Yargıtay Kararı – İkramiye Alacağı
T.C
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/6116
K. 2014/10637
T. 30.4.2014
DAVA: Davacı, ücret, İkramiye, devlet ikramiyesi ile giyim yardımı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı, davalının 1999 yılında yapması gereken ücret zammını yapmadığını, aynı yılın Temmuz ayında ise Temmuz ayına göre daha az ücret aldığını, ücrette yapılan eksiltme nedeniyle tüm ücret, İkramiye ve devlet ikramiyelerinde eksiklik meydana geldiğini, yine toplu iş sözleşmesi gereği verilmesi gereken sabun ve havludan oluşan temizlik yardımı ile gömlek, pantolon, takım elbise, ayakkabı ve deri ceketten oluşan giyim yardımı sosyal haklarınında 2000 yılından itibaren kullandırılmamaya başlandığını belirterek bu alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, ücrette düşüşün söz konusu olmadığını, aksine davacının 5 kat ücret aldığını, belediye tarafından TİS görüşmeleri devam ederken asgari ücret düzeyinde ücret alanlara TİS görüşmeleri sonucu beklenmeden %99 zam yapıldığını, sonrasında TİS’deki %20 zamdan faydalandırılmadığını, ancak sistemde %20 zamdan da faydalandıklarını, bunun farkedildiğini, bu nedenle geri çekildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda verilen kararda davalı işverenin diğer çalışanlardan farklı olarak hiçbir neden yokken davacının maaşından tekrar indirim yapması gerek maaşlarından indirim yapılmayan diğer çalışanlara göre eşitsizlik oluşturacağından gerek maaştan indirim yapılmasını gerektirecek bir neden bulunmaması ve gerekse 4857 sayılı İş Kanunu’nun 62. maddesi ve emir hükmü dikkate alınarak davacının ücret farkı alacağı talebinin yerinde olduğu ve devlet İkramiye ve sendikal ikramiye alacaklarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi sonucunda yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin bozma ilamında, davacı işçiye Ocak 2000 tarihinden itibaren verilen %99 oranındaki zammın tüm işçilere verilip verilmediğinin araştırılması, zamma dayanak belediye encümen veya meclis kararının olup olmadığının araştırılması, bu zammın toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılacak zamma mahsuben yapıldığının belirlenmesi halinde davacının her iki zamdan yararlanamıyacağı ve davalı işverenin %79 oranında zam yapılması gerektiği yönündeki savunması gözönüne alınarak yeniden bilirkişi incelemesi aracılıyla hesaplama yapılması gerektiği ve kabule görede %20 zammın 31.12.2009 tarihindeki ücrete uygulanması gerekirken %99 zammın uygulanmasından sonraki ücrete uygulanmış olmasının doğru olmadığı belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, usul ve kanuna uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Bozma kararına uyulmasından sonra yapılan yargılama sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücret alacağının olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2-Bozma kararı sonrasında mahkemece bozma içeriğine göre gerekli araştırmalar yapılmıştır. Buna göre davacıya yapılan zammın emsal işçilere de yapıldığı, yapılan %99 zamma ilişkin belediye encümen veya meclis kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücreti, davacının 31.12.1999 tarihindeki ücretine %20 oranındaki zam uygulanıp,zam sonucu belirlenen ücret üzerinden işverence verilen %99 oranındaki zam uygulanarak belirlenmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan bu tespit yerinde değildir. Dairemizin bozma ilamından belirtildiği üzere davacının 31.12.1999 tarihli temel ücretine toplu iş sözleşmesinde öngörülen %20 zam uygulanarak zam miktarı belirlenmeli,bunun yanında yine davacının temel ücretine işverence verilen %99 zam uygulanarak zam miktarı belirlenmeli, yapılan bu zamlar sonucu çıkan miktarlar davacının temel ücretine eklenerek davacının ücretinin belirlenmesi gereklidir. Mahkemece hatalı hesaplamaya dayalı bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verilmesi doğru olmamıştır. Belirtilen bu hesaplama yöntemine göre belirlenecek ücret üzerinden dava konusu işçilik alacaklarının hesaplanması gereklidir. Ayrıca alınacak raporda davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna karşı itirazlarınında değerlendirilmesi gereklidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.