Kontör Dolandırıcılığı Yargıtay Kararı İncelemesi
Bilişim ve internetin hayatımızdaki yeri arttıkça değişik bilişim suçları ortaya çıkmaktadır. Bunlardan en yaygın olanlarından biri ise Bilişim Sistemi Kullanılarak yapılan dolandırıcılıktır. Bir ara çok meşhur olan ve hala arada insanların mağdur olmasına sebep olan Kontör dolandırıcılığı ile ilgili bir Yargıtay kararı inceleyeceğim.
Bu kararı incelememin sebebi karar hem dolandırıcılığı kapsamakta hemde bilişim sistemlerine girme suçunu oluşturmaktadır.
Daha önceki yazılarımda da sık sık belirttiğim üzere bilişim sistemlerine haksız bir şekilde giriş yapmak suç teşkil edecektir. Bilişim Sistemi olarak internet ile erişim yapılması kanunen yeterlidir. Bu sebeple Facebook, Twitter, E-posta adresi, web sitesi ayrımı yapılmaksızın yapılan her hileli giriş bilişim suçu sayılacaktır.
Bu şekilde sisteme giriş yaparak kişilerin maddi kaybına neden olacak hareketleri yapan kişilerin eylemi ise dolandırıcılık olacaktır. Son zamanlarda İnternet Bankacılığı, Sosyal Medya üyelikleri, E-mail hesapları vasıtasıyla birçok dolandırıcılık yapılmakta fakat haklarını yeterince bilmeyen kullanıcılar nedeniyle bu konuda şikayetlerde bulunulmamaktadır. Hal böyle olunca da bu tür cezaları işleyen suçlular elini kolunu sallayarak rahat rahat toplumda gezmeye devam etmekte ve benzer suçları birçok farklı kişiye karşı işleyerek birçok insanı mağdur etmektedirler.
Bu sebeple başına gelen internet yoluyla dolandırıcılık konularında şikayette bulunmakta çekinmeyin. Mahkemeler ve emniyet bu konuda gereken titizliği göstermektedirler.
Yargıtay Kararındaki Ana Başlıklar
NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK (Sanığın Şikayetçinin E-posta Adresine Girerek Kendisini Şikayetçinin Arkadaşı Olarak Tanıtıp Kontör Aldığı – Suçun Oluşup Oluşmadığının Ağır Ceza Mahkemesinde Değerlendirileceği)
GÖREVLİ MAHKEME (Nitelikli Dolandırıcılık – Sanığın Şikayetçinin E-posta Adresine Girerek Kendisini Şikayetçinin Arkadaşı Olarak Tanıtıp Kontör Aldığı/Suçun Oluşup Oluşmadığının Ağır Ceza Mahkemesinde Değerlendirileceği)
YARGITAY KARARININ ÖZETİ:
Dolandırıcılık suçunda; sanığın internet üzerinden şikayetçinin e-posta adresine girerek kendisini şikayetçinin arkadaşı olarak tanıtıp kontör alarak dolandırıcılık
suçunu işlediğinin iddia olunması karşısında; eylemin “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tartışma görevinin Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu dikkate alınmalıdır.
İLGİLİ KANUN MADDELERİ:
5237 Sayılı Kanun Madde 158
T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2010/1477
K. 2011/1625
T. 22.3.2011
DAVA: Dolandırıcılık ve bilişim sistemine girme suçlarından sanığın yapılan yargılaması sonunda mahkumiyetine dair Trabzon 3.Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 25.05.2007 gün ve 2007/23 Esas, 2007/181 Karar sayılı hükmün incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmekle 18.07.2007 gün ve aynı sayı ile verilen süresinden sonra yapıldığından bahisle temyiz isteminin reddine ilişkin kararında sanık müdafii tarafından süresinde temyizi üzerine C.Başsavcılığının onama isteyen 15.01.2010 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle gıyabi hükmün, sanığın onsekizyaşından küçük oğluna tebliğ edilmekle usulsüz ve geçersiz olduğu dolayısıyla sanık müdafiince anılan hükme yönelik temyizin ıttıla tarihine göre yasal süresi içinde bulunduğu kabul edilmekle, mahkemenin “temyizin süreden reddine” ilişkin 18.07.2007 tarihli “ek kararı” kaldırılarak yapılan incelemede gereği görüşüldü:
KARAR: I- Sanık müdafiinin, müvekkili hakkında “Bilişim Sistemine Girme” suçundan verilen “mahkumiyet” hükmüne yönelen temyiz itirazının incelenmesinde:
5219 sayılı Kanunun 3.maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK.nun 305.maddesindeki temyiz kesinlik sınırının 21.07.2004 tarihinden itibaren 2.000 TL.na çıkartılmış olması ve 5237 sayılı TCK.nun 50/5.maddesi hükmü de gözetildiğinde anılan tarihten sonra sanık hakkında yukarda belirtilen suçtan hükmolunan sonuç para cezasının miktarı itibariyle “kesinlik sınırı” altında kaldığı anlaşıldığından sanık müdafiinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 305 ve 317.maddeleri uyarınca REDDİNE,
II- Sanık müdafiinin, “dolandırıcılık” suçundan verilen “mahkumiyet” hükmüne yönelen temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Sanığın, internet üzerinden şikayetçi Ömer Karaduman’ın e-posta adresine girerek kendisini şikayetçinin arkadaşı Hasan olarak tanıtıp 750 kontör alarak dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunması karşısında; eylemin TCK.nun 158/1-f maddesinde yazılı “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri değerlendirmek görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
SONUÇ: Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 22.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.