ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU VE YARGITAY KARARLARI
Son zamanlarda sitemizden, sosyal medya hesaplarımız üzerinden takipçilerimizden ve Avea, Turkcell, Vodafone bayi sahipleri ve bayi çalışanlarından en çok gelen sorulardan biri de ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK konusu ile ilgili olmaktadır. Bu sebeple bu makalemizde ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK konusuna ayrıntılı değineceğiz.
ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK SUÇU
Özel belgede sahtecilik suçu TCK’nın 207. ve TCK’nın 208. Maddelerinde düzenlenmiştir.
Suçun maddi konusunu özel belge oluşturmaktadır. Belge kelimesi dilimizde evrakın karşılığı olarak kullanılmaktadır. Evrak kelimesi, yazılı kağıt anlamına gelmektedir. Belgenin her şeyden önce yazılı bir materyal olduğu benimsenmekte ve ancak her yazılı olan şeyin belge olmayacağı, hukuken korunacak bir değeri ve delil niteliği olanların belge olabileceği kabul edilmektedir.
Ceza hukukunda belge; belirli bir düşünce, hukuki ilişki veya vakıayı yansıtan, başka deyişle hukuki sonuç doğurmaya elverişli bir irade beyanını içeren ve düzenleyicisinin kim olduğunu da gösteren yazılı evrak olarak tanımlanabilir.
Özel belgede, sahtecilikten söz edebilmek için, yapılan değişikliğin, “aldatıcı” nitelikte olması gerekir. Değişiklik, aldatıcı nitelikte değil ise, özel belgeyi bozma suçu oluşur.
Özel belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, düzenlenen özel sahte belgenin, kullanılması gerekir.
Özel belgede sahtecilik suçunda “kasıt” aranır. Yani kişinin ceza alması için özel belgeyi kullanan kişinin özel belgenin sahte olduğunu bilmesi gerekir.
Özel belgede sahtecilik suçunu işleyen bir kişi TCK madde 207 ve TCK madde 208 de belirtildiği üzere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
“TCK madde 207 (1) Bir özel belgeyi sahte olarak düzenleyen veya gerçek bir özel belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren ve kullanan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Bir sahte özel belgeyi bu özelliğini bilerek kullanan kişi de yukarıdaki fıkra hükümlerine göre cezalandırılır.” şeklinde, “TCK madde 208 (1) Gerçek bir özel belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Özel belgelerde sahtecilik suçlarında görevli Mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesidir.
YARGITAY KARARLARI
T.C
YARGITAY
7. CEZA DAİRESİ
E. 2012/28255
K. 2013/18941
T. 1.10.2013
ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK ( Başkasına Ait Kimlik Bilgileri İle Abonelik Sözleşmesi Yapıldığı – Eylemin Elektronik Haberleşme Kanunu’na Aykırılık Değil Özel Belgede Sahtecilik Suçunu Oluşturabileceği/11. Ceza Dairesi’nin Görevli Olduğu)
ELEKTRONİK HABERLEŞME KANUNU’NA AYKIRILIK ( Başkasına Ait Kimlik Bilgileri İle Abonelik Sözleşmesi Yapıldığı – Eylemin Elektronik Haberleşme Kanunu’na Aykırılık Değil Özel Belgede Sahtecilik Suçunu Oluşturabileceği/11. Ceza Dairesi’nin Görevli Olacağı )
BAŞKA KİŞİYE AİT KİMLİK BİLGİLERİ İLE ABONELİK SÖZLEŞMESİ YAPILMASI ( Eylemin Elektronik Haberleşme Kanunu’na Aykırılık Değil Özel Belgede Sahtecilik Suçunu Oluşturabileceği – 11. Ceza Dairesi’nin Görevli Olacağı )
11. CEZA DAİRESİNİN GÖREV ALANI (Başkasına Ait Kimlik Bilgileri İle Abonelik Sözleşmesi Yapıldığı – Eylemin Elektronik Haberleşme Kanunu’na Aykırılık Değil Özel Belgede Sahtecilik Suçunu Oluşturabileceği/11. Ceza Dairesinin Görevli Olduğu)
5237/m.207
5809/m.56
ÖZET : İddianamedeki, yasal abone olan kişinin kimlik bilgileri kullanılarak abonelik sözleşmesi düzenlenip üçüncü kişiye hat verilmesi şeklindeki anlatıma göre, eylemin Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında “Abonelik tesisi için gerekli kimlik belgeleri örneği alınmadan işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik kaydı yapılamaz.” hükmüne aykırılık olarak değerlendirilemeyeceği, özel belgede sahtecilik suçunu oluşturabileceği gözetildiğinde, temyiz inceleme görevi Yargıtay 11.Ceza Dairesine ait bulunduğu kabul edilmelidir.
DAVA : Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamedeki, yasal abone olan kişinin kimlik bilgileri kullanılarak abonelik sözleşmesi düzenlenip üçüncü kişiye hat verilmesi şeklindeki anlatıma göre, eylemin 5809 sayılı yasanın 56/3.maddesi yoluyla 63/10.maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sübutu halinde yalnızca TCK.nun 207.maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturabileceği ve Yargıtay Kanununun 14.maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararlarına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11.Ceza Dairesine ait bulunduğundan,
SONUÇ : Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın anılan Daireye GÖNDERİLMESİNE, 01.10.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.
T.C
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
E. 1999/5537
K. 1999/5744
T. 14.10.1999
ÖZEL BELGEDE SAHTECİLİK ( Kullanma İle Oluşacağı )
EKSİK KALKIŞMA ( Sahtecilik Suçlarında )
TAM KALKIŞMA ( Sahtecilik Suçlarında Olanaklı Olmaması )
765/m.61, 62, 345
ÖZET : 1- Özel belgede sahtecilik suçu, “kullanma” ile oluşacağından suça konu belgelerin nerede, ne zaman, ne şekilde kullanıldığı, karar yerinde açıklanıp tartışılmalıdır.
2- Kabule göre de, sahtecilik suçlarına ancak eksik derecede kalkışılabilir; tam kalkışma olanaklı değildir.
DAVA : Sahtecilikten sanık Şahin ve Ali haklarında yapılan duruşma sonunda: Mahkumiyetlerine dair ( Diyarbakır Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi )nden verilen 29.4.1999 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık Şahin vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından bozma isteyen 28.9.1999 tarihli tebliğname ile 1.10.1999 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Özel belgede sahtecilik suçu “kullanma” ile oluşacağından suça konu belgelerin nerede, ne zaman, ne şekilde kullanıldığı karar yerinde açıklanıp, tartışılmadan yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Kabule göre de;
Sahtecilik suçlarına ancak eksik derecede kalkışılabileceği, tam kalkışmanın olanaklı bulunmadığının gözetilmemesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık Şahin vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi ( BOZULMASINA ), bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık Ali’ye de sirayetine, 14.10.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Avukat Bahadır Halil BALTACI