
T. 17.1.2013
MENFİ TESPİT DAVASI ( Elektrik Tüketim Bedeli Nedeniyle Yapılan İcra Takibi/Kötüniyet Tazminatına Hükmedilebilmesi İçin İcra Takibinin Haksız Olması ve Kötüniyetle Yapılması Gereği – Davalının Kötüniyetli Olduğunun İspat Edilemediği/Kötü Niyet Tazminatına Hükmedilemeyeceği )
ALACAKLININ HAKSIZ VE KÖTÜNİYETLİ OLMASI ( Elektrik Tüketim Bedeli Nedeniyle Yapılan İcra Takibine Karşı Açılan Menfi Tespit Davası – Davalının Kötüniyetli Olduğunun İspat Edilemediği/Kötü Niyet Tazminatına Karar Verilemeyeceği )
ELEKTRİK TÜKETİM BEDELİNİN TAHSİLİ ( Yapılan İcra Takibine Karşı Menfi Tespit Davası Açıldığı – Davalının Kötüniyetli Olduğunun İspat Edilemediği/Kötü Niyet Tazminatına Karar Verilemeyeceği )
KÖTÜNİYET TAZMİNATI ( Elektrik Tüketim Bedeli Nedeniyle Yapılan İcra Takibine Karşı Açılan Menfi Tespit Davası – /Kötüniyet Tazminatına Hükmedilebilmesi İçin İcra Takibinin Haksız Olması ve Kötüniyetle Yapılması Gereği/Davalının Kötüniyetli Olduğunun İspat Edilemediği )
2004/m.72
ÖZET: Dava, elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davalının kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği gözetilmelidir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
KARAR: Dava, elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne ve asıl alacağın 1/10 oranında davacıya isabet eden hissenin %40’ı nispetinde icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 )İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, bu yolla saptanan dava niteliğine, dosya kapsamında toplanıp değerlendirilen delillere, delillerin takdir, tahlil ve tartışmasına ilişkin kararda gösterilen gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2 )İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi icra takibin haksız ve kötü niyetli olması halinde alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceğini hükme bağlamaktadır. Anılan kanun hükmü uyarınca davacı lehine tazminata hükmedilebilmesi için davalı/alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. Eldeki davada davalının kötü niyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilemez. Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmakla bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 17.01.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.