Yargıtay Kararı – Hizmet Sözleşmesi Sebebiyle Alacak Davası
T.C
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2013/11300
K. 2013/15993
T. 18.9.2013
ALACAK DAVASI (Hizmet Sözleşmesine Dayalı – Davacıyla Dava Dışı Şirket Arasında Eldeki Davaya da Konu Edilen Faturaya Dayalı Takibe İtirazın İptali Dosya İçindeki Bilgi ve Belgelerde Değerlendirilerek Taraf Delillerinin Toplanması Davacının Davalıya Söz Konusu Hizmeti Verip Vermediğinin Araştırılması Gerektiği)
HİZMET SÖZLEŞMESİ (İtirazın İptali Dosya İçindeki Bilgi ve Belgelerde Değerlendirilip Alanında Uzman Bilirkişilerden İddia ve İtirazları Karşılayacak Şekilde Davacının Davalıya Söz Konusu Hizmeti Verip Vermediği ve Verdiyse Hizmet Bedelinin Ne Olduğu Hususlarında Rapor Alınarak Sonuca Gidilmesi Gerektiği – Alacak Davası)
BİLİRKİŞİ RAPORU (Alacak Davası – Alanında Uzman Bilirkişilerden İddia ve İtirazları Karşılayacak Şekilde Davacının Davalıya Söz Konusu Hizmeti Verip Vermediği Verdiyse Hizmet Bedelinin Ne Olduğu Hususlarında Rapor Alınıp Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği)
1086/m.275
4857/m.2
ÖZET: Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacıyla dava dışı şirket arasında eldeki davaya da konu edilen faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında Mahkemece “…hizmet verilmediği iddia edilen dönemlere dair sahteliği iddia olunmayan ve yan delil olarak nitelendirilebilecek yazışma ve maillerden hizmetin verildiğinin anlaşıldığı…” belirtilmiş, bozma ilamında ise mahkemenin belirtilen gerekçesiyle ilgili bir hususa değinilmemiştir. Bu suretle, mahkemece, anılan dosya içerisindeki bilgi ve belgelerde değerlendirilmek suretiyle; taraf delillerinin toplanması, alanında uzman bilirkişilerden iddia ve itirazları karşılayacak şekilde, davacının davalıya söz konusu hizmeti verip vermediği, verdiyse hizmet bedelinin ne olduğu hususlarında rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, noksan incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın açıklanan sebeple davacı yararına bozulması gerekmiştir.
DAVA: Taraflar arasında görülen davada İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29.6.2011 tarih ve 2008/634-2011/318 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR: Davacı vekili, davalı G. B.’ın K… Spor Reklamcılık A.Ş. ile sponsorluk sözleşmesi imzaladığını, müvekkili şirket tarafından davalıya ait internet sitesine hizmet verildiğini, müvekkili tarafından düzenlenen 8 adet faturanın sponsor K… Spor tarafından ödenmesine rağmen davaya konu 1 adet faturanın ödenmediğini, K… Spor Reklamcılık A.Ş. aleyhine 1.4.2003 tarihli fatura bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe borçlunun itirazı üzerine İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/333 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığını, bozma ilamı sonrasında 2008/359 Esas sayılı dosya üzerinden verilen kararla davacı tarafından faturaya konu hizmetin verildiğinin belirlendiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL’nin temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yargılamaya katılmamış, davaya cevaplarını bildirmemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafça taraflar arasında akdi ilişkinin bulunduğunun ve davacının davalıya internet hizmeti verdiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesine dayalı alacak istemine dair olup, yukarıdaki özetten de anlaşılacağı üzere davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davacıyla dava dışı K… Spor Reklamcılık A.Ş. arasında eldeki davaya da konu edilen faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine itirazın iptali davasında İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 7.11.2006 tarihli 2004/333 Esas, 2006/655 Karar sayılı kararıyla “…hizmet verilmediği iddia edilen dönemlere dair sahteliği iddia olunmayan ve yan delil olarak nitelendirilebilecek yazışma ve maillerden hizmetin verildiğinin anlaşıldığı…” belirtilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 14.6.2007 tarihli bozma ilamında ise mahkemenin belirtilen gerekçesiyle ilgili bir hususa değinilmemiştir. Bu suretle, mahkemece, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/359 Esas, 2008/505 Karar (Bozma öncesi 2004/333 Esas, 2006/655 Karar) sayılı dosyası içerisindeki bilgi ve belgelerde değerlendirilmek suretiyle; taraf delillerinin toplanması, alanında uzman bilirkişilerden iddia ve itirazları karşılayacak şekilde, davacının davalıya söz konusu hizmeti verip vermediği, verdiyse hizmet bedelinin ne olduğu hususlarında rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde noksan incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın açıklanan sebeple davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.