Artırma İlanı Hakkında Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/12440
K. 2003/15071
T. 24.6.2003
İHALE ( Birden Fazla İlan Yapılması Durumunda Bir Aylık Sürenin Dolup Dolmadığının İlk İlan Tarihi Esas Alınarak Tespit Edilmesi Gereği )
ARTIRMA İLANI ( Satıştan En Az Bir Ay Önce Yapılması Zorunluluğu – Birden Fazla İlan Yapılması Durumu )
SÜRE ( Taşınmaz İhalelerinde Artırma İlanının Satıştan En Az Bir Ay Önce Yapılması Gereği )
2004/m.114/2,126
ÖZET : Taşınmaz ihalelerinde artırma ilanı satıştan en az bir ay önce yapılmalıdır. Birden fazla ilan yapılması durumunda ise bu bir aylık sürenin dolup dolmadığı ilk ilan tarihi esas alınarak tespit edilmelidir. Somut olayda ise yapılan ilk ilan tarihi ile satış arasında bir aylık sürenin dolmuştur buna rağmen yazılı şekilde ihalenin feshine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
DAVA VE KARAR : 1. Alacaklı vekilinin Kahramanmaraş ili Merkez Bulanık Köyü’nde kain 447 parsel sayılı taşınmaz yönünden, ihalenin feshinde bir usulsüzlük bulunmadığından buna ilişkin isteminin reddine,
2. Diğer 52 parsel yönünden temyiz istemine gelince;
İİK 126. maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede, artırma ilanının satıştan en az bir ay önce yapılacağı açıklanmıştır. Dairemizce de bu kural sapma göstermeksizin uygulanmaktadır. Açıklanan maddenin son fıkrası göndermesi ile taşınmaz ihalelerinde de uygulanması zorunlu olan 114. maddenin 2. fıkrası gereğince, ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatine en uygun geleni nazara alınarak tayin olunur. Bu nedenle icra müdürlüğünce taşınmazın satış ilanının belediyede de ilanına karar verilmesi ve bu ilanın birden fazla yapılması açıklanan Yasa hükmü doğrultusunda yerleşmiş bir uygulamadır. Ne var ki Yasada ilanın birden fazla yapılacağına ilişkin bir zorunluluk olmadığından bu husustan amaçlananın, ilanın yöntemince ve yeterince yapılmasının sağlanmasına yönelik olduğu açıktır. Bu nedenledir ki dairemizce oluşturulan ve süreklilik arz eden son içtihatlarında belediyede yapılan satış ilanının ilk ilan tarihi esas alınarak ihale tarihi ile sözü edilen, ilan tarihi arasında bir aylık sürenin geçmiş olması yeterli görülmüştür.
Somut olayın incelenmesinde ise; 31.10.2002 tarihinde ihale olunan 52 parsel nolu taşınmazın satış ilanının 4.9.2002 tarihinde Belediyede ilan edildiği ve ilk ilan tarihi itibariyle Yasanın aradığı 1 aylık sürenin dolduğu görülmekle merciin bu nedene dayalı ihalenin feshine karar vermesinin gerekçesinde isabet yoktur.
SONUÇ : Bu nedenle bu taşınmaz yönünden istemin reddine karar vermek gerekir iken, onun açısından da yazılı şekilde ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/19169
K. 2001/20133
T. 29.11.2001
TAŞINMAZ İHALELERİ ( Artırma İlanının Satıştan En Az Bir Ay Önce Yapılacağı )
ARTIRMA İLANI ( Taşınmaz Satışı – Satıştan En Az Bir Ay Önce Yapılması Zorunluluğu )
SÜRE ( Taşınmaz İhaleleri – Artırma İlanının Satıştan En Az Bir Ay Önce Yapılması Gereği )
SATIŞ İLANI ( İlk İlanın Belediyede Yapılması – İlan Tarihi İle İhale Tarihi Arasında Bir Aylık Sürenin Geçmesinin Yeterli Olduğu )
2004/m. 114, 126
ÖZET : Belediyede yapılan satış ilanının ( ilk ilan )tarihi ile ihale tarihi arasında bir aylık sürenin geçmiş olması yeterlidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki
Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : İİK. 126 maddesi taşınmaz ihalelerinde artırma ilanının ne şekilde yapılacağını düzenlemiştir. Anılan maddede, artırmanın satışdan en az bir ay önce yapılacağı açıklanmıştır. Dairemizce de bu kural sapma göstermeksizin uygulanmaktadır.
Açıklanan maddenin son fıkrası göndermesi ile taşınmaz ihalelerindede uygulanması zorunlu olan 114 maddenin 2. fıkrası gereğince, ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılmıyacağı icra müdürlüğünce tarafların menfaatine en uygun geleni nazara alınarak tayin olunur. Bu nedenle icra müdürlüğünce taşınmazın satış ilanının belediyede de ilanına karar verilmesi ve bu ilanın birden fazla yapılması açıklanan yasa hükmü doğrultusunda yerleşmiş bir uygulamadır. Ne varki yasada ilanın birden fazla yapılacağına ilişkin bir zorunluluk olmadığından bu husustan amaçlananın, ilanın yöntemince ve yeterince yapılmasının sağlanmasına yönelik olduğu açıktır. Bu nedenledir ki dairemizce oluşturulan ve süreklilik arzeden son içtihatlarında belediye de yapılan satış ilanının ilk ilan tarihi esas alınarak ihale tarihi ile sözü edilen, ilan tarihi arasında bir aylık sürenin geçmiş olması yeterli görülmüştür.
Somut olayın incelenmesinde ise; 19.1.2001 tarihinde ihale olunan taşınmazın satış ilanının 24.11.2000 tarihinde belediyede ilan edildiği ve ilk ilan tarihi itibarıyle yasanın aradığı bir aylık sürenin dolduğu görülmekle merciin bu nedene dayalı ihale feshine karar vermesinde gerekçesinde isabet yoktur. Sair fesih nedenlerinin incelenip yerinde olmadığı da tesbit olunmakla, mercice ihalenin feshi isteminin reddine karar vermek gerekirken, dairemizin eski içtihadı gerekçe gösterilerek ihaleni feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 29.11.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/14141
K. 2011/13783
T. 30.6.2011
SATIŞ MEMURUNUN GÖREVİ ( Taşınmazın Bulunduğu Yerin Adetlerine Göre En Elverişli Tarzda Artırma Şartlarını Tespit Edeceği – Taşınmaz Satışlarında da Uygulanması Gereken İ.İ.K.nun 114/2. Md. Çerçevesinde Hareket Edileceği )
ARTIRMA ŞARTLARI ( Satış Memurunun Görevi – Taşınmazın Bulunduğu Yerin Adetlerine Göre En Elverişli Tarzda Artırma Şartlarını Tespit Edeceği/Taşınmaz Satışlarında da Uygulanması Gereken İ.İ.K.nun 114/2. Md. Çerçevesinde Hareket Edileceği )
SATIŞ İLANI ( “Satış İlanının Köy Muhtarlığında İlan Edilmesine” Karar Verilmesine Rağmen Köyde İlan Yapılmadığı Gibi Taşınmazların Bulunduğu Mahallede de İlan Edilmemesinin İsabetsizliği )
İHALENİN FESHİ ( Satış Memurunun Satış İşlemlerine Yasanın Öngördüğü Özeni Göstermediği ve Zarar Unsurunun da Oluştuğunun Tespit Edildiği – Mahkemece İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gerektiği )
2004/m.114/2,124/1,126/son
ÖZET : İ.İ.K.nun 124/1. maddesi gereğince satış memuru taşınmazın bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit eder. Aynı Kanunun 126/son maddesinin göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken İ.İ.K.nun 114/2. maddesinde de ( ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılamayacağı icra müdürlüğünce alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur )düzenlemesine yer verilmiştir.
Satışı yapılan taşınmazlar Bursa ili, Mudanya ilçesi, Güzelyalı mahallesinde bulunmaktadır. İcra müdürlüğünün satış kararında: “Satış ilanının köy muhtarlığında ilan edilmesine” karar verilmesine rağmen, köyde ilan yapılmadığı gibi, taşınmazların bulunduğu Güzelyalı mahallesinde de ilan edilmemiştir. Bu eksiklik sebebiyle satış memurunun satış işlemlerine yasanın öngördüğü özeni göstermediği ve zarar unsurunun da oluştuğu tespit edilmiştir. O halde mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukanda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İ.İ.K.nun 124/1. maddesi gereğince satış memuru taşınmazın bulunduğu yerin adetlerine göre en elverişli tarzda artırma şartlarını tesbit eder. Aynı Kanunun 126/son maddesinin göndermesi ile taşınmaz satışlarında da uygulanması gereken İ.İ.K.nun 114/2. maddesinde de ( ilanın şekli, artırmanın tarzı, yer ve günü ve gazete ile yapılıp yapılamayacağı icra müdürlüğünce alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur. )düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; satışı yapılan taşınmazlar. Bursa ili, Mudanya ilçesi, Güzelyalı mahallesinde bulunmaktadır. İcra müdürlüğünün 19.11.2009 tarihli satış kararında: “Satış ilanının köy muhtarlığında ilan edilmesine” karar verilmesine rağmen, köyde ilan yapılmadığı gibi, taşınmazların bulunduğu Güzelyalı mahallesinde de ilan edilmemiştir. Bu eksiklik sebebiyle satış memurunun satış işlemlerine yasanın öngördüğü özeni göstermediği ve zarar unsurunun da oluştuğu tespit edilmiştir. O halde mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 30.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/25916
K. 2011/6842
T. 18.4.2011
İHALENİN FESHİ İSTEMİ ( Kıymet Takdirine İtirazın Red İle Sonuçlandığı – Bu Tarihten 1. Artırma Tarihine Kadar Geçen 3 Günlük Sürenin Borçlunun Artırma Nedeniyle Menfaati Yönünde Yapacağı Hazırlık ve Çalışmalar İçin Yeterli Olmadığının Gözetileceği )
ARTIRMANIN SAĞLIKLI YAPILMAMIŞ OLMASI ( İhale Bir Bütün Olup Satış 2. Artırmada Gerçekleşmiş Olsa Bile Artırmanın Sağlıklı Yapılmamış Olması İhalenin Feshini Gerektirdiği )
1. ARTIRMAYA KATILAN OLMAMASI ( İhale 2. Artırma Gününde Gerçekleştiği – İhale Bir Bütün Olup Satış 2. Artırmada Gerçekleşmiş Olsa Bile Artırmanın Sağlıklı Yapılmamış Olması İhalenin Feshini Gerektirdiği )
KIYMET TAKDİRİNE İTİRAZIN REDDEDİLMESİ ( Bu Tarihten 1. Artırma Tarihine Kadar Geçen 3 Günlük Sürenin Borçlunun Artırma Nedeniyle Menfaati Yönünde Yapacağı Hazırlık ve Çalışmalar İçin Yeterli Olmadığının Gözetileceği – İhalenin Feshi Talebi )
7201/m.21,35
ÖZET : Taşınmazını ipotek veren borçlu kendisine ödeme emri tebligatı ile kıymet takdiri tebligatının aynı zamanda ve usulsüz yapıldığını, tebligattan haberdar olduğunda kıymet takdirine itiraz ettiğini, henüz bu itiraz sonuçlanmadan, yani kıymet takdiri kesinleşmeden ihalenin yapıldığını, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebligatının da bilinen en son adrese yapılmadığından usulsüz olduğunu belirtip, ihalenin feshini istemiştir. Kıymet takdirine itiraz red ile sonuçlanmış olup, bu tarihten 1. artırma tarihine kadar geçen 3 günlük süre, borçlunun artırma sebebiyle menfaati yönünde yapacağı hazırlık ve çalışmalar için yeterli ve uygun bir süre değildir. Nitekim 1. artırmaya katılan olmamış, ihale, 2. artırma gününde gerçekleşmiştir. İhale bir bütün olup, satış 2. artırmada gerçekleşmiş olsa bile artırmanın sağlıklı yapılmamış olması ihalenin feshini gerektirir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Taşınmazını ipotek veren borçlu Sezai Ö., kendisine ödeme emri tebligatı ile kıymet takdiri tebligatının aynı zamanda ve usulsüz yapıldığını, tebligattan haberdar olduğunda kıymet takdirine itiraz ettiğini, henüz bu itiraz sonuçlanmadan, yani kıymet takdiri kesinleşmeden ihalenin yapıldığını, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre yapılan satış ilanı tebligatının da bilinen en son adrese yapılmadığından usulsüz olduğunu belirtip, ihalenin feshini istemiştir.
Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2008/2492 Sayılı takip dosyasında, şikayetçi borçluya ödeme emri ve kıymet takdir raporu 12.6.2009 tarihinde aynı gün çıkartılmış, tebligatın çıkartıldığı ipotek akit tablosunda ve kredi sözleşmesinde yer alan “8. cadde, Güngör Sitesi, No: 8/23 Güzelkent/Ankara” adresinde borçlunun bulunmadığı muhtarlık kaşesi ile belirlenerek, tebligat, muhtarlığa bırakılan “Ovacık Mah. 10. Cad. No: 54 Keçiöğren/Ankara” adresine sevk edilmiş, ancak borçlunun bu adresten de ayrılmış olduğunun Ovacık mahallesi muhtarlığının 13.6.2009 tarihli kaşesi ile tesbit edilmesi üzerine “Şeker mahallesi 1. cadde no: 13/B Etimesgut/Ankara” adresine sevk edilmiş, bu adreste muhtarlık kaydı bulunarak Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre 15.6.2009 tarihinde tebliğ işlemi gerçekleştirilmiştir.
İcra dosyasında yapılan bu tebliğlere ilişkin tebligat parçaları arkasındaki şerhlerle, artık borçlunun bilinen en son adresi “Şeker Mah. 1. Cadde no: 13/B Etimesgut/Ankara” olduğu halde, ipotek akit tablosunda yazılı adrese satış ilanının tebliğe çıkarılması, iade dönmesi sebebiyle terk edildiği bilinen bu adreste 35’e göre tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Her ne kadar borçlu, satış tarihinden haricen 2.10.2009 tarihinde haberdar olduğunu bildirmiş ise de, aynı tarihte kıymet takdirinden de haberdar olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz ettiği, kıymet takdirine itiraz ise 9.10.2009 tarihinde red ile sonuçlanmış olup, bu tarihten 12.10.2009 1. artırma tarihine kadar geçen 3 günlük süre, borçlunun artırma sebebiyle menfaati yönünde yapacağı hazırlık ve çalışmalar için yeterli ve uygun bir süre değildir. Nitekim 1. artırmaya katılan olmamış, ihale, 2. artırma gününde gerçekleşmiştir. İhale bir bütün olup, satış 2. artırmada gerçekleşmiş olsa bile artırmanın sağlıklı yapılmamış olması ihalenin feshini gerektirir.
O halde, yukarıdaki olgular değerlendirilerek 22.10.2009 tarihinde yapılan ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 18.4.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2003/12-790
K. 2003/769
T. 17.12.2003
İHALENİN FESHİ DAVASI ( Açık Arttırma Usulü İle İhale Yapılması İçin İcra Müdür veya Yardımcısı Katip ve Belediye Tarafından Görevlendirilmiş Bir Tellalın Bulunmasının Kanuni Zorunluluk Olması )
TELLAL BULUNDURULMASI GEREĞİ ( Dava Konusu Olayda Birinci Açık Arttırmada Tellal Bulundurulmamış Olmasının Usuli Olarak Hatalı Olduğunun Dikkate Alınmasının Gerekmesi )
ARTIRMANIN ŞEKİL ŞARTI ( Dava Konusu Olayda Birinci Açık Arttırmada Tellal Bulundurulmamış Olmasının Usuli Olarak Hatalı Olduğunun Dikkate Alınmasının Gerekmesi )
İKİNCİ AÇIK ARTTIRMA ( Birinci Artırma ile Sıkı Sıkıya Bağlı Şekil Koşullarına Uyulamamış Olmasının İkinci Artırmanın Usulünce Yapılmış Olsa Dahi İhaleyi Geçerli Kılmayacağı Hakkında )
İHALENİN ŞEKLİ ŞARTLARINA UYULMAMASI ( Açık Arttıma Yoluyla Yapılan İhalelerde Tellal Bulundurulmamasının İhalenin Şekli Koşullarına Aykırılık Olduğunun Gözetilmesinin Gerekmesi )
ŞİKAYET ( İTM’ye Şikayet Yoluyla Yapılan İhalenin Feshi Talebinin Reddedilmesinin Hukuka Aykırı Olması )
1086/m.571
2004/m.114,115,116
ÖZET : Artırma icra müdürü veya yardımcısı, katibi tarafından yönetilir. Artırma yapılırken belediye tarafından görevlendirilmiş bir tellalın ( münadinin ) bulundurulması gerekir. Bu şekilde görevlendirilmiş bir tellalın satış yerinde hazır bulunmaması halinde de satış memurunun tellalın bulunmama ya da bulundurulmama nedenini tutanağa geçirdikten sonra tensip edeceği kişiyi tellal olarak görevlendirmesi de mümkündür. Satış memuru bu usulü seçmeksizin tellalın gelmediğinden bahisle onun görevini de üstlenerek tek başına satışı başlatamaz ve sonuçlandıramaz. Aksi takdirde usulüne uygun olarak gerçekleşmiş bir artırmadan söz edilemez. İhalenin yapılmasında tellalın bulundurulması şekil koşullarından olup, buna uyulmaması geçersizlik sonucunu doğurur.2004 sayılı yasada asada ihalenin yapılması usulü düzenlenirken sadece bir artırma ile yetinilmeyerek, ilk artırmada satışın gerçekleşmemesi halinde ihalenin geri bırakılıp ilk artırmayı takip eden beş gün içinde ikinci artırmanın gerçekleştirilmesi yönteminin getirilmiş olması karşısında bu iki artırmanın birbiriyle ilişkileri ve hukuksal sonuçları üzerinde de durulmalı, sonuçta bu iki artırmanın amaçladığı ihalenin geçerlilik koşullarının irdelenmesine geçilmelidir.İkinci artırmanın yapılabilmesi, usulünce yapılan ilk artırmada satışın gerçekleşmeyerek ihalenin geri bırakılması ile mümkündür. Birinci artırma yasada öngörülen koşullarda yapılmış ve satış da gerçekleşmişse artık yapılacak ikinci bir artırmadan söz edilmez. Şu durumda iki artırma birbirini tamamlayan merasimlerdir. Birinci artırma usulüne uygun yapılmamışsa, takip eden aşama olan ikinci artırmanın yapılabilme koşulunun gerçekleştiğinden de söz edilemez. Durum böyle olunca, ikinci artırma usulünce yapılsa dahi birinci artırmanın usulsüzlüğü doğal olarak ihalenin tümüyle geçersizliği sonucunu doğuracaktır.Birinci artırmadaki bu şekli eksiklik ikinci artırmanın da sıhhatini etkileyeceğinden ihale tümüyle geçersiz olacaktır. Üstelik birinci artırmanın belirlenen usulde yapılması taraflar yararınadır. Zira, birinci artırmada satışın yapılması ikinci artırmaya oranla malın daha yüksek bedelle satılması ve icra kasasına da daha fazla miktarın girmesi anlamına gelmektedir. Böylece, artırmada tellalın yokluğu, şekli bir eksiklik olduğu kadar, işin niteliği gereği esasa ilişkin önemli bir eksiklik olarak da karşımıza çıkmaktadır.Somut olayda; 10.09.2002 günlü birinci artırma tutanağında tellalın hazır bulunduğuna ilişkin bir kayıt ve imza yer almamaktadır. Tutanak sadece icra müdürü, alacaklı vekili, yediemin tarafından imzalanmıştır. 11.09.2002 günü yapılan ikinci artırmada tellal bulundurulmuş, satış gerçekleşmiş ve tellal da tutanağı imzalamıştır. Birinci artırmanın yukarıda açıklanan yasal koşullara uygun yapılmadığı, varlığı şekli koşul olan tellalın bulunmadığı açıktır. Bu durumda birinci artırma ile sıkı sıkıya bağlı ikinci artırmanın usulünce yapılmış olması ihalenin geçerli hale gelmesini sağlamaz.Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki “ihalenin feshi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar İcra Tetkik Merciince şikayetin reddine dair verilen 16.01.2003 gün ve 2002/1164-2003/65 sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 09.06.2003 gün ve 2003/10742-13501 sayılı ilamı ile; ( “İhalede tellalın bulunmaması halinde ihale işlemleri gerçekleşmiş sayılmaz ve bu ihale işlemleri yok hükmünde olacağından tayin edilen 2. ihale gününde ihale yapılamaz. Bu durumda menkullerin yeniden ihaleye çıkarılıp satış işlemlerinin tamamlanması gerekeceğinden şikayetin bu nedenle kabulü yerine reddi isabetsiz olduğundan merci kararının bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.” ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle,yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, şikayet yoluyla menkul ihalesinin feshi istemine ilişkin olup, davacı/üçüncü kişi ikinci haciz alacaklısı tarafından alacaklı, borçlu ve alıcı üçüncü kişi aleyhine açılmıştır.
Davacı vekili diğer fesih sebepleri yanında menkullerin ihalesinde birinci artırmada tellal bulundurulmadığını, ifadeyle, yasaya aykırı bu işlem nedeniyle ihalenin feshini, şikayet yoluyla istemiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece ikinci ihalenin usulüne uygun yapıldığı, birincisinde tellal bulunmamasının sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenle bozulmuştur.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık ; menkul satışında ikinci artırmada tellal bulunup satış gerçekleşse dahi, alıcı çıkmayan birinci artırmada tellal bulunmamasının, hukuki sonucunun ne olduğu, ihalenin feshini gerektirip gerektirmediği noktasındadır. İhalenin birinci artırmasında tellal bulundurulmadığı belirgindir ve bu konuda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
İlkin konuyla ilgili yasal düzenlemeleri ortaya koymakta yarar vardır. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 571. maddesinde “Menkul ve gayrimenkul malların müzayedesi İcra ve İflas Kanununa tevfikan yapılır.” Hükmü yer almaktadır.
Menkul satışının usulü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “İhalenin yapılması ve geri bırakılması” başlıklı 115. maddesinde; “Satılığa çıkarılan mal üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin % 75 ini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını tecavüz etmesi şarttır. Artırma bu miktara baliğ olmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır ve artıranlar taahhütlerinden kurtulur.” ve “İkinci artırma” başlıklı 116. maddesinde de ; “İkinci artırma ilk artırmayı takip eden beş gün içinde yapılır. Bu halde dahi 114 üncü madde hükmü tatbik olunur. İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını geçmesi şarttır. Böyle fazla bir bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.” şeklinde düzenlenmiştir.
İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin “Menkulün açık artırma şartnamesi ve tutanağı” başlıklı 43. maddesinin ikinci fıkrasında da; “İhalede, artırılan miktar, artıranın ad ve soyadı, ihale neticesi, kime ve ne suretle yapıldığı yazılır. Satışı yapan müdür ile tellal ve alıcı tarafından imzalanır ve daire mühürü basılır.” denilmektedir.
Bu düzenlemeler de göstermektedir ki, satışta satışı gerçekleştirecek icra müdürü veya yardımcısı ya da katibi ile birlikte tellalın da hazır bulunması ve tutanağı imzalaması zorunludur. Artırma icra müdürü veya yardımcısı, katibi tarafından yönetilir. Artırma yapılırken belediye tarafından görevlendirilmiş bir tellalın ( münadinin ) bulundurulması gerekir. Bu şekilde görevlendirilmiş bir tellalın satış yerinde hazır bulunmaması halinde de satış memurunun tellalın bulunmama ya da bulundurulmama nedenini tutanağa geçirdikten sonra tensip edeceği kişiyi tellal olarak görevlendirmesi de mümkündür. Satış memuru bu usulü seçmeksizin tellalın gelmediğinden bahisle onun görevini de üstlenerek tek başına satışı başlatamaz ve sonuçlandıramaz. Aksi takdirde usulüne uygun olarak gerçekleşmiş bir artırmadan söz edilemez. İhalenin yapılmasında tellalın bulundurulması şekil koşullarından olup, buna uyulmaması geçersizlik sonucunu doğurur. Bu ilke yargısal uygulamada yerleşmiş ve Hukuk Genel Kurulunun 29.06.1988 gün ve 1988/12-379-670 sayılı kararında da açıkça vurgulanmıştır.
Diğer taraftan, bu kabul şekli, yasada “satılığa çıkarılan malın üç kez bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale edileceği” biçiminde ifade ettiği usule de uygundur. Kaldı ki, artırmanın başlamasından sonuçlanmasına kadar tellalın işin niteliğinden kaynaklanan işlevi de unutulmamalıdır. Bu işlev, artırmaya katılanların sürdükleri peylerin tellal tarafından yüksek sesle tekrar edilerek duyurulması ve daha yüksek bir pey sürülünceye kadar bu şekilde devam edip, pey sürülmesi bitince de tellal tarafından üç kez bağırıldıktan sonra, malın en çok pey sürene ( artırana ) icra müdürü tarafından ihale edilmesi şeklinde gerçekleşmektedir.
Burada yeri gelmişken, yasada ihalenin yapılması usulü düzenlenirken sadece bir artırma ile yetinilmeyerek, ilk artırmada satışın gerçekleşmemesi halinde ihalenin geri bırakılıp ilk artırmayı takip eden beş gün içinde ikinci artırmanın gerçekleştirilmesi yönteminin getirilmiş olması karşısında bu iki artırmanın birbiriyle ilişkileri ve hukuksal sonuçları üzerinde de durulmalı, sonuçta bu iki artırmanın amaçladığı ihalenin geçerlilik koşullarının irdelenmesine geçilmelidir.
İkinci artırmanın yapılabilmesi, usulünce yapılan ilk artırmada satışın gerçekleşmeyerek ihalenin geri bırakılması ile mümkündür. Birinci artırma yasada öngörülen koşullarda yapılmış ve satış da gerçekleşmişse artık yapılacak ikinci bir artırmadan söz edilmez. Şu durumda iki artırma birbirini tamamlayan merasimlerdir. Birinci artırma usulüne uygun yapılmamışsa, takip eden aşama olan ikinci artırmanın yapılabilme koşulunun gerçekleştiğinden de söz edilemez. Kısacası; Bu iki artırma birinde satış gerçekleşmezse yapılabilen birbirine bağlı ve birbirinin sonucu olan, sonuçta da ihaleyi oluşturan unsurlardır ve birinci artırma usulsüz yapılmışsa ikinci artırma usulünce yapılmış olsun olmasın geçersizdir. Durum böyle olunca, ikinci artırma usulünce yapılsa dahi birinci artırmanın usulsüzlüğü doğal olarak ihalenin tümüyle geçersizliği sonucunu doğuracaktır.
Hemen ifade edilmelidir ki; Satışın gerçekleştirildiği artırmanın birinci ya da ikinci artırma olması her iki artırmada da tellal bulundurulması zorunluluğunu ortadan kaldıran bir neden değildir. Satış gerçekleşsin veya gerçekleşmesin yasanın aradığı şekil, artırmada diğer yasal görevliler yanında tellalın bulunması gereğidir. Bu gerek yerine getirilmemişse usulünce yapılmış bir ihaleden söz edilemez. Birinci artırmadaki bu şekli eksiklik ikinci artırmanın da sıhhatini etkileyeceğinden ihale tümüyle geçersiz olacaktır. Üstelik birinci artırmanın belirlenen usulde yapılması taraflar yararınadır. Zira, birinci artırmada satışın yapılması ikinci artırmaya oranla malın daha yüksek bedelle satılması ve icra kasasına da daha fazla miktarın girmesi anlamına gelmektedir. Böylece, artırmada tellalın yokluğu, şekli bir eksiklik olduğu kadar, işin niteliği gereği esasa ilişkin önemli bir eksiklik olarak da karşımıza çıkmaktadır.
Somut olayda; 10.09.2002 günlü birinci artırma tutanağında tellalın hazır bulunduğuna ilişkin bir kayıt ve imza yer almamaktadır. Tutanak sadece icra müdürü, alacaklı vekili, yediemin tarafından imzalanmıştır. 11.09.2002 günü yapılan ikinci artırmada tellal bulundurulmuş, satış gerçekleşmiş ve tellal da tutanağı imzalamıştır. Birinci artırmanın yukarıda açıklanan yasal koşullara uygun yapılmadığı, varlığı şekli koşul olan tellalın bulunmadığı açıktır. Bu durumda birinci artırma ile sıkı sıkıya bağlı ikinci artırmanın usulünce yapılmış olması ihalenin geçerli hale gelmesini sağlamaz. Birinci artırma usulsüz ve bu nedenle de geçersiz olup, sonuçta bu durum ihalenin geçersizliği sonucunu doğurmaktadır. Eş söyleyişle; birinci ihalede tellalın bulunmaması halinde ihale işlemleri açıklanan nedenlerle usulünce gerçekleşmiş sayılamayacağından ve geçersiz olacağından, birbirinin devamı ve tamamlayıcısı durumundaki iki artırmadan ilkinin geçersizliği ikincisinin yapılma olanağını da ortadan kaldırdığından yapılan ihale geçersizdir. Sonuçta; menkullerin yeniden ihaleye çıkarılıp satış işlemlerinin tamamlanması gerekeceğinden şikayetin bu nedenle kabulü yerine reddi isabetsizdir.
Yukarıda ve Özel Daire bozma kararında açıklanan nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekir.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/14980
K. 2012/23117
T. 28.6.2012
İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP ( Borçluya Satış İlanının Usulsüz Tebliğ Edilmesi Başlı Başına İhalenin Feshi Sebebi Olduğu – Mahkemece Yapılan Açıklamalar Doğrultusunda İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gerektiği )
İHALENİN FESHİ İSTEMİ ( İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takip – Borçluya Satış İlanının Usulsüz Tebliğ Edilmesi Başlı Başına İhalenin Feshi Sebebi Olduğu )
ARTIRMANIN YAPILIŞI VE SONUÇLANMASI ( Hakkında İcra Müdürlüğünce Bir Tutanak Düzenleneceği – Bu Tutanakta Artırmanın Yapıldığı Gün Başlama ve Bitme Saati Yazılacağı/Bu Tutanak İcra Müdürü ve Tellal ve Alacaklı Tarafından İmzalanacağı )
İHALE BAŞLANGIÇ VE BİTİŞ SAATİ ( Şikayet Konusu İhalede Taşınmazın 2.Artırma Sonucunda Alacağa Mahsuben Alacaklıya İhale Olunduğu – İhaleye İlişkin 2.Artırma Tutanağında Artırmanın Yapıldığı Yerin Gösterilmediği ve İhale Başlangıç ve Bitiş Saatinin Satış Kararında Belirtilen Saate Göre Yapılmamasının Doğru Görülmediği )
7201/m.12,13
ÖZET : Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde, mahkemece, yapılan açıklamalar doğrultusnda ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Artırmanın yapılışı ve sonuçlanması hakkında icra müdürlüğünce bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta İİK. Yönetmeliğinin 49.maddesinde belirtildiği gibi artırmanın yapıldığı gün, başlama ve bitme saati… yazılır ve bu tutanak icra müdürü, tellal ve alacaklı tarafından imzalanır.
Şikayet konusu ihalede taşınmazın 2.artırma sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale olunduğu görülmektedir. Bu ihaleye ilişkin 2.artırma tutanağında artırmanın yapıldığı yerin gösterilmediği ve ihale başlangıç ve bitiş saatinin satış kararında belirtilen saate göre yapılmamasıda doğru görülmemiştir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Adem Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe karşı şikayetçiler, icra dosyasındaki kıymet takdiri ile yapılan tüm tebligatların usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve diğer fesih nedenlerinide ileri sürerek yapılan ihalelerin feshini talep etmişler; mahkemece, yapılan yargılama sonucunda ileri sürülen fesih nedenlerinin yerinde olmadığından bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12.maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13.maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğü’nün 18.maddesinde de selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebliğ mazbatasında gösterilmesi lüzumu hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, şikayetçi M. Alçılar Madencilik Ltd. Şti.ne çıkartılan kıymet takdiri ve satış ilanı tebligatlarının “Serçeönü Mah. Ahmetpaşa Caddesi, Özal Plaza Kat: 7 No: 30/49 Kocasinan/Kayseri” adresinde şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan şirket çalışanına yapılan tebliğ işlemleri, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 12.-13. maddeleri ile Tüzüğün 18.maddesine aykırı olduğundan usulsüzdür.
Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.
O halde, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusnda ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Diğer taraftan, şikayete konu 853 Ada, 2078 Parsel,6. Kat A Blok 52 numaralı bağımsız bölüm ile ilgili olarak satış kararında 1.ihalenin 01.02.2011 günü saat: 13.55-14.00 arasında, 2.ihalenin de 11.02.2011 günü aynı saatler arasında yapılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Artırmanın yapılışı ve sonuçlanması hakkında icra müdürlüğünce bir tutanak düzenlenir. Bu tutanakta İİK. Yönetmeliğinin 49.maddesinde belirtildiği gibi artırmanın yapıldığı gün, başlama ve bitme saati… yazılır ve bu tutanak icra müdürü, tellal ve alacaklı tarafından imzalanır.
Somut olayda şikayet konusu ihalede taşınmazın 2.artırma sonucunda alacağa mahsuben alacaklıya ihale olunduğu görülmektedir. Bu ihaleye ilişkin 2.artırma tutanağında artırmanın yapıldığı yerin gösterilmediği ve ihale başlangıç ve bitiş saatinin satış kararında belirtilen saate göre yapılmamasıda doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/1095
K. 2011/17148
T. 22.9.2011
İHALENİN FESHİ TALEBİ ( İhaleye İlişkin Tutanakta İcra Müdürünün İmza ve Mührünün Bulunmaması – Mahkemece Re’sen Dikkate Alınarak Şikayetin Kabulü İle İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gerektiği )
İHALE TUTANAĞI ( İcra Müdürünün İmza ve Mührünün Bulunmaması – Mahkemece Re’sen Dikkate Alınarak Şikayetin Kabulü İle İhalenin Feshine Karar Verilmesi Gerektiği )
ARTIRMANIN YAPILIŞI VE SONUÇLANMASI ( İcra Müdürlüğünce Tutanak Düzenlenmesi İcra Müdürü Veya Yardımcısı Ya da Katibi İle Birlikte Tellalın da Hazır Bulunarak İmzalamalarının Zorunlu Olduğu – İhalenin Feshi Talebi )
2004/m. 8
İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği/m. 49
ÖZET : Artırmanın yapılışı ve sonuçlanması hakkında icra müdürlüğünce bir tutanak düzenlenmesi, satışta satışı gerçekleştirecek icra müdürü veya yardımcısı ya da katibi ile birlikte tellalın da hazır bulunarak ihale tutanağını imzalamaları zorunludur. Şikayet konusu ihalede gayrimenkulün birinci artırma sonucunda alacaklıya alacağa mahsuben ihale olunduğu, bu ihaleye ilişkin tutanakta icra müdürünün imza ve mührünün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece bu husus re’sen dikkate alınarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İİK.nun 8.maddesi uyarınca; “İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya yardımcısı veya katibi tarafından imzalanır”. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca ise “İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir.”
İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliğinin “Taşınmazın açık artırma şartnamesi ve tutanağı” başlıklı 49. maddesine göre de ihale şartnamesi, icra müdürü tarafından imzalanır ve mühürlenir. Tutanağa, tellal ve alıcının imzası da alınır.
Anılan yasa ve yönetmelik hükümlerine göre artırmanın yapılışı ve sonuçlanması hakkında icra müdürlüğünce bir tutanak düzenlenmesi, satışta satışı gerçekleştirecek icra müdürü veya yardımcısı ya da katibi ile birlikte tellalın da hazır bulunarak ihale tutanağını imzalamaları zorunludur. Şikayet konusu ihalede gayrimenkulün birinci artırma sonucunda alacaklıya alacağa mahsuben ihale olunduğu, bu ihaleye ilişkin tutanakta icra müdürünün imza ve mührünün bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece bu husus re’sen dikkate alınarak şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 22.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.